Veletlerden bazıları, hal ve tavırları ile çocuğa mesaj gönderiyor, “Senin resmin değişik evlat” diyorlardı.
“Seni kimse bakkala çakkala göndermez, herhangi bir şey için seslenmezler sana. Kibarlıkları tutar, “Bakar mısın yavrum?” derler sana, “Sen kimin misafirisin?”
Veletler, domuz gibi biliyorlardı ki, misafirin semtinde taksi telefonla çağrılır, bakkal işlerini kapıcı görürdü.
Yine de, coğrafyası farklı çocuğa, mahalli ürünler olarak, kendi kendilerine iken yapmadıkları fakat misafir gözün varlığından haberdar oldukları için nedense kendileri de olamadıkları bir aralıkta, abartılı hareketler sergiliyorlar, korkusuz cengâver, bıçkın, fırlama rollerinden çeşitlemeler sunuyorlardı.
Misafir çocuğun duruşunda, bulunduğu çevreyi küçümseyen, potansiyel sopalık bir eda yoktu. “Ben sizin için bir tehdit değilim” duruşuyla duruyordu. “Sizden farklıyım, ama yabancı değilim. Sırlarınızı satmam, size kelek atmam, fakat bana ait olanı ve benim ait olduğumu unutmam.”
Veletlerden bazıları, hal ve tavırları ile çocuğa mesaj gönderiyor, “Senin resmin değişik evlat” diyorlardı.
“Seni kimse bakkala çakkala göndermez, herhangi bir şey için seslenmezler sana. Kibarlıkları tutar, “Bakar mısın yavrum?” derler sana, “Sen kimin misafirisin?”
Veletler, domuz gibi biliyorlardı ki, misafirin semtinde taksi telefonla çağrılır, bakkal işlerini kapıcı görürdü.
Yine de, coğrafyası farklı çocuğa, mahalli ürünler olarak, kendi kendilerine iken yapmadıkları fakat misafir gözün varlığından haberdar oldukları için nedense kendileri de olamadıkları bir aralıkta, abartılı hareketler sergiliyorlar, korkusuz cengâver, bıçkın, fırlama rollerinden çeşitlemeler sunuyorlardı.
Misafir çocuğun duruşunda, bulunduğu çevreyi küçümseyen, potansiyel sopalık bir eda yoktu. “Ben sizin için bir tehdit değilim” duruşuyla duruyordu. “Sizden farklıyım, ama yabancı değilim. Sırlarınızı satmam, size kelek atmam, fakat bana ait olanı ve benim ait olduğumu unutmam.”