Osmanlı Devleti Yavuz Sultan Selim'in (1512-1520) ve Kanuni Sultan Süleyman'ın (1520-1566) hükümdar oldukları dönemlerden itibaren bugün çoğu Arap Birliğine üye olan devletlerin toprakları üzerinde Osmanlı idaresini kurmuşlardır. Osmanlı Devleti 1516 senesinde Ortadoğu Arap bölgelerine doğru ilerlediğinde, imparatorluk zaten Balkanlar'da ve Anadolu'da büyük başarılar elde etmişti. Diğer yandan Arap topraklarının fethi, imparatorluğun İslam memleketlerinin, Avrupa devletlerinin etki alanından kendi tarihi merkezine doğru bölgesel genişlemesinde önemli bir jeopolitik değişime yön verdiği muhakkaktır.
Osmanlı Devleti'nin 16. Yüzyıl askeri seferleri, birer efsane olan Bağdat, Şam ve Kahire şehirlerini Osmanlı Hanedanı'nın idaresi altına almış olmasıdır. Bağdat ve Şam bir dönem Halifeliğin merkezi olmalarından dolayı Sünni Müslümanlar için önemli bir saygınlığa sahip iken, Osmanlı ordusu Kahire'ye vardığında yetkisi yalnızca unvandan ibaret olan Memlük halifesi hala sarayında oturuyordu. Yeni Osmanlı toprakları İslam'ın en kutsal şehirleri olan Mekke, Medine ve Kudüs şehirlerini de kapsıyordu. Yavuz Sultan Selim kendisine bahşedilen sorumluluğu ve şerefi öne çıkarmak amacıyla “Hadimü'l-Haremeyn eş-Şerifeyn” unvanını uzun bir liste oluşturan diğer unvanlarının arasına eklemiştir.
Bu vesile ile tarihimizi ve Ortadoğu bölgesini ilgilendiren araştırma yapmayı gaye edindik. Arapça, İngilizce, Türkçe makaleler ile çeşitli kitaplardan yararlandık. Bulabildiğimiz kaynakları konu hakkında değerlendirmeye çalıştık.