#smrgKİTABEVİ Neroç Köprüsü -
Gerçekle düşün, geçmişle geleceğin birbirine karıştığı, coşkun bir nehir gibi akıp giden iki roman ve on altı öykü...
Yazarlık kariyeri boyunca çok az ürün vermesine rağmen Dostoyevski üzerine yazılmış en etkileyici romanlardan biri olan Baden Baden'de Yaz (YKY, 2007) ile dünya çapında ün kazanan Leonid Tsıpkin, bu kez bütün eserleriyle Türkçede: İkinci Dünya Savaşı ve sonrasındaki Yahudi karşıtı hareketleri ve Stalin döneminin ağır baskı ortamını derinden hisseden bir Yahudi ailesinin öyküsünün anlatıldığı Neroç Köprüsü ve Yahudilerin gaz odalarında toplu kırımıyla İsa'nın çarmıha gerilişinin iç içe anlatıldığı Norartakir adlı otobiyografik kısa romanları da içeren Neroç Köprüsü'nde yazarın bütün öyküleri yer alıyor.
"Endişeli bir beklentiyle ona bakan yüzlerce insana tiz, kesik kesik bir sesle, şimdi çarmıhta ölen adama anlaşılmaz gelen bir dilde bir şeyler söyledi subay - bu onların anadiliydi, çocukluktan beri bu dili konuşuyorlardı, anne babaları gibi; sevdikleri şiirleri de bu dilde yazmışlardı, dolayısıyla buzağı derisinden çizmeleri pırıl pırıl parlayan bu temiz giyimli adamın aslında onlara emir verdiğini anlayamamışlardı - tabii ya, bunu nasıl tahmin edememişlerdi? Yoldan geldikten sonra yıkanmak gerekirdi, şimdi banyoya götüreceklerdi onları; bavullarından ve seyahat çantalarından mis kokulu sabunlarını, iç çamaşırlarını çıkarmaya giriştiler."
Gerçekle düşün, geçmişle geleceğin birbirine karıştığı, coşkun bir nehir gibi akıp giden iki roman ve on altı öykü...
Yazarlık kariyeri boyunca çok az ürün vermesine rağmen Dostoyevski üzerine yazılmış en etkileyici romanlardan biri olan Baden Baden'de Yaz (YKY, 2007) ile dünya çapında ün kazanan Leonid Tsıpkin, bu kez bütün eserleriyle Türkçede: İkinci Dünya Savaşı ve sonrasındaki Yahudi karşıtı hareketleri ve Stalin döneminin ağır baskı ortamını derinden hisseden bir Yahudi ailesinin öyküsünün anlatıldığı Neroç Köprüsü ve Yahudilerin gaz odalarında toplu kırımıyla İsa'nın çarmıha gerilişinin iç içe anlatıldığı Norartakir adlı otobiyografik kısa romanları da içeren Neroç Köprüsü'nde yazarın bütün öyküleri yer alıyor.
"Endişeli bir beklentiyle ona bakan yüzlerce insana tiz, kesik kesik bir sesle, şimdi çarmıhta ölen adama anlaşılmaz gelen bir dilde bir şeyler söyledi subay - bu onların anadiliydi, çocukluktan beri bu dili konuşuyorlardı, anne babaları gibi; sevdikleri şiirleri de bu dilde yazmışlardı, dolayısıyla buzağı derisinden çizmeleri pırıl pırıl parlayan bu temiz giyimli adamın aslında onlara emir verdiğini anlayamamışlardı - tabii ya, bunu nasıl tahmin edememişlerdi? Yoldan geldikten sonra yıkanmak gerekirdi, şimdi banyoya götüreceklerdi onları; bavullarından ve seyahat çantalarından mis kokulu sabunlarını, iç çamaşırlarını çıkarmaya giriştiler."