#smrgSAHAF Öğretmenliğin İç Yüzü -Davranışlar- - 1999

Stok Kodu:
1199040351
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
120 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1999
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199040351
426372
Öğretmenliğin İç Yüzü -Davranışlar- -        1999
Öğretmenliğin İç Yüzü -Davranışlar- - 1999 #smrgSAHAF
0.00
20. yüzyılın başlarında John Dewey "eğitimle yepyeni bir toplum yaratmak mümkündür" görüşünü ortaya attığında; bu görüş ideoloji farklılıklarına rağmen, bütün dünya ülkelerinde çok olumlu karşılanmış, milletleşmeye çalışan ülkeler, bu görüşü fiiliyata geçirmek için "eğitim seferberliği" başlatmışlardır. Felsefi olarak doğru gibi görünen bu önermenin uygulamadaki yansımalarına bakıldığında; bu iyimserliğin yerinde bir iyimserlik değil, aşırı bir iyimserlik olduğu görülebilir. Bu görüş, eğitimin imkanı ve sınırlarını, sonsuzluğunu da içerir. Eğitimin imkan ve sınırları olduğu gözden kaçar. Eğitim uygulamalının nasıl yapılacağı dikkate alınmaz. Oysa mesele, eğitim uygulamalarındaki başarıyla çok yakından ilişkilidir. Eğitimi uygulamalarının öznesi, öğretmen ve öğrencidir. Öğretmen ve öğrencinin birbirleriyle ilişkileri de 'eşitler arası' bir ilişki değildir. eğitici ilişki, eşitler arası ilişki olarak kabul edilecek olursa, iletişim de bu yönde olacağından öğretmen daima azınlıkta kalacaktır. Bu sebeple eğitim uygulamalarını öznesi olan öğretmenliğe, değerler sistemimiz içinde hak ettiği statünün kazandırılması gerekmektedir. (Önsözden)
20. yüzyılın başlarında John Dewey "eğitimle yepyeni bir toplum yaratmak mümkündür" görüşünü ortaya attığında; bu görüş ideoloji farklılıklarına rağmen, bütün dünya ülkelerinde çok olumlu karşılanmış, milletleşmeye çalışan ülkeler, bu görüşü fiiliyata geçirmek için "eğitim seferberliği" başlatmışlardır. Felsefi olarak doğru gibi görünen bu önermenin uygulamadaki yansımalarına bakıldığında; bu iyimserliğin yerinde bir iyimserlik değil, aşırı bir iyimserlik olduğu görülebilir. Bu görüş, eğitimin imkanı ve sınırlarını, sonsuzluğunu da içerir. Eğitimin imkan ve sınırları olduğu gözden kaçar. Eğitim uygulamalının nasıl yapılacağı dikkate alınmaz. Oysa mesele, eğitim uygulamalarındaki başarıyla çok yakından ilişkilidir. Eğitimi uygulamalarının öznesi, öğretmen ve öğrencidir. Öğretmen ve öğrencinin birbirleriyle ilişkileri de 'eşitler arası' bir ilişki değildir. eğitici ilişki, eşitler arası ilişki olarak kabul edilecek olursa, iletişim de bu yönde olacağından öğretmen daima azınlıkta kalacaktır. Bu sebeple eğitim uygulamalarını öznesi olan öğretmenliğe, değerler sistemimiz içinde hak ettiği statünün kazandırılması gerekmektedir. (Önsözden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat