Havza'dan Erzurum Kongresine kadar Mustafa Kemal Paşa ve Onunla ilgili önemli olaylar
Mustafa Kemal Paşa'nın Havza'daki faaliyeti gözden kaçmamış, özellikle oradaki Rum papaz'ı, gördüklerini ve duyduklarım bütün ayrıntıları ile Samsun Metropolt'i Germanos'a, o da, Ingiliz yardım subayı yüzbaşı L. H. Hurst'a bildirmişti. Verilen haberler arasında, Mustafa Kemali Paşa'nın birçok Rum'u Havza'da tutukladığı da vardı. Bunun üzerine Hurst, yanında tercümanı ve kontrol subayları Yüzbaşı Şalter ve Yüzbaşı Elliiot olduğu halde bir haziran'da Samsun'dan Havza'ya hareket etti ve orada, belki de bütün bu haberlerin ilk kaynağı olan Rum papaz'ı ile görüştü, bundan sonra Mustafa Kemal Paşa'yı da ziyaret eden Hurst," durumun fena bir gelişmede olduğu" kanaati ile Havza'dan ayrıldı. O, 12 Haziran'da Amiral Galthorpe'a gönderdiği raporda Mustafa Kemal Paşa'ya dair toplayabildiği ma'lûmatı bildirmiş ve Mustafa Kemal Paşa'dan şüphelendiğini de açıklamıştı...
1920 yılı başlarında, İtilâf Devletlerinin Türkiye ve Türkler hakkındaki düşünceleri ve bunlar karşısındaki tepkiler
1920 yılının ilk aylan, Türkler içtin önemli ve çak heyecanlı olaylarla doludur ve bu olayların en önemlilerinden (birisi, Mondros Mütârekesinin imzalanmasından bu yana bir yıl Ski ay geçtiği hailde Osmanlı imparatorluğu hakkındaki (hükümlerim hâlâ verememiş bulunan İtilâf Devletlerinin, bazı kararlar alabilecek ve bunları Türklere tebliğ edebilecek bir ortam içine girmiş olmasıdır öteki önemli olaylar -ise, 12 ocak 1920'de İstanbul'da, Türkiye hakkında verilecek bütün kararlan, millet adına kabul veya reddetme yetkisi taşıyan aynı zamanda "Kuvâ-yi Milliyye'nin" amaçlanın benimsemiş oton bir Parlamento açılmasıdır, bu parlamentonun cesur tutumundan ve Kuvâ-yi Milliyye'nin gittikçe güçlenmesinden rahatsız olan İtilaf Devletlerinin; Osmanlının her işine karışmalarıdır; kabine üyelerinden bazılarının istifa ettirmelerini ve sonunda İstanbul'u işgal ederek parlamentoyu dağıtmalarıdır, işte çok dikkate değer oton bu olayları, aşağıda ki şekilde özetlemek mümkündür....
1921 Yılt Başındaki Sıkıntılı Durum :
Çerkeş Ethem Olayı ve Birinci İnönü Savaşı
1921 yılı başlarında Ankara Hükümeti, bir yandan Çerkeş Ethem'in ihâneti, bir yandan da Yunanlıların taarruzları ile karşılaştı. Bu olayları aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür :
Kuvâ-yi Milliyye'nin, düzenli bir orduya çevrilmesi işi Çerkeş Ethem ele alındığı sıralarda, Türk İstiklâl Savaşı'nın ünlü kişilerinden olayı ve sonucu. Çerkeş Ethem Bey'in davranışları, çok düşündürücü bir hal almış bulunuyordu. Çünkü, Anadolu'da çıkan ayaklanmalardan bir ikisinde ve Anzavur harekâtında gösterdiği başarılar Ethem'in, her yandan değerini yükseltirken, bir yandan da gururunu artırmış (I), hatta bir defasında Mustafa Kemal Paşa dahil, Fevzi (Çakmak) Paşayı ve İsmet (İnönü) Beyi ten-bellikle itham edecek kadar küstahlaşmasına sebep olmuştu (2).
Ankara Valisi Yahya Galip Bey'e karşı takındığı tavır ise bu küstahlığın en tipik örneklerinden biri idi...
