Yurdunu, Türkiye'yi görme isteği çılgınca bir tutkuydu Nazım'da. Düşlerinde oraya sayısız yolculuk yapmışlardı birlikte. İstanbul'u, Ankara'yı, Anadolu'yu, tüm ülkeyi dolaşmışlardı. Böylece bu güzel ülke gizemli bir biçimde girmişti Vera'nın yaşamına da, akrabası olmuştu onun.
Vera Tulyakova, Ataol Behramoğlu'nun da belirttiği gibi nefis bir dille kaleme aldığı anılarını yayınlarken, aklına sadece tek bir kuşku takılıyordu: Onun bu derece özel, kişisel anıları, o çok güzel, ışıl ışıl, o tertemiz insanı, Nazım Hikmet'i birazcık olsun yansıtabilecek miydi? (Arka Kapak'tan)
Yurdunu, Türkiye'yi görme isteği çılgınca bir tutkuydu Nazım'da. Düşlerinde oraya sayısız yolculuk yapmışlardı birlikte. İstanbul'u, Ankara'yı, Anadolu'yu, tüm ülkeyi dolaşmışlardı. Böylece bu güzel ülke gizemli bir biçimde girmişti Vera'nın yaşamına da, akrabası olmuştu onun.
Vera Tulyakova, Ataol Behramoğlu'nun da belirttiği gibi nefis bir dille kaleme aldığı anılarını yayınlarken, aklına sadece tek bir kuşku takılıyordu: Onun bu derece özel, kişisel anıları, o çok güzel, ışıl ışıl, o tertemiz insanı, Nazım Hikmet'i birazcık olsun yansıtabilecek miydi? (Arka Kapak'tan)