#smrgKİTABEVİ Neden İslam'ın Orta Çağı Yoktu - Antik Çağ'ın Mirası ve Doğu - 2021

Editör:
Tuna Akçay
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Repar Dijital Matbaa
Dizi Adı:
Yayın No 77
ISBN-10:
6257757560
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Hazırlayan:
Stok Kodu:
1199145188
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
128
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Çeviren:
Hülya Yavuz Akçay
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Warum es kein islamisches Mittelalter gab: Das Erbe der Antike und der Orient
Kategori:
indirimli
88,00
Havale/EFT ile: 85,07
Stoktan teslim
1199145188
531353
Neden İslam'ın Orta Çağı Yoktu - Antik Çağ'ın Mirası ve Doğu -        2021
Neden İslam'ın Orta Çağı Yoktu - Antik Çağ'ın Mirası ve Doğu - 2021 #smrgKİTABEVİ
88.00
Orta Çağ kavramı kullananların düşündüğünden daha fazla hasara neden oluyor. "İslam'ın Orta Çağı" kavramı ise büyük ölçüde tartışılmamıştır. Peki "İslam'ın Orta Çağı" ifadesi aslında neyi tanımlıyor? Modern Çağ öncesi İslam kültürlerini ele almamızda bu ifadenin ne gibi etkileri var? Kültürlerarası karşılaştırmalarda bu kullanımın sonuçları nelerdir? İslam çoğu zaman Orta Çağ'da takılıp kalmakla suçlanıyor. Peki ya İslam'ın Orta Çağı yoksa? Thomas Bauer Neden İslam'ın Orta Çağı Yoktu? -Antik Çağ'ın Mirası ve Doğu- kitabında "Orta Çağ" olarak adlandırılan dönemde Avrupa'da kayıp kültürlerin yalnızca harabelerine rastlanırken İslam dünyasında bayındır şehirlerin bulunduğunu ve bilimlerin bütün canlılığıyla gelişmeye devam ettiğini gösteriyor. Almanya'nın en çok satan kurgu dışı kitaplarından biri olan bu kısa başyapıt reforma ihtiyaç duyan "İslami Orta Çağ" görüşümüzü yerle bir ediyor.

Doğu'nun antik kentlerinde hamamlar camiler kiliseler ve diğer büyük taş yapıtlar ayakta kalırken o dönemin Avrupa'sında bunlar birer harabe haline gelmişti. Oysa Doğu'da hekimler Galen'in tıbbını devam ettirmişler; doğa bilimleri ve edebiyatta birbirinden eşsiz eserler kaleme alınmıştır. Doğu'nun günlük hayatında bakır sikke kiremit cam gibi gündelik hayatın önemli unsurları yaygın bir şekilde kullanılırken Avrupalılar bunları ancak Yeni Çağ'ın başında (tekrar) keşfetmişlerdir. Bauer antik kültürün Endülüs'ten Kuzey Afrika ve Suriye üzerinden İran'a kadar yaşamaya nasıl devam ettiğini neden 11. yüzyılın Hindukuş'tan Batı Avrupa'ya kadar bütün Avrasya'da daha sonra Yeni Çağ'da da takip edilecek bir dönüm noktası olduğunu somut bir şekilde anlatıyor. Thomas Bauer bu kitabıyla alışagelmiş çağ sınırlarını ikna edici bir şekilde yerinden ediyor ve Doğu ile Batı'ya dair klişeleşmiş görüşleri bir bir çürütüyor.

Çalışmalarıyla 2013 yılında Gottfried-Wilhelm-Leibniz-Ödülü'ne ve 2018 yılında Tractatus Ödülü'ne layık görülen Thomas Bauer'in Neden İslam'ın Orta Çağı Yoktu? -Antik Çağ'ın Mirası ve Doğu- kitabı da 2019 yılında WBG (Bilimsel Kitap Topluluğu) Beşeri Bilimler En İyi Kitap Ödülü'nü kazandı.

Orta Çağ kavramı kullananların düşündüğünden daha fazla hasara neden oluyor. "İslam'ın Orta Çağı" kavramı ise büyük ölçüde tartışılmamıştır. Peki "İslam'ın Orta Çağı" ifadesi aslında neyi tanımlıyor? Modern Çağ öncesi İslam kültürlerini ele almamızda bu ifadenin ne gibi etkileri var? Kültürlerarası karşılaştırmalarda bu kullanımın sonuçları nelerdir? İslam çoğu zaman Orta Çağ'da takılıp kalmakla suçlanıyor. Peki ya İslam'ın Orta Çağı yoksa? Thomas Bauer Neden İslam'ın Orta Çağı Yoktu? -Antik Çağ'ın Mirası ve Doğu- kitabında "Orta Çağ" olarak adlandırılan dönemde Avrupa'da kayıp kültürlerin yalnızca harabelerine rastlanırken İslam dünyasında bayındır şehirlerin bulunduğunu ve bilimlerin bütün canlılığıyla gelişmeye devam ettiğini gösteriyor. Almanya'nın en çok satan kurgu dışı kitaplarından biri olan bu kısa başyapıt reforma ihtiyaç duyan "İslami Orta Çağ" görüşümüzü yerle bir ediyor.

Doğu'nun antik kentlerinde hamamlar camiler kiliseler ve diğer büyük taş yapıtlar ayakta kalırken o dönemin Avrupa'sında bunlar birer harabe haline gelmişti. Oysa Doğu'da hekimler Galen'in tıbbını devam ettirmişler; doğa bilimleri ve edebiyatta birbirinden eşsiz eserler kaleme alınmıştır. Doğu'nun günlük hayatında bakır sikke kiremit cam gibi gündelik hayatın önemli unsurları yaygın bir şekilde kullanılırken Avrupalılar bunları ancak Yeni Çağ'ın başında (tekrar) keşfetmişlerdir. Bauer antik kültürün Endülüs'ten Kuzey Afrika ve Suriye üzerinden İran'a kadar yaşamaya nasıl devam ettiğini neden 11. yüzyılın Hindukuş'tan Batı Avrupa'ya kadar bütün Avrasya'da daha sonra Yeni Çağ'da da takip edilecek bir dönüm noktası olduğunu somut bir şekilde anlatıyor. Thomas Bauer bu kitabıyla alışagelmiş çağ sınırlarını ikna edici bir şekilde yerinden ediyor ve Doğu ile Batı'ya dair klişeleşmiş görüşleri bir bir çürütüyor.

Çalışmalarıyla 2013 yılında Gottfried-Wilhelm-Leibniz-Ödülü'ne ve 2018 yılında Tractatus Ödülü'ne layık görülen Thomas Bauer'in Neden İslam'ın Orta Çağı Yoktu? -Antik Çağ'ın Mirası ve Doğu- kitabı da 2019 yılında WBG (Bilimsel Kitap Topluluğu) Beşeri Bilimler En İyi Kitap Ödülü'nü kazandı.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat