#smrgKİTABEVİ On Sekizinci Asırda Mesele-i Şarkıyye ve Kaynarca Muahedesi -
Müellif, Rusya'nın düvel-i muazzama arasındaki çıkar çatışmalarından nasıl yararlandığını, bu esnada Fransa'yı yalnızlığa mahkûm ederek ve Prusya ile Avusturya'yı kendi yanına çekerek, Kıta Avrupa'sında başat rol üstlenmeye başlamasını anlatır. Eserin en özgün taraflarından bilisi, Avrupa politikasına yön veren ülke liderlerinin psikolojik analizlerine girişilmesidir. Öyle ki eser, bir yerde, Avrupalı liderlerin gayr-i ahlaki politik anlayışlarının rasyonalize edilmesinin hikâyesi olarak da görülebilir.
Avrupa devletlerinin hem birbirleri hem de Osmanlı İmparatorluğu ile olan ilişkilerinde bir taraftan resmi, diğer taraftan gayr-ı resmi ya da gizli politikalarının ikiyüzlü özelliği, bu arada Voltaire gibi ünlü filozofların siyasetin çarpık ilişkilerinde kendilerine yer edinme çabası etkili ve hayret verici bir şekilde kurgulanmıştır. Eser, Avrupa devletlerinin politik çatışma arenasında Osmanlı İmparatorluğunu nasıl algıladıklarını ve Şark Meselesi'nin Avrupa devletlerinin bir sorunu olarak nasıl ortaya çıktığını anlatır.
Sorel'in kurgusu, Avrupalı aktörlerin kendi aralarındaki anlaşmazlıkları giderme adına giriştikleri ahlaktan yoksun, faydacı olmaktan öte hırs ve ihtirasla yoğrulmuş politikalarının aslında yeni ve daha karmaşık bir takım problemleri de beraberinde getirdiğini göstermesi açısından son derece önemlidir.
Müellif, Rusya'nın düvel-i muazzama arasındaki çıkar çatışmalarından nasıl yararlandığını, bu esnada Fransa'yı yalnızlığa mahkûm ederek ve Prusya ile Avusturya'yı kendi yanına çekerek, Kıta Avrupa'sında başat rol üstlenmeye başlamasını anlatır. Eserin en özgün taraflarından bilisi, Avrupa politikasına yön veren ülke liderlerinin psikolojik analizlerine girişilmesidir. Öyle ki eser, bir yerde, Avrupalı liderlerin gayr-i ahlaki politik anlayışlarının rasyonalize edilmesinin hikâyesi olarak da görülebilir.
Avrupa devletlerinin hem birbirleri hem de Osmanlı İmparatorluğu ile olan ilişkilerinde bir taraftan resmi, diğer taraftan gayr-ı resmi ya da gizli politikalarının ikiyüzlü özelliği, bu arada Voltaire gibi ünlü filozofların siyasetin çarpık ilişkilerinde kendilerine yer edinme çabası etkili ve hayret verici bir şekilde kurgulanmıştır. Eser, Avrupa devletlerinin politik çatışma arenasında Osmanlı İmparatorluğunu nasıl algıladıklarını ve Şark Meselesi'nin Avrupa devletlerinin bir sorunu olarak nasıl ortaya çıktığını anlatır.
Sorel'in kurgusu, Avrupalı aktörlerin kendi aralarındaki anlaşmazlıkları giderme adına giriştikleri ahlaktan yoksun, faydacı olmaktan öte hırs ve ihtirasla yoğrulmuş politikalarının aslında yeni ve daha karmaşık bir takım problemleri de beraberinde getirdiğini göstermesi açısından son derece önemlidir.