Kur'ân'a dönün, Sünnet'e dönün ve onları takvâ sahibi atalarımızın anladığı şekilde anlayın!
Müslümanları bu dinin gereklerine uygun tarzda hareket etmeye çağırın!
Müslümanları şirkin her türüne karşı uyanık bulunmaya çağırın! Hür İslâmî düşüncenin İslâmî prensipler çerçevesinde yeşermesi için gayret sarfedin!
Bir İslâmî müessese kurun ve Allah'ın hukukunu o şekilde yeryüzünde tatbik edin!
İmzasız olarak yayımlanan manifestoda önde gelen İslâm ıslahatçılarının isimleri de sıralanmaktaydı: Ahmed İbn Teymiye (ö. 1328), Cemâleddîn-i Kasımî (ö. 1914), Abdurrezzak EI-Biytâr (ö. 1917) ve daha sonraki şahsiyetler.
David D. Commins elinizdeki kitabında, bu vesikadan hareketle son dönem Osmanlı Suriyesi'ndeki fikri ve siyasi eğilimleri incelemeye çalışıyor. Ayrıca Commins, batılılaşma ve reform hareketleri yanında, selefî/ıslahatçı ve muhafazakâr/gelenekçi ulemanın Osmanlı İmparatorluğu'ndaki sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel sorunlara nasıl yaklaştıklarını ve çözülmekte olan Osmanlı toplum yapısına yeniden nasıl bir kimlik aşılamak istediklerini kendi perspektifiyle detaylı olarak ele alıyor.
Kur'ân'a dönün, Sünnet'e dönün ve onları takvâ sahibi atalarımızın anladığı şekilde anlayın!
Müslümanları bu dinin gereklerine uygun tarzda hareket etmeye çağırın!
Müslümanları şirkin her türüne karşı uyanık bulunmaya çağırın! Hür İslâmî düşüncenin İslâmî prensipler çerçevesinde yeşermesi için gayret sarfedin!
Bir İslâmî müessese kurun ve Allah'ın hukukunu o şekilde yeryüzünde tatbik edin!
İmzasız olarak yayımlanan manifestoda önde gelen İslâm ıslahatçılarının isimleri de sıralanmaktaydı: Ahmed İbn Teymiye (ö. 1328), Cemâleddîn-i Kasımî (ö. 1914), Abdurrezzak EI-Biytâr (ö. 1917) ve daha sonraki şahsiyetler.
David D. Commins elinizdeki kitabında, bu vesikadan hareketle son dönem Osmanlı Suriyesi'ndeki fikri ve siyasi eğilimleri incelemeye çalışıyor. Ayrıca Commins, batılılaşma ve reform hareketleri yanında, selefî/ıslahatçı ve muhafazakâr/gelenekçi ulemanın Osmanlı İmparatorluğu'ndaki sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel sorunlara nasıl yaklaştıklarını ve çözülmekte olan Osmanlı toplum yapısına yeniden nasıl bir kimlik aşılamak istediklerini kendi perspektifiyle detaylı olarak ele alıyor.