Batı, Doğu'ya hep cinsel imgeleri temel alarak yaklaştı ve onu hep dişi olarak tasvir etti. Doğu'yla karşılaşmasında, kendisini "gelinin tülünü kaldıracak damat" gibi hissetti. Tablolarda, gezi kitaplarında, hikayelerde, şiirlerde büyüleyici egzotik güzellikteki Doğulu kadınlar, zengin fakat çirkin Doğulu erkeklerle birlikte eşitsizlik duygusunu uyandıracak biçimde sunuldu. Ötekisi'nin barbarlığında kendi medeniliğini bulan Avrupa, kendisinin Doğu'yu aydınlatma ve oraya özgürlük götürme misyonuyla donatıldığını ilan etti. William Allan'in 1838 tarihli "İstanbul'da Köle Pazarı" adlı tablosunda resmedilen erkek karşısında tam bir baş eğme rolüne itilmiş kadının çaresizliği, kötü yazgısını kabullenişindeki acıklı hali, Batılının vicdanının rahatlatır: Çünkü sömürgelerde tüm Doğulular ama özellikle de kadınlar bağımlılık altındaydı. Onların Batı egemenliği altındaki bağımlılıkları, köle pazarlarına sürülmelerinden daha vahşi olabilir miydi? Oryantalizmin inceleme nesnesi Doğudur; ancak o, Batı'nın bizzat kendisiyle de ilgilidir. Batı; oryantalist söyleminde kendisini ele vermektedir. Zira Batı'da Doğu toplumlarını açıklamak iddiasıyla ortaya atılan teoriler, Batı kimliğinin özelliklerini daha da belirgin kılmaya dönüktür. Bu yönüyle oryantalizmin tarihi, Batı'nın bizzat kendisinin, fikirlerinin, eylemlerinin, ilgilerinin, tazlarının ve açık ya da gizli bütün formları içinde şu anının tarihidir. Dolayısıyla, oryantalizmin tarihi, aynı zamanda, biz Batılı bilincin de tarihini sunmaktadır. (Arka Kapaktan)
Batı, Doğu'ya hep cinsel imgeleri temel alarak yaklaştı ve onu hep dişi olarak tasvir etti. Doğu'yla karşılaşmasında, kendisini "gelinin tülünü kaldıracak damat" gibi hissetti. Tablolarda, gezi kitaplarında, hikayelerde, şiirlerde büyüleyici egzotik güzellikteki Doğulu kadınlar, zengin fakat çirkin Doğulu erkeklerle birlikte eşitsizlik duygusunu uyandıracak biçimde sunuldu. Ötekisi'nin barbarlığında kendi medeniliğini bulan Avrupa, kendisinin Doğu'yu aydınlatma ve oraya özgürlük götürme misyonuyla donatıldığını ilan etti. William Allan'in 1838 tarihli "İstanbul'da Köle Pazarı" adlı tablosunda resmedilen erkek karşısında tam bir baş eğme rolüne itilmiş kadının çaresizliği, kötü yazgısını kabullenişindeki acıklı hali, Batılının vicdanının rahatlatır: Çünkü sömürgelerde tüm Doğulular ama özellikle de kadınlar bağımlılık altındaydı. Onların Batı egemenliği altındaki bağımlılıkları, köle pazarlarına sürülmelerinden daha vahşi olabilir miydi? Oryantalizmin inceleme nesnesi Doğudur; ancak o, Batı'nın bizzat kendisiyle de ilgilidir. Batı; oryantalist söyleminde kendisini ele vermektedir. Zira Batı'da Doğu toplumlarını açıklamak iddiasıyla ortaya atılan teoriler, Batı kimliğinin özelliklerini daha da belirgin kılmaya dönüktür. Bu yönüyle oryantalizmin tarihi, Batı'nın bizzat kendisinin, fikirlerinin, eylemlerinin, ilgilerinin, tazlarının ve açık ya da gizli bütün formları içinde şu anının tarihidir. Dolayısıyla, oryantalizmin tarihi, aynı zamanda, biz Batılı bilincin de tarihini sunmaktadır. (Arka Kapaktan)