Havza'dan Erzurum Kongresine kadar Mustafa Kemal Paşa ve Onunla ilgili önemli olaylar
Mustafa Kemal Paşa'nın Havza'daki faaliyeti gözden kaçmamış, özellikle oradaki Rum papaz'ı, gördüklerini ve duyduklarım bütün ayrıntıları ile Samsun Metropolt'i Germanos'a, o da, Ingiliz yardım subayı yüzbaşı L. H. Hurst'a bildirmişti. Verilen haberler arasında, Mustafa Kemali Paşa'nın birçok Rum'u Havza'da tutukladığı da vardı. Bunun üzerine Hurst, yanında tercümanı ve kontrol subayları Yüzbaşı Şalter ve Yüzbaşı Elliiot olduğu halde bir haziran'da Samsun'dan Havza'ya hareket etti ve orada, belki de bütün bu haberlerin ilk kaynağı olan Rum papaz'ı ile görüştü, bundan sonra Mustafa Kemal Paşa'yı da ziyaret eden Hurst," durumun fena bir gelişmede olduğu" kanaati ile Havza'dan ayrıldı. O, 12 Haziran'da Amiral Galthorpe'a gönderdiği raporda Mustafa Kemal Paşa'ya dair toplayabildiği ma'lûmatı bildirmiş ve Mustafa Kemal Paşa'dan şüphelendiğini de açıklamıştı...
1920 yılı başlarında, İtilâf Devletlerinin Türkiye ve Türkler hakkındaki düşünceleri ve bunlar karşısındaki tepkiler
1920 yılının ilk aylan, Türkler içtin önemli ve çak heyecanlı olaylarla doludur ve bu olayların en önemlilerinden (birisi, Mondros Mütârekesinin imzalanmasından bu yana bir yıl Ski ay geçtiği hailde Osmanlı imparatorluğu hakkındaki (hükümlerim hâlâ verememiş bulunan İtilâf Devletlerinin, bazı kararlar alabilecek ve bunları Türklere tebliğ edebilecek bir ortam içine girmiş olmasıdır öteki önemli olaylar -ise, 12 ocak 1920'de İstanbul'da, Türkiye hakkında verilecek bütün kararlan, millet adına kabul veya reddetme yetkisi taşıyan aynı zamanda "Kuvâ-yi Milliyye'nin" amaçlanın benimsemiş oton bir Parlamento açılmasıdır, bu parlamentonun cesur tutumundan ve Kuvâ-yi Milliyye'nin gittikçe güçlenmesinden rahatsız olan İtilaf Devletlerinin; Osmanlının her işine karışmalarıdır; kabine üyelerinden bazılarının istifa ettirmelerini ve sonunda İstanbul'u işgal ederek parlamentoyu dağıtmalarıdır, işte çok dikkate değer oton bu olayları, aşağıda ki şekilde özetlemek mümkündür....
1921 Yılt Başındaki Sıkıntılı Durum :
Çerkeş Ethem Olayı ve Birinci İnönü Savaşı
1921 yılı başlarında Ankara Hükümeti, bir yandan Çerkeş Ethem'in ihâneti, bir yandan da Yunanlıların taarruzları ile karşılaştı. Bu olayları aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür :
Kuvâ-yi Milliyye'nin, düzenli bir orduya çevrilmesi işi Çerkeş Ethem ele alındığı sıralarda, Türk İstiklâl Savaşı'nın ünlü kişilerinden olayı ve sonucu. Çerkeş Ethem Bey'in davranışları, çok düşündürücü bir hal almış bulunuyordu. Çünkü, Anadolu'da çıkan ayaklanmalardan bir ikisinde ve Anzavur harekâtında gösterdiği başarılar Ethem'in, her yandan değerini yükseltirken, bir yandan da gururunu artırmış (I), hatta bir defasında Mustafa Kemal Paşa dahil, Fevzi (Çakmak) Paşayı ve İsmet (İnönü) Beyi ten-bellikle itham edecek kadar küstahlaşmasına sebep olmuştu (2).
Ankara Valisi Yahya Galip Bey'e karşı takındığı tavır ise bu küstahlığın en tipik örneklerinden biri idi...