#smrgSAHAF Örnekleriyle Kıbrıs Türk Basın Tarihi 1: ( 1891 - 1963 ) - 2012
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Tipograf Art Basım
Dizi Adı:
ISBN-10:
9789963987238
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Hazırlayan:
Harid Fedai, Ahmet An
Boyut:
15x23
Sayfa Sayısı:
232 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
114,00
Havale/EFT ile:
110,58
Stoktan teslim
1199148515
534677
https://www.simurgkitabevi.com/ornekleriyle-kibris-turk-basin-tarihi-1-1891-1963-2012
Örnekleriyle Kıbrıs Türk Basın Tarihi 1: ( 1891 - 1963 ) - 2012 #smrgSAHAF
114.00
1869'da Süveyş Kanalirun açılmasıyla Hindistan yolu üzerinde bulunan Kıbrıs'ın, Ingiliz Imparatorluğu açısından büyük önemi vardı. Bu bakımdan Rus tehlikesini ileri sürerek gerektiğinde bize yardım edecek durumda olabilmesi için Adayı 'geçici' kaychyle ele geçirmeyi başarır. Türk aydınlanndan bir bölümü Ingilizin bir daha geri gitmemek üzere Adaya ayak bastığnım bilincinde iken, bir kesim ise işgalin geçici olduğuna gerçekten inandırdmıştı. Ingiliz Bayrağı (Union Jack) Lefkoşa'run Baf Kapısında göndere çekilirken, Başpiskobos'un yaptığı konuşmada dile getirilen Enosis istemleri Türk aychnlannın kulaklarında çınlayadursun; kısa sürede üçüncü sınıf vatandaşhğa düştüklerini an/ayarak tirpereceklerdi. Ayakta kalabilmek, bu Ada'daki varlığımızı koruyabilmek için uyanmanın zamanı gelip çalmıştı. Alınacak tam da Rum toplumuna bakarak, onları yalundan izleyerek düzenleyecektik. Başkent Istanbul'un ise, içinde bulunulan gai/eler yüzünden, bizimle ilgilenecek hali de pek yoktu. Rumlarda Enosis'in başını çektiği güchl bir kilise örgütleri, Milli Medisleri ve de kulüpleri vardı. En başta Gibriyagos Silloğos... Bizimkiler de en azından bu kulübe benzer bir kurum oluşturabilirlerdi 1890% yılların başlarına doğru bir Kıraat-hane-i Osmani'nin kurulması işte bu düşüncelerle gündeme gelir. ~anlı K/aitti-hanesi (Kıraat-hane-i Osmani) bu koşullar altında kurulur ve günümüz Atatürk Meydanı'nda Vakıflar Bankası'nın bulunduğu binada etkinliğe başlar. Anavatan'dan siyasi açıdan ayrı diışsek bile, -diliy/e, diniyle, herşeyiyle- hala bu Imparatorluktaki Türk halkının bir mannnı olduğumuzu stirdünneliydik. Ingiliz'e karşı haklarımızı kem-uyacak, Enosis'e giden yola tıkayarak ve eğitim-öğretim bakımından halkımızı bilinçlendirecek, esnaf ve san'atkarlanmızın güclenmesine katkıda bulunacakhk. Ama herşeyden önce bu düşüncelerin halk tabakalanna yansıtılması gerekiyordu. Yeni Osmanlı Kıraat-hanesi'nin şimdi, evvelemirde, bir gazeteye gereksinimi vardı. Ve de bu gazete bu kulübün düşüncelerini yayacak, yani 'naşir-i efIcan' olacaktı. Adını Zaman' koydular ve aralarında toplaclıklan paralarla satın alınan matbaayı da Lelkoza'ron Laleli semtine götürüp kurdular. O günlerin Kılıns'ında yedi Rum gazetesine karşı artık bizim de bir 2aman'ımız olacaktı. Yani, Cemalettin Ünlü'nün dediği gibi bizim basınımız Rum basınına bir tepki basını olarak doğınuştur.
1869'da Süveyş Kanalirun açılmasıyla Hindistan yolu üzerinde bulunan Kıbrıs'ın, Ingiliz Imparatorluğu açısından büyük önemi vardı. Bu bakımdan Rus tehlikesini ileri sürerek gerektiğinde bize yardım edecek durumda olabilmesi için Adayı 'geçici' kaychyle ele geçirmeyi başarır. Türk aydınlanndan bir bölümü Ingilizin bir daha geri gitmemek üzere Adaya ayak bastığnım bilincinde iken, bir kesim ise işgalin geçici olduğuna gerçekten inandırdmıştı. Ingiliz Bayrağı (Union Jack) Lefkoşa'run Baf Kapısında göndere çekilirken, Başpiskobos'un yaptığı konuşmada dile getirilen Enosis istemleri Türk aychnlannın kulaklarında çınlayadursun; kısa sürede üçüncü sınıf vatandaşhğa düştüklerini an/ayarak tirpereceklerdi. Ayakta kalabilmek, bu Ada'daki varlığımızı koruyabilmek için uyanmanın zamanı gelip çalmıştı. Alınacak tam da Rum toplumuna bakarak, onları yalundan izleyerek düzenleyecektik. Başkent Istanbul'un ise, içinde bulunulan gai/eler yüzünden, bizimle ilgilenecek hali de pek yoktu. Rumlarda Enosis'in başını çektiği güchl bir kilise örgütleri, Milli Medisleri ve de kulüpleri vardı. En başta Gibriyagos Silloğos... Bizimkiler de en azından bu kulübe benzer bir kurum oluşturabilirlerdi 1890% yılların başlarına doğru bir Kıraat-hane-i Osmani'nin kurulması işte bu düşüncelerle gündeme gelir. ~anlı K/aitti-hanesi (Kıraat-hane-i Osmani) bu koşullar altında kurulur ve günümüz Atatürk Meydanı'nda Vakıflar Bankası'nın bulunduğu binada etkinliğe başlar. Anavatan'dan siyasi açıdan ayrı diışsek bile, -diliy/e, diniyle, herşeyiyle- hala bu Imparatorluktaki Türk halkının bir mannnı olduğumuzu stirdünneliydik. Ingiliz'e karşı haklarımızı kem-uyacak, Enosis'e giden yola tıkayarak ve eğitim-öğretim bakımından halkımızı bilinçlendirecek, esnaf ve san'atkarlanmızın güclenmesine katkıda bulunacakhk. Ama herşeyden önce bu düşüncelerin halk tabakalanna yansıtılması gerekiyordu. Yeni Osmanlı Kıraat-hanesi'nin şimdi, evvelemirde, bir gazeteye gereksinimi vardı. Ve de bu gazete bu kulübün düşüncelerini yayacak, yani 'naşir-i efIcan' olacaktı. Adını Zaman' koydular ve aralarında toplaclıklan paralarla satın alınan matbaayı da Lelkoza'ron Laleli semtine götürüp kurdular. O günlerin Kılıns'ında yedi Rum gazetesine karşı artık bizim de bir 2aman'ımız olacaktı. Yani, Cemalettin Ünlü'nün dediği gibi bizim basınımız Rum basınına bir tepki basını olarak doğınuştur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.