Eserin Arapça aslı el-Furûsiyye fi-Remyi'l-Cihâd adını taşır. Halife Muktedi Billâh'ın (1315-1362) seyisi Muhammed bin Yakub tarafından yazılmıştır. Münyetü'l-Guzât, bu eserin üçüncü bölümünün tercümesidir. Mütercimin bu sözlerinden, eserin "hasekiler hâsı Timur Big'in isteği üzerine yazıldığı anlaşılmaktadır.
Kitapta altı konu (fen) işlenmektedir: Ata binmek, süngü (mızrak) tutmak, kılıç kullanmak, kalkan tutmak, ok atmak, top vurmak. Münyetü'l-Guzât'm tek yazması İstanbul'da, Topkapı Sarayı, 3. Ahmed bölümündedir. Yazma, Gazi Altun Boğa adına 1446 - 1447'de istinsah edilmiştir.
Memluk- Kıpçak Türkçesinin askerlikle ilgili nadir yadigârlarından birisi Münyetü'l-Guzat'tır. Eserde, binicilik, ok atmak, kılıç kullanmak gibi işleri iyi yapmanın yolları öğretilmektedir. Asıl Kıpçak şivesini temsil eden eserlerden biri olması Türk dili araştırmaları için fevkalade önemlidir. Ayrıca, harp sanatı ile ilgili Türkçe yazılı kaynakların en eskilerinden biri oluşu dolayısıyla kültür tarihi yönünden mühim bir yeri olan esere, spor tarihi ile uğraşanlar da müracat edebileceklerdir.
Eserin Arapça aslı el-Furûsiyye fi-Remyi'l-Cihâd adını taşır. Halife Muktedi Billâh'ın (1315-1362) seyisi Muhammed bin Yakub tarafından yazılmıştır. Münyetü'l-Guzât, bu eserin üçüncü bölümünün tercümesidir. Mütercimin bu sözlerinden, eserin "hasekiler hâsı Timur Big'in isteği üzerine yazıldığı anlaşılmaktadır.
Kitapta altı konu (fen) işlenmektedir: Ata binmek, süngü (mızrak) tutmak, kılıç kullanmak, kalkan tutmak, ok atmak, top vurmak. Münyetü'l-Guzât'm tek yazması İstanbul'da, Topkapı Sarayı, 3. Ahmed bölümündedir. Yazma, Gazi Altun Boğa adına 1446 - 1447'de istinsah edilmiştir.
Memluk- Kıpçak Türkçesinin askerlikle ilgili nadir yadigârlarından birisi Münyetü'l-Guzat'tır. Eserde, binicilik, ok atmak, kılıç kullanmak gibi işleri iyi yapmanın yolları öğretilmektedir. Asıl Kıpçak şivesini temsil eden eserlerden biri olması Türk dili araştırmaları için fevkalade önemlidir. Ayrıca, harp sanatı ile ilgili Türkçe yazılı kaynakların en eskilerinden biri oluşu dolayısıyla kültür tarihi yönünden mühim bir yeri olan esere, spor tarihi ile uğraşanlar da müracat edebileceklerdir.