#smrgKİTABEVİ Ne Yalan Söyleyeyim - Salon Dergilerindeki Yazılar - 2022

Editör:
Murat Yalçın
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
YKY Edebiyat / Deneme
ISBN-10:
9750810039
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Mehmet Can Doğan
Stok Kodu:
1199204264
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
352
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199204264
590566
Ne Yalan Söyleyeyim - Salon Dergilerindeki Yazılar -        2022
Ne Yalan Söyleyeyim - Salon Dergilerindeki Yazılar - 2022 #smrgKİTABEVİ
0.00
Ne Yalan Söyleyeyim'de Nurullah Ataç'ın hemen her konuya el attığı, klasik denemenin tüm özelliklerini taşıyan serbest yazıları bir araya geliyor. 1923-1942 yılları Aydabir, Resimli Her Şey, Her Şey, Foto Magazin, Resimli Hafta, Yeni Mecmua gibi belli başlı “salon” dergilerinde Ataç, şiirden müziğe, romandan sinemaya uzanıyor. Güncel yazınsal konuları, toplumsal sorunları ve bazı insanlık durumlarını yorumlarken kimi zaman karşı çıkışlarda bulunuyor; ancak Ataç'ın bilinen keskin, çatık kaşlı tabiatı değil de cana yakın, sokulgan, uysal yanı öne çıkıyor.

“Evrensel bir konu bağlamında, bir birey olarak Ataç'ın ne bildiğini gösterir bu yazılar. Tıpkı Montaigne'in düşüncelerini Eski Yunan'dan bazı sözler ve dizelerle ölçüp tartması, zenginleştirmesi gibi, Ataç da düşüncelerini Divan şiirinden dizelerle genişletir. Avrupa düşüncesiyle ‘terbiye' edinmiş bir bilinç ve zevkle konuşur. Denemelerinde keskin bir gözlem ve dikkat, kolaylıkla fark edilir.” - Mehmet Can Doğan

Ne Yalan Söyleyeyim, Ataç'ı tüm içtenliğiyle bir kez daha okuruyla buluşturuyor.

“Konuşmamızın tatlı olmasını istersek kendi zevklerimizi değil, karşımızdakilerin zevkini düşünelim; yani onlara kendilerini göstermek fırsatını verelim. Onlar kendilerini beğendirmeye çalışmak imkânını buldukça bizi beğenirler. “Biz kibirli olmasak başkalarının kibri bizi yaralamaz.” Konuşmayı bilmek, kimsenin kibrini yaralamamayı bilmektir. Dünya denen bu “gösteriş pazarı” böyle kurulmuş, böyle gider.”

Ne Yalan Söyleyeyim'de Nurullah Ataç'ın hemen her konuya el attığı, klasik denemenin tüm özelliklerini taşıyan serbest yazıları bir araya geliyor. 1923-1942 yılları Aydabir, Resimli Her Şey, Her Şey, Foto Magazin, Resimli Hafta, Yeni Mecmua gibi belli başlı “salon” dergilerinde Ataç, şiirden müziğe, romandan sinemaya uzanıyor. Güncel yazınsal konuları, toplumsal sorunları ve bazı insanlık durumlarını yorumlarken kimi zaman karşı çıkışlarda bulunuyor; ancak Ataç'ın bilinen keskin, çatık kaşlı tabiatı değil de cana yakın, sokulgan, uysal yanı öne çıkıyor.

“Evrensel bir konu bağlamında, bir birey olarak Ataç'ın ne bildiğini gösterir bu yazılar. Tıpkı Montaigne'in düşüncelerini Eski Yunan'dan bazı sözler ve dizelerle ölçüp tartması, zenginleştirmesi gibi, Ataç da düşüncelerini Divan şiirinden dizelerle genişletir. Avrupa düşüncesiyle ‘terbiye' edinmiş bir bilinç ve zevkle konuşur. Denemelerinde keskin bir gözlem ve dikkat, kolaylıkla fark edilir.” - Mehmet Can Doğan

Ne Yalan Söyleyeyim, Ataç'ı tüm içtenliğiyle bir kez daha okuruyla buluşturuyor.

“Konuşmamızın tatlı olmasını istersek kendi zevklerimizi değil, karşımızdakilerin zevkini düşünelim; yani onlara kendilerini göstermek fırsatını verelim. Onlar kendilerini beğendirmeye çalışmak imkânını buldukça bizi beğenirler. “Biz kibirli olmasak başkalarının kibri bizi yaralamaz.” Konuşmayı bilmek, kimsenin kibrini yaralamamayı bilmektir. Dünya denen bu “gösteriş pazarı” böyle kurulmuş, böyle gider.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat