Birinciler ‘gölgeler'le yetinir. Mutludur bu insanlar; çünkü şek ve şüpheye düşecek bir farkedişleri yoktur. Yaşadıkları biriciktir çünkü; mutludurlar kendi sahici çadırlarında...
İkinciler -Tanrı sırlarını kutsasın onların- ‘asıllar'la hemhaldir. Gölgelerin ikincil olduğunun farkındadırlar. Onlar bilirler, bilgindirler, bilgedirler... Her daim ayıktırlar kendi ocaklarında...
Üçüncüler ise öğle vakti çıkmıştır dışarıya; ‘asıl' ile ‘gölge'nin örtüştüğü, karıştığı bir anda... Bilgileri karışıktır dolayısıyla: Biraz gölge biraz asıl... Onun için kafaları karışıktır bu kişilerin... Çözüm ne? Yazar bunu öneriyor bu eserinde: “Öğle uykusuna yatmak”. Bu kitap da “kafası karışıklar için kılavuz”... Öğle uykusu kafa karışıklığını gidermez yalnızca, bir de vahşi sömürgeci sermayeciliğin üretim-tüketim fasid dairesine çomak sokar, tüketimi düşürür -ne güzel bir duygudur bu... (Arka Kapak'tan)
Birinciler ‘gölgeler'le yetinir. Mutludur bu insanlar; çünkü şek ve şüpheye düşecek bir farkedişleri yoktur. Yaşadıkları biriciktir çünkü; mutludurlar kendi sahici çadırlarında...
İkinciler -Tanrı sırlarını kutsasın onların- ‘asıllar'la hemhaldir. Gölgelerin ikincil olduğunun farkındadırlar. Onlar bilirler, bilgindirler, bilgedirler... Her daim ayıktırlar kendi ocaklarında...
Üçüncüler ise öğle vakti çıkmıştır dışarıya; ‘asıl' ile ‘gölge'nin örtüştüğü, karıştığı bir anda... Bilgileri karışıktır dolayısıyla: Biraz gölge biraz asıl... Onun için kafaları karışıktır bu kişilerin... Çözüm ne? Yazar bunu öneriyor bu eserinde: “Öğle uykusuna yatmak”. Bu kitap da “kafası karışıklar için kılavuz”... Öğle uykusu kafa karışıklığını gidermez yalnızca, bir de vahşi sömürgeci sermayeciliğin üretim-tüketim fasid dairesine çomak sokar, tüketimi düşürür -ne güzel bir duygudur bu... (Arka Kapak'tan)