#smrgKİTABEVİ Osmanlı Dönemi Türk Musikisi - 2003

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Müzik
ISBN-10:
9759956783
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Stok Kodu:
1199054091
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
211 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2003
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
134,00
Havale/EFT ile: 129,98
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199054091
440085
Osmanlı Dönemi Türk Musikisi  -        2003
Osmanlı Dönemi Türk Musikisi - 2003 #smrgKİTABEVİ
134.00
Osmanlı musikisi, Osmanlı saray ve halk müzisyenlerinin askeri, dini, klasik ve folklorik türlerde ürettiği ve toplumun her kesiminde kullanılmış bir sanat olarak bir ucu Çin'e, bir ucu Fas'a kadar uzanan yirmi beş yüzyıllık Türk musikisinin yaklaşık beş yüzyıllık bir bölümünü teşkil eder. Türk musikisinden sınırlayıcı amaçla Osmanlı musikisi olarak bahsedilemeyeceği, bu tarifin tabii bir sonucudur. Ne var ki, Türk tarihinin en büyük devleti, dünya tarihinin de en uzun ömürlü devletlerinden biri olan Osmanlı İmparatorluğu, Türk ilim, sanat ve siyasetinin her dalında zirveye çıkıldığı altı yüz küsur yıllık bir tarih dilimi olması sebebiyle, Osmanlı medeniyetinin ayrılmaz bir parçası, daha doğrusu meyvesi olan Osmanlı musikisi, genel Türk musikisi içindeki mümtaz mevkiinde ayrı bir başlık altında incelemeye bihakkın layıktır. Türk Halk Müziği adı verilen Anadolu folklor musikisinin, klasik Osmanlı musikisinden bazı şekil farklılıkları gösteren güfte, beste ve çalgı özellikleri vardır. Esasen halk musikisi ile 'klasik' denen musiki, biri diğerinden çıkmış ve birbirini sürekli etkilemiş, farklı çevrede icra edilen aynı musiki kültürünün ürünleri olarak aynı ses sistemi ile çok az farklı makam, usul ve form yapısına sahiptirler. Geçen yüzyıl ortalarında milliyetçilik hareketlerinin doğmasından sonra, folklor musikisi ürünleri, okumuş şehir ahalisince yüzyıllar boyu 'basit köy türküleri' olarak değerlendirilmişti. Ancak bugün, ciddi müzisyenlerin tartışma konusu dahi yapmadıkları gerçek şudur ki, ne klasik Osmanlı musikisi folklor musikisinin 'gelişmiş şekli'dir, ne de folklor musikisi klasik şehir musikisinin 'ibtidai şekli'. Tanzimatla gelen Doğu-Batı kültür çatışmasının sembolü alaturka-alafranga zıtlığı ile teksesli-çoksesli çekişmesi gibi, Türk Sanat Müziği-Türk Halk Müziği şeklindeki zorlama terminoloji de Osmanlı asırlarında hiç mevcut olmamıştı. Klasik Osmanlı bestekarlarının türkü, koşma, semai, destan formundaki 'folklorik' bestelerine karşılık, çoğunun bir tarikat bağlantısı olan halk şairleri de tekke edebiyatı ürünlerini ortaya koydukları klasik divanlar yazmışlardı. Ayrıca 'halk müziği sazı-klasik müzik sazı' diye bugünkü gibi kesin, politik ve sun'i ayırım da söz konusu değildi.
Osmanlı musikisi, Osmanlı saray ve halk müzisyenlerinin askeri, dini, klasik ve folklorik türlerde ürettiği ve toplumun her kesiminde kullanılmış bir sanat olarak bir ucu Çin'e, bir ucu Fas'a kadar uzanan yirmi beş yüzyıllık Türk musikisinin yaklaşık beş yüzyıllık bir bölümünü teşkil eder. Türk musikisinden sınırlayıcı amaçla Osmanlı musikisi olarak bahsedilemeyeceği, bu tarifin tabii bir sonucudur. Ne var ki, Türk tarihinin en büyük devleti, dünya tarihinin de en uzun ömürlü devletlerinden biri olan Osmanlı İmparatorluğu, Türk ilim, sanat ve siyasetinin her dalında zirveye çıkıldığı altı yüz küsur yıllık bir tarih dilimi olması sebebiyle, Osmanlı medeniyetinin ayrılmaz bir parçası, daha doğrusu meyvesi olan Osmanlı musikisi, genel Türk musikisi içindeki mümtaz mevkiinde ayrı bir başlık altında incelemeye bihakkın layıktır. Türk Halk Müziği adı verilen Anadolu folklor musikisinin, klasik Osmanlı musikisinden bazı şekil farklılıkları gösteren güfte, beste ve çalgı özellikleri vardır. Esasen halk musikisi ile 'klasik' denen musiki, biri diğerinden çıkmış ve birbirini sürekli etkilemiş, farklı çevrede icra edilen aynı musiki kültürünün ürünleri olarak aynı ses sistemi ile çok az farklı makam, usul ve form yapısına sahiptirler. Geçen yüzyıl ortalarında milliyetçilik hareketlerinin doğmasından sonra, folklor musikisi ürünleri, okumuş şehir ahalisince yüzyıllar boyu 'basit köy türküleri' olarak değerlendirilmişti. Ancak bugün, ciddi müzisyenlerin tartışma konusu dahi yapmadıkları gerçek şudur ki, ne klasik Osmanlı musikisi folklor musikisinin 'gelişmiş şekli'dir, ne de folklor musikisi klasik şehir musikisinin 'ibtidai şekli'. Tanzimatla gelen Doğu-Batı kültür çatışmasının sembolü alaturka-alafranga zıtlığı ile teksesli-çoksesli çekişmesi gibi, Türk Sanat Müziği-Türk Halk Müziği şeklindeki zorlama terminoloji de Osmanlı asırlarında hiç mevcut olmamıştı. Klasik Osmanlı bestekarlarının türkü, koşma, semai, destan formundaki 'folklorik' bestelerine karşılık, çoğunun bir tarikat bağlantısı olan halk şairleri de tekke edebiyatı ürünlerini ortaya koydukları klasik divanlar yazmışlardı. Ayrıca 'halk müziği sazı-klasik müzik sazı' diye bugünkü gibi kesin, politik ve sun'i ayırım da söz konusu değildi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat