#smrgKİTABEVİ Osmanlı Taşra Hayatına İlişkin Olaylar: Berber Bediri'nin Günlüğü 1741 - 1762 -
“Esat Paşa, yığınlarla buğdayları ve malları yağmalayıp topladıktan sonra, Sayda Paşası Mehmet Paşa teşrif etti. Bu Sayda Paşası Mehmet Paşa, insanlar ve devran hakkında tecrübeli, yaşlı bir insan idi. Esat Paşa, kendisini izzet ve ikramla karşıladı ve Dürzilerin bu hareketleri hakkında şikâyette bulundu. Bu durum için kendisine yardımcı olmasını istedi. Mehmet Paşa ise, Esat Paşa'yı Dürzilere karşı giriştiği askeri harekâttan dolayı kınadı ve Dürzileri öldürmekten vazgeçmesini emretti. Esat Paşa'ya dedi ki senin bu hareketin hem senin hem de benim aleyhime dönüşüp başımızı yiyecek.
Senin bu yaptıklarına Devlet-i Aliyye razı olmaz. Çünkü Devlet-i Aliyye, beldelerin (şehirlerin) imarını istiyor. Halka zulmetmekten ve halkı ayaklandırmaktan nefret eder. Devlet-i Aliyye bir gün içinde, buraya on tane vezir göndermeye kadirdir; fakat on senede, buradaki harap bir köyü ihya etmeye gücü yetmez. Bu sebeple, benim hatırım için onlarla tekrar barış, onlardan alacağını al ve onların evlatlarını koyver. Esat Paşa, Dürzilerin ileri gelenlerinin evlatlarını kalede hapsetmişti (s. 92)”
“Esat Paşa, yığınlarla buğdayları ve malları yağmalayıp topladıktan sonra, Sayda Paşası Mehmet Paşa teşrif etti. Bu Sayda Paşası Mehmet Paşa, insanlar ve devran hakkında tecrübeli, yaşlı bir insan idi. Esat Paşa, kendisini izzet ve ikramla karşıladı ve Dürzilerin bu hareketleri hakkında şikâyette bulundu. Bu durum için kendisine yardımcı olmasını istedi. Mehmet Paşa ise, Esat Paşa'yı Dürzilere karşı giriştiği askeri harekâttan dolayı kınadı ve Dürzileri öldürmekten vazgeçmesini emretti. Esat Paşa'ya dedi ki senin bu hareketin hem senin hem de benim aleyhime dönüşüp başımızı yiyecek.
Senin bu yaptıklarına Devlet-i Aliyye razı olmaz. Çünkü Devlet-i Aliyye, beldelerin (şehirlerin) imarını istiyor. Halka zulmetmekten ve halkı ayaklandırmaktan nefret eder. Devlet-i Aliyye bir gün içinde, buraya on tane vezir göndermeye kadirdir; fakat on senede, buradaki harap bir köyü ihya etmeye gücü yetmez. Bu sebeple, benim hatırım için onlarla tekrar barış, onlardan alacağını al ve onların evlatlarını koyver. Esat Paşa, Dürzilerin ileri gelenlerinin evlatlarını kalede hapsetmişti (s. 92)”