#smrgKİTABEVİ Osmanlı Garp Ocaklarından Trablusgarp Eyaleti (Karamanlılar Dönemi 1711 - 1835) CİLTLİ - 2022
Bununla irtibatlı olarak eyaletin idaresi, örgütlenme ve savaşçılık düzeyleri yetersiz görülen yerli halk yerine, merkezden gönderilen askerlere emanet edilmişti. Fakat zaman içerisinde ortaya çıkan idarî yapıdaki bozulma, eyalet yönetiminde ve toplumsal yapıda büyük dönüşümleri beraberinde getirdi. Türk askerlerinin yerli ailelerin kızlarıyla evlenmesi neticesinde oluşan ve Kuloğlu denilen melez toplumsal sınıf, 17. yüzyıl sonlarında artık iktidar talebinde bulunmaya başlamıştı. Kuloğlu soyundan gelen Karamanlı Hanedanı böyle bir süreçte ortaya çıktı ve hanedana mensup valiler 124 yıl gibi uzun bir süre Trablusgarp'ın idaresini üstlendi.
Günümüzde Libya olarak bilinen Trablusgarp'ta dört asırlık Osmanlı hâkimiyeti dört ayrı safha geçirmiştir. Bu hâkimiyetin üçüncü safhasını teşkil eden Karamanlılar Dönemi'ni merkeze alan bu çalışma, aynı zamanda mezkûr dönemde Trablusgarp Eyaleti'nin Osmanlı Devleti, Avrupa Devletleri ve yerel halkla ilişkilerine de ışık tutmaktadır. 1711'den 1835'e kadar süren eyalet yönetiminde Karamanlı Hanedanı'na mensup valiler, takip ettikleri siyasetin bir gereği olarak idarî yapıda farklı uygulamaların ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Bu farklı uygulamaların, kendilerinden önceki Dayılar Dönemi'nde (1603-1711) temelleri atılmış olmakla beraber esasen Karamanlılar Dönemi'nde yerleştiği bilinmelidir.
Yabancı devletlerle müstakil bir devlet gibi antlaşmalar imzalama ve yerel halkı yönetime ortak etme gibi hususî uygulamalar, eyaletin gücünü pekiştirmek bir yana çok daha hızlı bir şekilde yabancı nüfuzuna kapı aralamıştır. 1830 yılında Fransa'nın Cezayir işgalinin ardından ise hem Fransızların hem de diğer Avrupa Devletleri'nin eyalet üzerinde tahakküm kurma ve Trablusgarp'ı (Libya'yı) sömürge hâline getirme niyetleri, Osmanlı Devleti'nin müdahalesini (1835) zorunlu hale getirmiştir. Böylelikle Karamanlılar Dönemi kapanmış ve Trablusgarp Eyaleti'nin doğrudan İstanbul'dan yönetimine geçilmiştir.
Yabancı kaynaklar, Karamanlılar Dönemi'nde Trablusgarp'ı her ne kadar müstakil bir krallık olarak görme eğilimdeyseler de burası aslında bir Osmanlı eyaletidir. Bu açıdan Osmanlı arşiv kaynakları merkeze alınarak Karamanlılar Dönemi, yarı-bağımsızlık denebilecek farklı hususiyetleri göz ardı edilmeden Trablusgarp'taki Osmanlı idaresinin bir parçası olarak incelenmiştir.
Bununla irtibatlı olarak eyaletin idaresi, örgütlenme ve savaşçılık düzeyleri yetersiz görülen yerli halk yerine, merkezden gönderilen askerlere emanet edilmişti. Fakat zaman içerisinde ortaya çıkan idarî yapıdaki bozulma, eyalet yönetiminde ve toplumsal yapıda büyük dönüşümleri beraberinde getirdi. Türk askerlerinin yerli ailelerin kızlarıyla evlenmesi neticesinde oluşan ve Kuloğlu denilen melez toplumsal sınıf, 17. yüzyıl sonlarında artık iktidar talebinde bulunmaya başlamıştı. Kuloğlu soyundan gelen Karamanlı Hanedanı böyle bir süreçte ortaya çıktı ve hanedana mensup valiler 124 yıl gibi uzun bir süre Trablusgarp'ın idaresini üstlendi.
Günümüzde Libya olarak bilinen Trablusgarp'ta dört asırlık Osmanlı hâkimiyeti dört ayrı safha geçirmiştir. Bu hâkimiyetin üçüncü safhasını teşkil eden Karamanlılar Dönemi'ni merkeze alan bu çalışma, aynı zamanda mezkûr dönemde Trablusgarp Eyaleti'nin Osmanlı Devleti, Avrupa Devletleri ve yerel halkla ilişkilerine de ışık tutmaktadır. 1711'den 1835'e kadar süren eyalet yönetiminde Karamanlı Hanedanı'na mensup valiler, takip ettikleri siyasetin bir gereği olarak idarî yapıda farklı uygulamaların ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Bu farklı uygulamaların, kendilerinden önceki Dayılar Dönemi'nde (1603-1711) temelleri atılmış olmakla beraber esasen Karamanlılar Dönemi'nde yerleştiği bilinmelidir.
Yabancı devletlerle müstakil bir devlet gibi antlaşmalar imzalama ve yerel halkı yönetime ortak etme gibi hususî uygulamalar, eyaletin gücünü pekiştirmek bir yana çok daha hızlı bir şekilde yabancı nüfuzuna kapı aralamıştır. 1830 yılında Fransa'nın Cezayir işgalinin ardından ise hem Fransızların hem de diğer Avrupa Devletleri'nin eyalet üzerinde tahakküm kurma ve Trablusgarp'ı (Libya'yı) sömürge hâline getirme niyetleri, Osmanlı Devleti'nin müdahalesini (1835) zorunlu hale getirmiştir. Böylelikle Karamanlılar Dönemi kapanmış ve Trablusgarp Eyaleti'nin doğrudan İstanbul'dan yönetimine geçilmiştir.
Yabancı kaynaklar, Karamanlılar Dönemi'nde Trablusgarp'ı her ne kadar müstakil bir krallık olarak görme eğilimdeyseler de burası aslında bir Osmanlı eyaletidir. Bu açıdan Osmanlı arşiv kaynakları merkeze alınarak Karamanlılar Dönemi, yarı-bağımsızlık denebilecek farklı hususiyetleri göz ardı edilmeden Trablusgarp'taki Osmanlı idaresinin bir parçası olarak incelenmiştir.