#smrgKİTABEVİ Orhan Kemal Edebiyatında İşçi Oluş ve Ücretli Hayat - 2014
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Akademi Ajans Matbaa
Dizi Adı:
İnceleme 2
ISBN-10:
6056475603
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
360
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
44,10
Havale/EFT ile:
42,78
Stoktan teslim
1199164850
551003
https://www.simurgkitabevi.com/orhan-kemal-edebiyatinda-isci-olus-ve-ucretli-hayat-2014
Orhan Kemal Edebiyatında İşçi Oluş ve Ücretli Hayat - 2014 #smrgKİTABEVİ
44.10
Ücretli çalışmanın kıyısından, kenarından, üzerinden değil, içinden bakarak Orhan Kemal'i kelimenin her iki anlamıyla da okumanın neye benzeyeceğini gösteriyor yazar, içinden yazmakla dikizlemek arasındaki fark da, 18 satırlık bir dipnotun son cümlesinde bir çengel atıyor zihinlere. Türkiye'nin yakın tarihi, batının modernleşmesi, romanın piyasa yapan kaldırım orospuluğu, politik iktisattan sosyolojiye, tarihten edebiyata gezintimizde, okuma parçaları dünya içinde dünya kuruyor. Kemal'de İşçi-Oluş'ta, bir yandan edebiyat, roman, estetik ve etik; öte yandan "Orhan Kemal'in Çukurova ve pamuk ikilisinden nşkırıp" göverdîği toplumsal doku; özel mülkiyet, kapitalizm, proletarya, ücretli emek gibi kavramların doğdukları veya icat edildikleri tarih ve coğrafyadaki içlemlerinin 'dii'imizde tefsiriyle birlikte irdeleniyor. Ücretli emek, ülkemizdeki toplumsal-tarihsel arkaplana sadık kalarak anlatılırken, yazarla birlikte halk ve çokluk ekseninde çıkılan yolda Agamben, Robespierre, Gellner, Schmitt, Ranciere, Spinoza, Marx, Adorno gibi refakatçiler, okuru yazar aracılığıyla uyandırıyor. Osmanlı'dan cumhuriyete geçerken, Avrupa'ya, romana değinmeden edemeyen yazar, Thompson, Veyne, Hobsbawm, Engels, Moore, Georgeon'a atıflarla incelemenin hakkım teslim ediyor; öte yandan metnin sıcacık dokusu, araya giren anlatılar akademik yazıma yeni bir üslup önerisinde bulunuyor. İnceleme nesnesine çerçeveden, soğuk bir bakışla yazılmadığı, Orhan Kemal için "ender nar küçük burjuvalardan biriydi" demesiyle bile anlaşılabilir. İnceleme türünün de damakta bir tat bırakabileceğini, coşku ve heyecan tasmasıyla yer yer şiirselleşebileceğini göstermesi, kitabın dikkate değer içeriğini taçlandırıyor. U Hayat ise, ücretli çalışma motifini edebiyat okuma sözleşmesinden sapan edebî 'nakış'larla dokuyor. "Etinden, sütünden, yününden ve de ölümünden yararlanılanların bu kezinde "özgür emek"inden yararlanılacaktır. Tam o yıllarda "Yeni Hayat" adlı karamelalar piyasaya çıkar. Toprağından koparılan Türk halkının yalayacağı "Yeni Hayat" düpedüz gecekondulara tıkılarak ücretli çalışmac "Bizim de Yahudilerimiz olabilir, dedi. Tiren garlarında sokaklarda, lokantalarda rastladığımızda başımızı çevirip bakmaya tenezzül etmediğimiz, kaderleriyle ilgilenmediğimiz, lanetlenip itilmiş, kakılmış, onlarla temasın bizi kirleteceği, bizden sayamadığımız Yahudiler: İşçiler, işçiler. Bir de işsizler var ki -Bütün dünyanın işsizleri, birlesiniz." 'Söz'ün adaleti, türkçede, Orhan Kemal'de tecelli eder." "Orhan Kemal de, nihayetinde, göz ardı edilen bir çokluğu kaydeden 'muhasebeci'ydi." "Orhan Kemal'le birliktedir ki, uç veren "küçük adam", artık bir tarihin ve coğrafyanın adamıdır; o, artık soyut "küçük adam" değil, somut kalabalıktır, dahası siyasal özne olmaya aday yeni bir üretici işçi-çokluktur." 'Umuyorum ki, gelecekte edebiyat tarihçileri, roman kuramcıları, dilbilimciler, karşılaştırmalı edebiyat tırıvırıcıları vs. dışında susturulmuşlar, hak talep edenler, adalet arayıcılar, edebiyat hak arama sanatıdır diyenler Orhan Kemal'de bugün göremediklerimizi göreceklerdir.
