#smrgKİTABEVİ Ne Mutlu Türküm Diyebilene - Türk Ulusal Kimliğinin Etno-Seküler Sınırları (1919 - 1938) - 2019

Editör:
Tanıl Bora
Kapak Tasarım:
Ümit Kıvanç, Utku Lomlu
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Sena Ofset
Dizi Adı:
Araştırma İnceleme 107
ISBN-10:
9789754708660
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199144153
Boyut:
130x195
Sayfa Sayısı:
351
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
7
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
195,25
Havale/EFT ile: 189,39
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199144153
530323
Ne Mutlu Türküm Diyebilene - Türk Ulusal Kimliğinin Etno-Seküler Sınırları (1919 - 1938) -        2019
Ne Mutlu Türküm Diyebilene - Türk Ulusal Kimliğinin Etno-Seküler Sınırları (1919 - 1938) - 2019 #smrgKİTABEVİ
195.25
Türk ulusal kimliğine ilişkin hala süregiden tartışmaların kutuplarında iki tasavvur duruyor: Vatandaşlık esasına dayalı anlayış ve etnik-kültürel kimlik esasına dayalı anlayış. Ahmet Yıldız'ın incelemesi, Türkiye'de milli kimliğin inşa sürecinde etnik-kültürel kimlik vurgusunun ve tazyikinin en güçlü olduğu evreyi ele alıyor: 1919-1939 Dönemi Milli kimliğin seküler iddiası ile onu zımnen-kısmen açıkça! kısıtlayan dinsel yükümler arasındaki gerilim bu dönemde belirgindir. Fakat asıl belirgin olan, milli kimliğin ve vatandaşlığın etnik yükemleridir. Kitabın önsözünde Ayşe Kadıoğlu'nun belirttiği gibi, bu devrede halk, 'hem vatandaş hem Türk olmakla vazifelendirilmiştir'.Etnisizm, müfredatta ve dil-tarih politikalarında, Kürt Meselesi'ne ve gayrimüslüm azınlıklara bakışta, iskan ve tehcir uygulamalarında, asimilasyoncu önlemlerde bütünlüklü ve atak bir tutum olarak kendini gösterir. Ahmet Yıldız, milli kimliğin/vatandaşlığın etno-seküler çerçevesinin alabildiğine daraldığı bu dönemin tarihsel arkaplanını da, Türk milliyetçiliğinin Osmanlı'nın son evresinden Milli Mücadele'nin 'zoraki çoğulculuğuna' uzanan oluşum dönemine bakarak inceliyor. Sözkonusu döneme damgasını vuran etnisist milliyetçilik anlayışı, geçici veya tesadüfi midir; yoksa Türkiye'deki resmi milli kimliği alttan alta belirleyen bir sürekliliği var mıdır? Ahmet Yıldız'ın sağlam bir teorik zemine, zengin ayrıntıya, özenli bir dile dayanan kitabı, bu kritik tartışmayı da uyarıyor.
Türk ulusal kimliğine ilişkin hala süregiden tartışmaların kutuplarında iki tasavvur duruyor: Vatandaşlık esasına dayalı anlayış ve etnik-kültürel kimlik esasına dayalı anlayış. Ahmet Yıldız'ın incelemesi, Türkiye'de milli kimliğin inşa sürecinde etnik-kültürel kimlik vurgusunun ve tazyikinin en güçlü olduğu evreyi ele alıyor: 1919-1939 Dönemi Milli kimliğin seküler iddiası ile onu zımnen-kısmen açıkça! kısıtlayan dinsel yükümler arasındaki gerilim bu dönemde belirgindir. Fakat asıl belirgin olan, milli kimliğin ve vatandaşlığın etnik yükemleridir. Kitabın önsözünde Ayşe Kadıoğlu'nun belirttiği gibi, bu devrede halk, 'hem vatandaş hem Türk olmakla vazifelendirilmiştir'.Etnisizm, müfredatta ve dil-tarih politikalarında, Kürt Meselesi'ne ve gayrimüslüm azınlıklara bakışta, iskan ve tehcir uygulamalarında, asimilasyoncu önlemlerde bütünlüklü ve atak bir tutum olarak kendini gösterir. Ahmet Yıldız, milli kimliğin/vatandaşlığın etno-seküler çerçevesinin alabildiğine daraldığı bu dönemin tarihsel arkaplanını da, Türk milliyetçiliğinin Osmanlı'nın son evresinden Milli Mücadele'nin 'zoraki çoğulculuğuna' uzanan oluşum dönemine bakarak inceliyor. Sözkonusu döneme damgasını vuran etnisist milliyetçilik anlayışı, geçici veya tesadüfi midir; yoksa Türkiye'deki resmi milli kimliği alttan alta belirleyen bir sürekliliği var mıdır? Ahmet Yıldız'ın sağlam bir teorik zemine, zengin ayrıntıya, özenli bir dile dayanan kitabı, bu kritik tartışmayı da uyarıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat