Osmanlı Devleti, yabancı bir kaynaktan ilk resmi borcu 4 Ağustos 1854'te aldı. Bu, Osmanlı egemenliği altındaki topraklarda sömürüyü uzun zaman önce olağanlaştırmış kapitülasyonlar ve onları geliştiren anlaşmalar bir yana bırakılırsa, devletin yabancı sermayeyle girdiği ilk ilişki olmuştu. Bu borçlanmayı başka borçlanmalar ve Avrupa sermayesinin imparatorluk topraklarında giderek yoğunlaşan etkinliği izledi. Beş yüzyıldan uzun bir süre boyunca birçok sarsıntı geçirmiş, hepsini de atlatmış “Devlet-i Âli Osmaniye”, ilk dış borçlanmadan sadece yirmi bir yıl sonra, 7 Ekim 1875'te iflasını ilan etti ve tam anlamıyla yıkılana dek Düyunu Umumiye İdaresi'yle kurumsallaştırılan bir sürekli iflas durumunda kaldı.
Necla Geyikdağı, Osmanlının kapitalizmin ilk küreselleşme sürecine nasıl dahil edildiğini, bu sürece ilişkin istatistiklerin yanı sıra, yerel ekonominin tarihsel yapısına ve devlet adamları ve aydınların iktisadi zihniyetine değinerek anlatıyor. (Arka kapaktan)
Osmanlı Devleti, yabancı bir kaynaktan ilk resmi borcu 4 Ağustos 1854'te aldı. Bu, Osmanlı egemenliği altındaki topraklarda sömürüyü uzun zaman önce olağanlaştırmış kapitülasyonlar ve onları geliştiren anlaşmalar bir yana bırakılırsa, devletin yabancı sermayeyle girdiği ilk ilişki olmuştu. Bu borçlanmayı başka borçlanmalar ve Avrupa sermayesinin imparatorluk topraklarında giderek yoğunlaşan etkinliği izledi. Beş yüzyıldan uzun bir süre boyunca birçok sarsıntı geçirmiş, hepsini de atlatmış “Devlet-i Âli Osmaniye”, ilk dış borçlanmadan sadece yirmi bir yıl sonra, 7 Ekim 1875'te iflasını ilan etti ve tam anlamıyla yıkılana dek Düyunu Umumiye İdaresi'yle kurumsallaştırılan bir sürekli iflas durumunda kaldı.
Necla Geyikdağı, Osmanlının kapitalizmin ilk küreselleşme sürecine nasıl dahil edildiğini, bu sürece ilişkin istatistiklerin yanı sıra, yerel ekonominin tarihsel yapısına ve devlet adamları ve aydınların iktisadi zihniyetine değinerek anlatıyor. (Arka kapaktan)