Adalet, ülkeyi koruyan bir bekçi, toplumsal hayatı karanlıklardan koruyan bir kandil, zulme uğrayanların yaraları için bir merhem... ve karınca gibi olan mazlumun hâlini bilmek, zalimlerin tanbur gibi kulaklarını burmaktır. Adil yönetici ise, zalimleri zulümden, fasıkları kötü işlerden alıkoyandır, güçsüzlerin arkasındaki güç, güçlülerin de terbiye edicisidir. Râhatü'l-İnsân ve Zafer-Nâme metinlerini bir araya getiren ve Öğütler Kitabı adını verdiğimiz bu eser de hem bir nasihatnâme örneği hem de bir siyasetnâme klasiği. İlk metin Arap, Fars ve Türk edebiyatında Nûşîrevân-ı Âdil ünvanıyla anılan Nûşîrevân isimli hükümdarın öğütlerinden, ikinci metin de Nûşîrevân'ın bilgeliğiyle ve hikmetleriyle bilinen veziri Büzürgmihr'in Nûşîrevân'a öğütlerinden meydana gelmekte.
Râhatü'l-İnsân, Nûşîrevân'ın yılın belli dönemlerinde halkın görmesi için astırdığı on yedi dilimli tacında yazılı olan nasihatleri, Zafer-Nâme ise Nûşîrevân'ın veziri Büzürgmihr'e sorduğu sorulara Büzürgmihr'in verdiği cevaplardan meydana gelmektedir. Dolayısıyla Öğütler Kitabı hem Nûşîrevân'ın verdiği hem de Nûşîrevân'a verilen nasihatleri biraraya getirmekte. Nûşîrevân ve Büzürgmihr öğütleriyle bize asırlar ötesinden nasihat ediyor ve hayatta çizeceğimiz yolu belirlememize yardımcı olmaya çalışıyorlar. Bazen "kötülükten kaçınmanın bütün iyiliklerden yeğ olduğunu" söylüyor, bazen de "gönül kırmayıp, doğrulukla hareket etmeyi" tavsiye ediyorlar.