#smrgKİTABEVİ Mohaç Meydan Muharebesi - 2021
Elimizdeki eserinde Macaristan'da Türk fetihleri ve Türk-Macar münasebetleri üzerinde yeni varsayımlarla karşımıza çıkmaktadır. Bu varsayımlar başlıca üç noktada toplanabilir:
1) Macaristan, Avrupa'da Türk ordusu vurucu kuvvetinin erişebildiği sınır bölgesidir.
2) Bu sebeple Türkler Macaristan'ı ele geçirmeyi düşünmemiş, bu ülkeyi sadece kendileriyle işbirliği yapan bağlı bir devlet haline getirmeğe çalışmışlardır.
3) Türklerin Macaristan'da ve bu bölgede Avrupa politikasına dalarak Yakın ve (Uzak) Doğu'daki hayatî menfaatlerini ihmâl etmeleri bir hatadır. İmparatorluğun bu yanlış politikası, bu sahadaki kısır çekişmeler yüzünden diğer bölgelerdeki büyük menfaatlerinin heder olmasına sebep olmuştur. Hatta, bu yanlış politikanın İmparatorluğun çöküşünde dahi büyük bir payı vardır. Perjes'in mühim kısmı yeni olan fikirleri, Macar ilim muhitinde tepki ile karşılanmıştır.
Türk Ordusu vurucu gücünün Macaristan'a kadar erişebildiği hakkındaki düşüncesi fazla tartışma konusu olmamasına karşılık, Türklerin Macaristan'ı fethetmeyi düşünmedikleri hakkındaki iddiaları, kuvvetli bir mukavemetle karşılaşmıştır; bunun da sebebi, müellifin iddialarını yeteri kadar vesikayla ispat edememesidir.
Zira, bu sırada Türklerle Macarlar arasında sürdürülen diplomatik müzakerelerde neler konuşulduğunu tespit etmek, vesika yokluğu yüzünden bugüne kadar mümkün olamamıştır. Bu itibarla "Süleyman'ın Teklifi" adı verilen ve Kanunî'nin Macarlarla anlaşmak üzere ileri sürdüğü şartları içeren ve daha çok sezişlere, tahmin ile benzetişlere dayanan iddiaları tartışılmaktadır.
Elimizdeki eserinde Macaristan'da Türk fetihleri ve Türk-Macar münasebetleri üzerinde yeni varsayımlarla karşımıza çıkmaktadır. Bu varsayımlar başlıca üç noktada toplanabilir:
1) Macaristan, Avrupa'da Türk ordusu vurucu kuvvetinin erişebildiği sınır bölgesidir.
2) Bu sebeple Türkler Macaristan'ı ele geçirmeyi düşünmemiş, bu ülkeyi sadece kendileriyle işbirliği yapan bağlı bir devlet haline getirmeğe çalışmışlardır.
3) Türklerin Macaristan'da ve bu bölgede Avrupa politikasına dalarak Yakın ve (Uzak) Doğu'daki hayatî menfaatlerini ihmâl etmeleri bir hatadır. İmparatorluğun bu yanlış politikası, bu sahadaki kısır çekişmeler yüzünden diğer bölgelerdeki büyük menfaatlerinin heder olmasına sebep olmuştur. Hatta, bu yanlış politikanın İmparatorluğun çöküşünde dahi büyük bir payı vardır. Perjes'in mühim kısmı yeni olan fikirleri, Macar ilim muhitinde tepki ile karşılanmıştır.
Türk Ordusu vurucu gücünün Macaristan'a kadar erişebildiği hakkındaki düşüncesi fazla tartışma konusu olmamasına karşılık, Türklerin Macaristan'ı fethetmeyi düşünmedikleri hakkındaki iddiaları, kuvvetli bir mukavemetle karşılaşmıştır; bunun da sebebi, müellifin iddialarını yeteri kadar vesikayla ispat edememesidir.
Zira, bu sırada Türklerle Macarlar arasında sürdürülen diplomatik müzakerelerde neler konuşulduğunu tespit etmek, vesika yokluğu yüzünden bugüne kadar mümkün olamamıştır. Bu itibarla "Süleyman'ın Teklifi" adı verilen ve Kanunî'nin Macarlarla anlaşmak üzere ileri sürdüğü şartları içeren ve daha çok sezişlere, tahmin ile benzetişlere dayanan iddiaları tartışılmaktadır.