Türkiye'de müzeciliğin kuruluşu, Osmanlı döneminin bir aydını olan Osman Hamdi Bey ile anılır. Türk müzeciliğinde ilk kez modern ve bir o kadar da verimli bir dönem açan Osman Hamdi Bey, yürürlükte bulunan "1874 Asar-ı Atika Nizamnamesi"ni 1884 yılında yeniden düzenleyerek, tarihi eserlerin yurt dışına çıkarılmasını yasaklayan maddeleri ekletmiş, böylece batılı ülkelere Osmanlı topraklarından eser akışını engellemiştir. Osman Hamdi Bey ile Türkiye'de modern anlamda müzeciliğin temelleri atılmıştır.
İlk müze binasının yapılması, 1973 yılına kadar yürürlükte kalan ikinci "Eski Eserler Tüzüğü"nün hazırlanması, müzecilikle ilgili bilimsel yayınların başlaması ve Anadolu'da arkeolojik kazıların Türkler tarafından yapılmaya başlanması, Osman Hamdi Bey'in çabalarıyla gerçekleşmiştir.
Osman Hamdi Bey'in 1883'te Adıyaman Nemrut Dağı, 1887'de Lübnan-Sayda (Sidon), 1891-1892 Muğla-Lagina kazıları arkeoloji camiasında dünyada büyük yankılar uyandırmıştır.
Türkiye'de müzeciliğin kuruluşu, Osmanlı döneminin bir aydını olan Osman Hamdi Bey ile anılır. Türk müzeciliğinde ilk kez modern ve bir o kadar da verimli bir dönem açan Osman Hamdi Bey, yürürlükte bulunan "1874 Asar-ı Atika Nizamnamesi"ni 1884 yılında yeniden düzenleyerek, tarihi eserlerin yurt dışına çıkarılmasını yasaklayan maddeleri ekletmiş, böylece batılı ülkelere Osmanlı topraklarından eser akışını engellemiştir. Osman Hamdi Bey ile Türkiye'de modern anlamda müzeciliğin temelleri atılmıştır.
İlk müze binasının yapılması, 1973 yılına kadar yürürlükte kalan ikinci "Eski Eserler Tüzüğü"nün hazırlanması, müzecilikle ilgili bilimsel yayınların başlaması ve Anadolu'da arkeolojik kazıların Türkler tarafından yapılmaya başlanması, Osman Hamdi Bey'in çabalarıyla gerçekleşmiştir.
Osman Hamdi Bey'in 1883'te Adıyaman Nemrut Dağı, 1887'de Lübnan-Sayda (Sidon), 1891-1892 Muğla-Lagina kazıları arkeoloji camiasında dünyada büyük yankılar uyandırmıştır.