Nobel Ödüllü Beyaz Rusyalı yazar S. Aleksiyeviç'in dört yıl boyunca yüzden fazla şehir, kasaba ve köyde veri toplayarak oluşturduğu kitapta anlatımlarına yer verilen 200'den fazla kadın, mutlu bir geleceği düşlerken 1941 yılında savaşa katılışlarını, verdikleri mücadeleleri anlatıyorlar. Kitabı okurken yalnızca kadınların kahramanlıklarıyla karşılaşmıyoruz. Aynı zamanda, doğurarak insan neslinin devamını sağlayan kadınların girmek zorunda kaldıkları bu acımasız savaşta ne gibi duygusal güçlükler yaşadıklarını, ruhlarında nasıl derin yaralar açıldığını da yakından görüyoruz. Onların tanıklıkları aracılığıyla, geçmiş, günümüze ateşli bir seslenişte bulunarak dünün olduğu kadar bugünün faşizmini ve savaş kışkırtıcılığını da teşhir ediyor.
Nobel Ödüllü Beyaz Rusyalı yazar S. Aleksiyeviç'in dört yıl boyunca yüzden fazla şehir, kasaba ve köyde veri toplayarak oluşturduğu kitapta anlatımlarına yer verilen 200'den fazla kadın, mutlu bir geleceği düşlerken 1941 yılında savaşa katılışlarını, verdikleri mücadeleleri anlatıyorlar. Kitabı okurken yalnızca kadınların kahramanlıklarıyla karşılaşmıyoruz. Aynı zamanda, doğurarak insan neslinin devamını sağlayan kadınların girmek zorunda kaldıkları bu acımasız savaşta ne gibi duygusal güçlükler yaşadıklarını, ruhlarında nasıl derin yaralar açıldığını da yakından görüyoruz. Onların tanıklıkları aracılığıyla, geçmiş, günümüze ateşli bir seslenişte bulunarak dünün olduğu kadar bugünün faşizmini ve savaş kışkırtıcılığını da teşhir ediyor.