^#smrgSAHAF Onbinlerin Kürdistan'dan Geçişi: Anabasis - 1973

Toplumlar hiç bir surette hukuk kuramları ile, yasalara v.b. var ya da yok olmazlar. Maddi üretimin sıkı sıkıya bağlı olduğu, toplumsal örgütlenmenin sosyal bir ürünü olarak hayatiyet bulurlar. Ki, bu oldu, kapitalist ekonominin bünyesinde politik bir karakter kazanarak modern ulusları oluşturur. İkinci olarak, aynı coğrafyayı paylaşmakla beraber, Kültür farklılığı ve ruhi şekillenme itibariyle ayrılıklar gösteren kadim halkların belirleyici yapısa değerleri, üretimin maddi şartlarının ürünü olan politik farklılaşma ve sosyal ihtiyaçların bir sonucudur... Bundan dolayı Kürtlere Kürt, Araplara Arap, Türklere Türk, Ermenilere Ermeni denilmesi kadar doğal bir şey olamaz. Bu, hiç şüphesiz soyut belirlemelerin cambazlıkları ile yetinmek anlamında değildir. Olguları özgün değerleri ile ele almak; hareketin, gelişme ve değişmelerini yakalamak içindir. Özünde -ve günümüzde- burjuvazinin sınıf hakimiyeti ve çıkarları gereği, hiç bir bilimsel değeri olmayan savlarla, mazlum ulusları, kadim halkları red ve inkar politikası sahtedir. Bu nedenle, sahte değerlere dayanarak, ne dünyayı açıklamak, ne kavramak ve ne de değiştirmek mümkün değildir. (Arka kapak)