#smrgSAHAF Müderris Ahmet Naim -

Stok Kodu:
1199152697
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
48 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1935
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
1199152697
538854
Müderris Ahmet Naim -
Müderris Ahmet Naim - #smrgSAHAF
0.00
Türkiye'de “Avrupa ilimlerinin yayılma tarihi”nin son elli yılı yazıldığı zaman başta en müdekkik mütercim olarak Ahmet Naim anılacaktır. Fakat ne çare ki şarkın bu temiz çehresi, Türk mektebinin bu kıymetli hocası ve Galatasaray'ın pek sevimli oğlu da aramızdan silindi gitti. Gazeteler, nihayet iki satırla ölümünü haber verdiler: (İrtihal: 13 Ağustos 1934) (Defin: 14 Ağustos 1934) ve biz onu Fatih Camiinden Edirnekapı'sında ebedî medfene götürürken sekiz on dostundan başka ilmî ocaklardan kimse yoktu. 35 yıl hocalık etmiş, birkaç bin talebe yetiştirmiş, şşark felsefesinde tetkikat yapan garp âlimler ile her vakit savaşmağa kadir, bir felsefe kolleksiyonunu ilk defa olarak bütün bir halde (1900) ilmî ıstılahla Türkçeye çevirebilmiş kıymetli üstadın böyle bir ihmale lâyık görülmesi yürekleri yaktı.

Hatıra gelir ki Ölümü heyecansız karşılanan âlimler, muhitlerinde bir çalkantı yapamayan, yürekleri ısıtamayanlardır. Bu fikir yanlıştır, ilim, adamlarıyla artistleri birleştirmemelidir. Sönük muhitlerle diri muhitleri ayırt etmelidir. Şehvânî bir roman muharririni birkaç bin kişi tanıdığı halde değerli bir âlimi nihayet birkaç yüz insan tanır ve bu, ilmin damgasıdır. (İlim) birkaç tablo çizgisiyle sun'î bir ihtiras tufanı koparan (roman) kadar halk tabakalarında heyecan yapmaz. Yapmaz ama garp topraklarında bir âlimin bağlı olduğu mektep, müessese ve sınıf müntesiplerinin alâkası muhitin ihmalini yırtar, onu lâyık olduğu hürmetle ve kalabalık bir cemaatle mezarına götürür, şerefine konferanslar verilir. Adı ve hayatı bir kitapla teşhir ve tahlil edilir.

Dikkat ettik: Merhumun cenazesinde ne Üniversiteden, ne büyük mekteplerden, ne Vilâyetten, ne Halkevlerinden resmen kimse yoktu. Acıklı bir hal!..

Şu son yıllarda kaybettiğimiz değerli adamlar arasında (Sade Türkçe) nin yaratıcısı merhum Ahmed Mithat (1328) ve elli yıl teşrih hocalığı yapan yüksek üstat Mazhar Paşa (1334), dört neslin mürebbisi ve Mülkiye müdürü Abdürrahman Şerefin (1341) ölümleri pek öksüz oldu, Bunların üç buçuk insan eliyle defnedilişleri, okumuş sivillerin ne kadar gevşek ve bağsız olduğunu ispat etti.

Türkiye'de “Avrupa ilimlerinin yayılma tarihi”nin son elli yılı yazıldığı zaman başta en müdekkik mütercim olarak Ahmet Naim anılacaktır. Fakat ne çare ki şarkın bu temiz çehresi, Türk mektebinin bu kıymetli hocası ve Galatasaray'ın pek sevimli oğlu da aramızdan silindi gitti. Gazeteler, nihayet iki satırla ölümünü haber verdiler: (İrtihal: 13 Ağustos 1934) (Defin: 14 Ağustos 1934) ve biz onu Fatih Camiinden Edirnekapı'sında ebedî medfene götürürken sekiz on dostundan başka ilmî ocaklardan kimse yoktu. 35 yıl hocalık etmiş, birkaç bin talebe yetiştirmiş, şşark felsefesinde tetkikat yapan garp âlimler ile her vakit savaşmağa kadir, bir felsefe kolleksiyonunu ilk defa olarak bütün bir halde (1900) ilmî ıstılahla Türkçeye çevirebilmiş kıymetli üstadın böyle bir ihmale lâyık görülmesi yürekleri yaktı.

Hatıra gelir ki Ölümü heyecansız karşılanan âlimler, muhitlerinde bir çalkantı yapamayan, yürekleri ısıtamayanlardır. Bu fikir yanlıştır, ilim, adamlarıyla artistleri birleştirmemelidir. Sönük muhitlerle diri muhitleri ayırt etmelidir. Şehvânî bir roman muharririni birkaç bin kişi tanıdığı halde değerli bir âlimi nihayet birkaç yüz insan tanır ve bu, ilmin damgasıdır. (İlim) birkaç tablo çizgisiyle sun'î bir ihtiras tufanı koparan (roman) kadar halk tabakalarında heyecan yapmaz. Yapmaz ama garp topraklarında bir âlimin bağlı olduğu mektep, müessese ve sınıf müntesiplerinin alâkası muhitin ihmalini yırtar, onu lâyık olduğu hürmetle ve kalabalık bir cemaatle mezarına götürür, şerefine konferanslar verilir. Adı ve hayatı bir kitapla teşhir ve tahlil edilir.

Dikkat ettik: Merhumun cenazesinde ne Üniversiteden, ne büyük mekteplerden, ne Vilâyetten, ne Halkevlerinden resmen kimse yoktu. Acıklı bir hal!..

Şu son yıllarda kaybettiğimiz değerli adamlar arasında (Sade Türkçe) nin yaratıcısı merhum Ahmed Mithat (1328) ve elli yıl teşrih hocalığı yapan yüksek üstat Mazhar Paşa (1334), dört neslin mürebbisi ve Mülkiye müdürü Abdürrahman Şerefin (1341) ölümleri pek öksüz oldu, Bunların üç buçuk insan eliyle defnedilişleri, okumuş sivillerin ne kadar gevşek ve bağsız olduğunu ispat etti.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat