O, kabadayılık tarihinin son temsilcisiydi. Kabadayı olarak doğdu, öyle yaşadı ve öyle öldü...
Ona göre mafya bir teşkilat olayıydı ve bütün dünya ülkelerinde, bilhassa demokratik ülkelerde vardı. Türkiye'de de vardı...
Katıldığı bir televizyon programında "Mafyanın mecliste milletvekili olur, bakanı olur, polis müdürleri olur, her kesimi, hatta fahişeleri bile olur. Ama kabadayılar halkın bağrından kopmuştur ve halkın bir yakıştırmasıdır." diyordu.
Bu eserde, Dündar Kılıç'ın Kürt Cemali'den Alaattin Çakıcı'ya, Engin Civan'dan Selim Edes'e, Semra Özal'dan Ahmet Özal'a, Mehmet J Eymür'den Korkut Eken'e, Alparslan Türkeş'ten Yılmaz Güney'e kadar son dönemde iş, medya, sanat ve siyaset hayatına damgasını vurmuş önemli kişilerle bağlantılarına ve gizli kalmış olaylara şahit olacaksınız. (Arka kapaktan)
O, kabadayılık tarihinin son temsilcisiydi. Kabadayı olarak doğdu, öyle yaşadı ve öyle öldü...
Ona göre mafya bir teşkilat olayıydı ve bütün dünya ülkelerinde, bilhassa demokratik ülkelerde vardı. Türkiye'de de vardı...
Katıldığı bir televizyon programında "Mafyanın mecliste milletvekili olur, bakanı olur, polis müdürleri olur, her kesimi, hatta fahişeleri bile olur. Ama kabadayılar halkın bağrından kopmuştur ve halkın bir yakıştırmasıdır." diyordu.
Bu eserde, Dündar Kılıç'ın Kürt Cemali'den Alaattin Çakıcı'ya, Engin Civan'dan Selim Edes'e, Semra Özal'dan Ahmet Özal'a, Mehmet J Eymür'den Korkut Eken'e, Alparslan Türkeş'ten Yılmaz Güney'e kadar son dönemde iş, medya, sanat ve siyaset hayatına damgasını vurmuş önemli kişilerle bağlantılarına ve gizli kalmış olaylara şahit olacaksınız. (Arka kapaktan)