#smrgKİTABEVİ Osmanlı Macar İlişkileri : Avrupa'da İktidar Mücadelesi -
Osmanlılar ve Macarlar arasındaki etkileşim 14. yüzyılda Osmanlıların Balkanlar'da yayılması ile başlamış, özellikle Mohaç Savaşı sonrasında ise yeni bir hal almıştır. 16. yüzyılda Osmanlıların Tuna Havzası siyasetinin önemli unsuru haline gelen Macarlar ile münasebetleri sonraki yüzyıllarda da artarak devam etmiştir. 1848'de bağımsızlık mücadelesine girip başarılı olamayan mültecilerin Osmanlı'ya ilticalarını ve kabullerini o zamanki Avusturya ve Rusya devletleri birlikte protesto ederek iadelerini talep ettikleri vakit Sultan Abdülmecid'in “Bir Macar'ı elli bin Osmanlı kanı döker yine muhafaza ederim” diye mukabelede bulunması bu ortak tarihin serlevhalarındandır.
Osmanlı-Macar ilişkileri üzerine Türkiye'de önde gelen tarihçilerden olan Prof. M. Tayyib Gökbilgin'in bu çalışması bu ortak tarihin gelişiminin izlerini sürüyor. Gökbilgin'in on üç çalışmasını bir araya getiren bu kitap, Macaristan'daki Türk hâkimiyeti devrine dair bazı notlarla başlıyor.
II. Murad devrindeki Osmanlı-Macar mücadeleleri, Korvin Mathias'ın II. Bayezid'e mektupları, Kanuni Sultan Süleyman'ın Macaristan ve Avrupa siyasetinin safhaları, 16. yüzyıl ortalarında Osmanlıların Tuna Havzası ve Akdeniz siyasetleri, 1566 Szigetvar Seferi'nin sebepleri ve hazırlıkları, Budin'in Türk idaresindeki vaziyeti, Kara Üveys Paşa'nın Budin Beylerbeyliği, 17. yüzyıl başındaki Erdel hadiseleri ile sürüyor.
Kitabın son bölümlerinde ise Thököly İmre'nin Osmanlı-Avusturya ilişkilerindeki rolü, II. Rakoczi Ferenc ve Osmanlı himayesindeki Macar mülteciler ile 19. yüzyıl sonlarındaki Türk-Macar münasebetleri yer alıyor. Osmanlı-Macar İlişkileri, konuyla ilgilenen tüm tarih meraklıları ve bilhassa da tarih öğrencileri için bir başucu kaynağı özelliği taşıyor…
Osmanlılar ve Macarlar arasındaki etkileşim 14. yüzyılda Osmanlıların Balkanlar'da yayılması ile başlamış, özellikle Mohaç Savaşı sonrasında ise yeni bir hal almıştır. 16. yüzyılda Osmanlıların Tuna Havzası siyasetinin önemli unsuru haline gelen Macarlar ile münasebetleri sonraki yüzyıllarda da artarak devam etmiştir. 1848'de bağımsızlık mücadelesine girip başarılı olamayan mültecilerin Osmanlı'ya ilticalarını ve kabullerini o zamanki Avusturya ve Rusya devletleri birlikte protesto ederek iadelerini talep ettikleri vakit Sultan Abdülmecid'in “Bir Macar'ı elli bin Osmanlı kanı döker yine muhafaza ederim” diye mukabelede bulunması bu ortak tarihin serlevhalarındandır.
Osmanlı-Macar ilişkileri üzerine Türkiye'de önde gelen tarihçilerden olan Prof. M. Tayyib Gökbilgin'in bu çalışması bu ortak tarihin gelişiminin izlerini sürüyor. Gökbilgin'in on üç çalışmasını bir araya getiren bu kitap, Macaristan'daki Türk hâkimiyeti devrine dair bazı notlarla başlıyor.
II. Murad devrindeki Osmanlı-Macar mücadeleleri, Korvin Mathias'ın II. Bayezid'e mektupları, Kanuni Sultan Süleyman'ın Macaristan ve Avrupa siyasetinin safhaları, 16. yüzyıl ortalarında Osmanlıların Tuna Havzası ve Akdeniz siyasetleri, 1566 Szigetvar Seferi'nin sebepleri ve hazırlıkları, Budin'in Türk idaresindeki vaziyeti, Kara Üveys Paşa'nın Budin Beylerbeyliği, 17. yüzyıl başındaki Erdel hadiseleri ile sürüyor.
Kitabın son bölümlerinde ise Thököly İmre'nin Osmanlı-Avusturya ilişkilerindeki rolü, II. Rakoczi Ferenc ve Osmanlı himayesindeki Macar mülteciler ile 19. yüzyıl sonlarındaki Türk-Macar münasebetleri yer alıyor. Osmanlı-Macar İlişkileri, konuyla ilgilenen tüm tarih meraklıları ve bilhassa da tarih öğrencileri için bir başucu kaynağı özelliği taşıyor…