#smrgKİTABEVİ Oğlumuz / Yarın Diye Bir Şey Yoktur - 2023
Tarık Buğra'nın kaleme aldığı öykülerin ilk kısmını bir araya getiren bu kitap, daha önce Buğra'yı sadece romanlarından bilen okurları “öykü de yazmış bir romancı” ile değil, her cümlesiyle başlı başına bir öykücüyle bir araya getirirken, aynı zamanda Buğra'nın metinleriyle ilk kez karşılaşacak okurların Tarık Buğra edebiyatının büyük “giriş kapısını” aralamalarına bir imkân sağlıyor.
“Buğra'nın, hikâyeciliğini belirgin iki çizgi üzerinde geliştirerek dönemin edebi tartışmalarına teoriyle değil, pratikle yanıt verdiğini düşünebiliriz. Buğra öykücülüğünün bir çizgisi Proust ve Tanpınar'la buluştuğu ‘zaman' çizgisidir. Bu elbette Bergson sonrası modernist yazının da çizgisidir.
(...) Buğra öykücülüğünün başta sözünü ettiğim ikinci çizgisi hümanizmdir. Zamana ilişkin öykülerinde nasıl Tanpınar'la aynı yerdeyse, insancıl ve insancı öykülerinde de Sait Faik çizgisindedir.” Jale Parla'nın Önsöz'ünden...
Tarık Buğra'nın kaleme aldığı öykülerin ilk kısmını bir araya getiren bu kitap, daha önce Buğra'yı sadece romanlarından bilen okurları “öykü de yazmış bir romancı” ile değil, her cümlesiyle başlı başına bir öykücüyle bir araya getirirken, aynı zamanda Buğra'nın metinleriyle ilk kez karşılaşacak okurların Tarık Buğra edebiyatının büyük “giriş kapısını” aralamalarına bir imkân sağlıyor.
“Buğra'nın, hikâyeciliğini belirgin iki çizgi üzerinde geliştirerek dönemin edebi tartışmalarına teoriyle değil, pratikle yanıt verdiğini düşünebiliriz. Buğra öykücülüğünün bir çizgisi Proust ve Tanpınar'la buluştuğu ‘zaman' çizgisidir. Bu elbette Bergson sonrası modernist yazının da çizgisidir.
(...) Buğra öykücülüğünün başta sözünü ettiğim ikinci çizgisi hümanizmdir. Zamana ilişkin öykülerinde nasıl Tanpınar'la aynı yerdeyse, insancıl ve insancı öykülerinde de Sait Faik çizgisindedir.” Jale Parla'nın Önsöz'ünden...