#smrgKİTABEVİ Nöbetleşe Yoksulluk: Gecekondulaşma ve Kent Yoksulları: Sultanbeyli Örneği - 2021
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Sena Ofset
Dizi Adı:
Araştırma - İnceleme 114
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
368 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
13
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
202,35
Havale/EFT ile:
196,28
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199144136
530306
https://www.simurgkitabevi.com/nobetlese-yoksulluk-gecekondulasma-ve-kent-yoksullari-sultanbeyli-ornegi-2021
Nöbetleşe Yoksulluk: Gecekondulaşma ve Kent Yoksulları: Sultanbeyli Örneği - 2021 #smrgKİTABEVİ
202.35
Yoksulluk gerçeği, son yıllarda Türkiye'de derinleşiyor, boyutlanıyor, çeşitleniyor. Buna karşılık, görünmezleştiriliyor da... Yirmi otuz yıl öncesinde daha çok bir 'acıma' nesnesi olan yoksulluk, şimdi daha çok bir dışlama, korku, hatta nefret nesnesi! Yoksul mahalleleri, yoksulluk imgesi, tekinsiz bir 'varoş' terimiyle ürkünçleştiriliyor... Bu korkuyu büyütenlerin kendi zengin gettolarında yaşadığı içe kapanma ve cemaatleşme süreci, 'toplum' veya 'kamu' adına daha az ürkütücü değil oysa. Oğuz Işık ile Melih Pınarcıoğlu'nun incelemesi, Türkiye'de yoksulluk olgusuna, insanların yoksullukla başetme stratejilerini ve imkanlarını odak alarak bakıyor. Kitaba adını veren nöbetleşe yoksulluk kavramı, Türkiye'deki kentleşme ve göç dinamiğiyle içiçe geçen temel bir stratejiyi tanımlıyor. Yaklaşık yarım yüzyıldır yoksulların orta sınıflara terfi etmesini sağlayan bir mekanizma bu... 2000'lerle birlikte bu nöbetleşme zinciri son halkasından kopmak üzere, yazarlara göre. 'En alttakilerin' yukarılara tırmanma imkanları nihayete ermekte. Bu, yoksulluğun şartlarının çok daha ağırlaşması, sertleşmesi, yoksulların tutunacak dallarının kalmaması demek... Işık ve Pınarcıoğlu, bu gidişi, nöbetleşe yoksulluk döngüsünün olağanüstü hızlı ve çarpıcı yaşandığı bir örnekte irdeliyorlar: Sultanbeyli. Sultanbeyli, enformel / gayrınizami yapıların 'asıl' olduğu bir mekan. 'Ezan sesiyle uyanılan bir yer' hülyasından öte, yoksulluktan kurtulma umudunun karşılığını bulduğu bir yer. Nöbetleşe Yoksulluk, 'şeriat adacığı' namıyla ünlenen Sultanbeyli'yi, gecekondunun ve yoksulluğun sosyo - ekonomik dinamiğine ışık tutan bir örnek olarak mercek altına alıyor. (Arka Kapak)
Yoksulluk gerçeği, son yıllarda Türkiye'de derinleşiyor, boyutlanıyor, çeşitleniyor. Buna karşılık, görünmezleştiriliyor da... Yirmi otuz yıl öncesinde daha çok bir 'acıma' nesnesi olan yoksulluk, şimdi daha çok bir dışlama, korku, hatta nefret nesnesi! Yoksul mahalleleri, yoksulluk imgesi, tekinsiz bir 'varoş' terimiyle ürkünçleştiriliyor... Bu korkuyu büyütenlerin kendi zengin gettolarında yaşadığı içe kapanma ve cemaatleşme süreci, 'toplum' veya 'kamu' adına daha az ürkütücü değil oysa. Oğuz Işık ile Melih Pınarcıoğlu'nun incelemesi, Türkiye'de yoksulluk olgusuna, insanların yoksullukla başetme stratejilerini ve imkanlarını odak alarak bakıyor. Kitaba adını veren nöbetleşe yoksulluk kavramı, Türkiye'deki kentleşme ve göç dinamiğiyle içiçe geçen temel bir stratejiyi tanımlıyor. Yaklaşık yarım yüzyıldır yoksulların orta sınıflara terfi etmesini sağlayan bir mekanizma bu... 2000'lerle birlikte bu nöbetleşme zinciri son halkasından kopmak üzere, yazarlara göre. 'En alttakilerin' yukarılara tırmanma imkanları nihayete ermekte. Bu, yoksulluğun şartlarının çok daha ağırlaşması, sertleşmesi, yoksulların tutunacak dallarının kalmaması demek... Işık ve Pınarcıoğlu, bu gidişi, nöbetleşe yoksulluk döngüsünün olağanüstü hızlı ve çarpıcı yaşandığı bir örnekte irdeliyorlar: Sultanbeyli. Sultanbeyli, enformel / gayrınizami yapıların 'asıl' olduğu bir mekan. 'Ezan sesiyle uyanılan bir yer' hülyasından öte, yoksulluktan kurtulma umudunun karşılığını bulduğu bir yer. Nöbetleşe Yoksulluk, 'şeriat adacığı' namıyla ünlenen Sultanbeyli'yi, gecekondunun ve yoksulluğun sosyo - ekonomik dinamiğine ışık tutan bir örnek olarak mercek altına alıyor. (Arka Kapak)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.