#smrgSAHAF OSMANLICA Kamûsü'l-a'lâm = Kamusul Alam: Tarih ve cografya lûgati ve tabir-i esahhiyle kâffe-i esmâ'-yi hassayi câmidir = Dictionnaire universel d'histoire et de geographie, 6 Cilt TAKIM -
(Şemseddin Sami ayrıca böyle tabir ve istilahları ihtiva edecek bir kamus'da yazmayı düşünmüşse de ömrü vefâ etmemiştir.)
Kaynakları arasında pek çok batı eseri de bulunmakla birlikte yazar, İslam sahası dışındaki çoğu maddeleri satır satır tercüme ve iktibas ile Bouillet'nin eserinden nakleder. Fakat Şehseddin Sami'nin eserinin alalade bir nakilden ibaret olmadığı Bouillet'in eserine nazaran oldukça büyük hacimli olmasından (6 cilt 4830 s. ) anlaşılabilir.
Kâmûs'l-a'lâm'ı yazdıktan sonra Kâmûs müellifi olarak ün salmıştır.
Umumî bir tarih, coğrafya ve meşhur adamlar ansiklopedisi olan Kâmûsu'l-a'lâm, özellikle İslam-şarka ait çok sayıdaki maddeleri ile bir İslâm ansiklopedisi hizmeti görmüştür.
Kâmûsu'l-a'lâm, şark ve garba ait bir isimler lügati olduğundan içinde tarihi, dinî, ilmi ıstılah ve tabirler yer almamıştır.
Garp ansiklopedilerinin ihmal ettiği İslâm-Şark ve Osmanlı ile ilgili maddelere birinci derecede yer vermiş olan müellif, bunlar için doğrudan doğruya şark kaynaklarına müracaat etmiştir.
Şemseddîn Sâmî, Kâmûsu'l-a'lâm'ı hazırlarken başvurduğu kaynak arasında. Kınalızâde, Aşık, Kafzâde, Latifi", Riyâzî, Devlet Şâh, Sâdıkî, Fatin tezkirelerinden başka Edirneli Nazmî'nin Sefînetü'ş-şu'ara'sı, Kadri Çelebî ile Harezmşah'ın Tezkiretü'ş-şu'ara'ları bulunmaktadır.
Osmanlı tarihi sahasında M. Süreyya'nın ki gibi önceden uzun bir hazırlığı olmadığı için Şemseddîn Sâmî, Osmanlı ricaline ait maddelerde Sicill-i Osmânideki kadar tarihlere ve hususi kaynaklara gidememiş olduğundan Türk meşhurları hakkında verdiği bilgiler ve yaptığı değerlendirmeler umumi bir tanıtmadan ibaret kalmıştır.
Eserin baskısı 1306'dan 1316 yılma kadar sürmüştür.
(Şemseddin Sami ayrıca böyle tabir ve istilahları ihtiva edecek bir kamus'da yazmayı düşünmüşse de ömrü vefâ etmemiştir.)
Kaynakları arasında pek çok batı eseri de bulunmakla birlikte yazar, İslam sahası dışındaki çoğu maddeleri satır satır tercüme ve iktibas ile Bouillet'nin eserinden nakleder. Fakat Şehseddin Sami'nin eserinin alalade bir nakilden ibaret olmadığı Bouillet'in eserine nazaran oldukça büyük hacimli olmasından (6 cilt 4830 s. ) anlaşılabilir.
Kâmûs'l-a'lâm'ı yazdıktan sonra Kâmûs müellifi olarak ün salmıştır.
Umumî bir tarih, coğrafya ve meşhur adamlar ansiklopedisi olan Kâmûsu'l-a'lâm, özellikle İslam-şarka ait çok sayıdaki maddeleri ile bir İslâm ansiklopedisi hizmeti görmüştür.
Kâmûsu'l-a'lâm, şark ve garba ait bir isimler lügati olduğundan içinde tarihi, dinî, ilmi ıstılah ve tabirler yer almamıştır.
Garp ansiklopedilerinin ihmal ettiği İslâm-Şark ve Osmanlı ile ilgili maddelere birinci derecede yer vermiş olan müellif, bunlar için doğrudan doğruya şark kaynaklarına müracaat etmiştir.
Şemseddîn Sâmî, Kâmûsu'l-a'lâm'ı hazırlarken başvurduğu kaynak arasında. Kınalızâde, Aşık, Kafzâde, Latifi", Riyâzî, Devlet Şâh, Sâdıkî, Fatin tezkirelerinden başka Edirneli Nazmî'nin Sefînetü'ş-şu'ara'sı, Kadri Çelebî ile Harezmşah'ın Tezkiretü'ş-şu'ara'ları bulunmaktadır.
Osmanlı tarihi sahasında M. Süreyya'nın ki gibi önceden uzun bir hazırlığı olmadığı için Şemseddîn Sâmî, Osmanlı ricaline ait maddelerde Sicill-i Osmânideki kadar tarihlere ve hususi kaynaklara gidememiş olduğundan Türk meşhurları hakkında verdiği bilgiler ve yaptığı değerlendirmeler umumi bir tanıtmadan ibaret kalmıştır.
Eserin baskısı 1306'dan 1316 yılma kadar sürmüştür.