Bu sesler hazinelerini algılayabilmek için de, Tanrı vergisi bir duyuş akrabalığı gerek galiba.
Ama duyabilmek kadar, bu çağrıların geldiği yolları "bilmek" de, çok gerekli, müzik denilen cennet bahçelerini gezebilmek için.
Türkçemizde sayısı bugüne kadar yeterince artmamış bu "bilmek" kaynaklarından birini, şimdi, bu billur ve serin suların isteklisi olabilecek herkese, hem de güzel ve değişik bir kabın içinde sunuyoruz:
Ömrünü müziğin kutsallığına adamış; konuştuğu zaman sesi, kendini dinleten bir yumuşaklık ve tatlılıkta, yazdığında, verdiği bilgiler doğru ve denenmiş bir derinlikte, ama asıl,müziği dinlerken yücelen, incelen ve kendinden geçen bir sanat adamının, Faruk Yenenin kaleminden... -Çelik GÜLERSOY (Önsöz'den)
Bu sesler hazinelerini algılayabilmek için de, Tanrı vergisi bir duyuş akrabalığı gerek galiba.
Ama duyabilmek kadar, bu çağrıların geldiği yolları "bilmek" de, çok gerekli, müzik denilen cennet bahçelerini gezebilmek için.
Türkçemizde sayısı bugüne kadar yeterince artmamış bu "bilmek" kaynaklarından birini, şimdi, bu billur ve serin suların isteklisi olabilecek herkese, hem de güzel ve değişik bir kabın içinde sunuyoruz:
Ömrünü müziğin kutsallığına adamış; konuştuğu zaman sesi, kendini dinleten bir yumuşaklık ve tatlılıkta, yazdığında, verdiği bilgiler doğru ve denenmiş bir derinlikte, ama asıl,müziği dinlerken yücelen, incelen ve kendinden geçen bir sanat adamının, Faruk Yenenin kaleminden... -Çelik GÜLERSOY (Önsöz'den)