Ücretli çalışmanın kıyısından, kenarından, üzerinden değil, içinden bakarak Orhan Kemal'i kelimenin her iki anlamıyla da okumanın neye benzeyeceğini gösteriyor yazar, içinden yazmakla dikizlemek arasındaki fark da, 18 satırlık bir dipnotun son cümlesinde bir çengel atıyor zihinlere. Türkiye'nin yakın tarihi, batının modernleşmesi, romanın piyasa yapan kaldırım orospuluğu, politik iktisattan sosyolojiye, tarihten edebiyata gezintimizde, okuma parçaları dünya içinde dünya kuruyor. Kemal'de İşçi-Oluş'ta, bir yandan edebiyat, roman, estetik ve etik; öte yandan "Orhan Kemal'in Çukurova ve pamuk ikilisinden nşkırıp" göverdîği toplumsal doku; özel mülkiyet, kapitalizm, proletarya, ücretli emek gibi kavramların doğdukları veya icat edildikleri tarih ve coğrafyadaki içlemlerinin 'dii'imizde tefsiriyle birlikte irdeleniyor. Ücretli emek, ülkemizdeki toplumsal-tarihsel arkaplana sadık kalarak anlatılırken, yazarla birlikte halk ve çokluk ekseninde çıkılan yolda Agamben, Robespierre, Gellner, Schmitt, Ranciere, Spinoza, Marx, Adorno gibi refakatçiler, okuru yazar aracılığıyla uyandırıyor. Osmanlı'dan cumhuriyete geçerken, Avrupa'ya, romana değinmeden edemeyen yazar, Thompson, Veyne, Hobsbawm, Engels, Moore, Georgeon'a atıflarla incelemenin hakkım teslim ediyor; öte yandan metnin sıcacık dokusu, araya giren anlatılar akademik yazıma yeni bir üslup önerisinde bulunuyor. İnceleme nesnesine çerçeveden, soğuk bir bakışla yazılmadığı, Orhan Kemal için "ender nar küçük burjuvalardan biriydi" demesiyle bile anlaşılabilir. İnceleme türünün de damakta bir tat bırakabileceğini, coşku ve heyecan tasmasıyla yer yer şiirselleşebileceğini göstermesi, kitabın dikkate değer içeriğini taçlandırıyor. U Hayat ise, ücretli çalışma motifini edebiyat okuma sözleşmesinden sapan edebî 'nakış'larla dokuyor. "Etinden, sütünden, yününden ve de ölümünden yararlanılanların bu kezinde "özgür emek"inden yararlanılacaktır. Tam o yıllarda "Yeni Hayat" adlı karamelalar piyasaya çıkar. Toprağından koparılan Türk halkının yalayacağı "Yeni Hayat" düpedüz gecekondulara tıkılarak ücretli çalışmac "Bizim de Yahudilerimiz olabilir, dedi. Tiren garlarında sokaklarda, lokantalarda rastladığımızda başımızı çevirip bakmaya tenezzül etmediğimiz, kaderleriyle ilgilenmediğimiz, lanetlenip itilmiş, kakılmış, onlarla temasın bizi kirleteceği, bizden sayamadığımız Yahudiler: İşçiler, işçiler. Bir de işsizler var ki -Bütün dünyanın işsizleri, birlesiniz." 'Söz'ün adaleti, türkçede, Orhan Kemal'de tecelli eder." "Orhan Kemal de, nihayetinde, göz ardı edilen bir çokluğu kaydeden 'muhasebeci'ydi." "Orhan Kemal'le birliktedir ki, uç veren "küçük adam", artık bir tarihin ve coğrafyanın adamıdır; o, artık soyut "küçük adam" değil, somut kalabalıktır, dahası siyasal özne olmaya aday yeni bir üretici işçi-çokluktur." 'Umuyorum ki, gelecekte edebiyat tarihçileri, roman kuramcıları, dilbilimciler, karşılaştırmalı edebiyat tırıvırıcıları vs. dışında susturulmuşlar, hak talep edenler, adalet arayıcılar, edebiyat hak arama sanatıdır diyenler Orhan Kemal'de bugün göremediklerimizi göreceklerdir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.