#smrgKİTABEVİ On Altı Batıkta Dünya Tarihi -
1. Batık, insanlık tarihinde önemli bir etki yapmış türden bir gemiyi temsil etmeli;
2. Yeryüzünün her yerinden gemi kazaları ele alınmalı;
3. Gemi kazasının, geminin içinde hareket ettiği dünyaları, örneğin ekonomileri, göçleri, fikir hareketlerini, siyasi rekabetleri, savaşları ve çevresel kısıtlamaları betimleyen, arkeolojik bulgu ve literatür açısından iyi belgelendirilmiş olmalı.
Kitaptaki her bölüm kazanın yürek burkan trajedisi ve teknenin keşfinin heyecanı ile başlamakta, sonra geminin tasarımına ve daha geniş sorulara geçmektedir. Gemide ne ve neden vardı, gemi nereden gelip, nereye gidiyordu, bunun finansmanını kim yapmıştı, teknede kimler vardı ve çevresindeki toplumun ilişkileri ve değiş tokuş ağları hakkında ne gibi çıkarsamalarda bulunabiliriz.
Kitap genel olarak eski küçük ve yerel denizcilik dünyalarının zamanla nasıl bölgesel dünyalarda ve sonunda da günümüzün tek bir birleşik, küreselleşmiş denizcilik dünyasında bütünleştiğini araştırıyor. Bölgesel denizcilik dünyalarının tek bir küresel denizcilik dünyasında birleşmesi 20. yüzyılın ürünüdür; kitabın son üç bölümü bunu ele alıyor. Dünya çapında standartlaşmış üretim, tasarım ve tarife eğiliminin somutlaşmış örneklerini petrol tankeri ile yolcu gemisi oluşturur. Şimdi on altı gemi kazasının heyecanlı ve trajik öyküsüne ve bunların tek bir küreselleşmiş denizcilik dünyası yaratmasının daha genel öyküsüne bir bakalım.
Michigan Üniversitesi bünyesinde araştırmalar yapan Stewart Gordon, binlerce yıl önce Nil'in sularında gezen en erken teknelerden, 2012'de Akdeniz'de karaya oturan Costa Concordia'ya kadar gemilerin ve onları inşa edip denizlere açılan insanların hikâyelerini anlatırken dünya tarihine benzersiz bir açıdan bakıyor, gemi yapımı ve seyrüsefer teknolojilerinin keşifler ve bilim dünyasına nasıl yeni ufuklar açtığını gösteriyor.
1. Batık, insanlık tarihinde önemli bir etki yapmış türden bir gemiyi temsil etmeli;
2. Yeryüzünün her yerinden gemi kazaları ele alınmalı;
3. Gemi kazasının, geminin içinde hareket ettiği dünyaları, örneğin ekonomileri, göçleri, fikir hareketlerini, siyasi rekabetleri, savaşları ve çevresel kısıtlamaları betimleyen, arkeolojik bulgu ve literatür açısından iyi belgelendirilmiş olmalı.
Kitaptaki her bölüm kazanın yürek burkan trajedisi ve teknenin keşfinin heyecanı ile başlamakta, sonra geminin tasarımına ve daha geniş sorulara geçmektedir. Gemide ne ve neden vardı, gemi nereden gelip, nereye gidiyordu, bunun finansmanını kim yapmıştı, teknede kimler vardı ve çevresindeki toplumun ilişkileri ve değiş tokuş ağları hakkında ne gibi çıkarsamalarda bulunabiliriz.
Kitap genel olarak eski küçük ve yerel denizcilik dünyalarının zamanla nasıl bölgesel dünyalarda ve sonunda da günümüzün tek bir birleşik, küreselleşmiş denizcilik dünyasında bütünleştiğini araştırıyor. Bölgesel denizcilik dünyalarının tek bir küresel denizcilik dünyasında birleşmesi 20. yüzyılın ürünüdür; kitabın son üç bölümü bunu ele alıyor. Dünya çapında standartlaşmış üretim, tasarım ve tarife eğiliminin somutlaşmış örneklerini petrol tankeri ile yolcu gemisi oluşturur. Şimdi on altı gemi kazasının heyecanlı ve trajik öyküsüne ve bunların tek bir küreselleşmiş denizcilik dünyası yaratmasının daha genel öyküsüne bir bakalım.
Michigan Üniversitesi bünyesinde araştırmalar yapan Stewart Gordon, binlerce yıl önce Nil'in sularında gezen en erken teknelerden, 2012'de Akdeniz'de karaya oturan Costa Concordia'ya kadar gemilerin ve onları inşa edip denizlere açılan insanların hikâyelerini anlatırken dünya tarihine benzersiz bir açıdan bakıyor, gemi yapımı ve seyrüsefer teknolojilerinin keşifler ve bilim dünyasına nasıl yeni ufuklar açtığını gösteriyor.