#smrgSAHAF Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Erzincan Kazası: Bir Tarihi Coğrafya İncelemesi -

Basıldığı Matbaa:
Dzigin Ofset
Dizi Adı:
İnceleme - Araştırma
ISBN-10:
9786054223794
Stok Kodu:
1199150571
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
294 s.
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199150571
536731
Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Erzincan Kazası: Bir Tarihi Coğrafya İncelemesi -
Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Erzincan Kazası: Bir Tarihi Coğrafya İncelemesi - #smrgSAHAF
0.00
Disiplinlerarası akademik araştırmaların giderek yaygınlaştığı günümüzde, farklı bilim alanlarına mensup araştırmacıların belirli konular üzerinde inceleme yapmaları, daha fazla kabul gören bir uygulama haline gelmiştir. Bu tarz çalışmalar, farklı bakış açısı kazandırmanın yanında, konuların farklı yönleri ile kapsamlı olarak ele alınmasına imkân sağlamaktadır. Bilimlerin birbirini tamamlamaları ve çoğu konuda birbirine ihtiyaç duydukları da göz önünde bulundurulduğunda, disiplinler arası ortak çalışmaların aynı zamanda popülerliği de fazla olacaktır. Bu yönüyle çalışma, coğrafya ve tarih alanlarını kapsayan interdisipliner bir araştırma özelliğindedir. Erzincan kazasının Osmanlıdan günümüze iskân ve nüfus yapısının ele alındığı araştırma, bir tarihi coğrafya denemesidir. Çalışmada ağırlıklı olarak kazanın iskân ve nüfus özellikleri tarihi gelişim sürecinde incelenmiş olmakla birlikte, idari, ulaşım, ekonomi ve sosyal yapı hakkında da değerlendirmeler yapılmıştır. Nüfus ve iskân yapısının tarihi süreç içerisinde doğal afetler veya siyasi nedenlerle sık sık zarar gördüğü Erzincan ve çevresinde, bu etkilerin izlerini günümüzde de görmek mümkündür. Farklı millet ve toplulukların iskânına uğrayan Erzincan Ovasında şiddetli depremlerin yıkıcı etkileri yüzünden günümüze ulaşabilen kültür belgelerine rastlamak neredeyse imkânsızdır. Özellikle Erzincan şehri, insanların zihninde tarihsel bir imaj oluşturmanın çok ötesinde, tamamıyla XX. yüzyılda şekillenmiş bir yerleşmedir. Anadolu şehirlerinin çoğunda görülen ve farklı kültürel katmanlar hakkında fikir veren tarihi kalıntılar, Erzincan eski şehir yerleşim alanında günümüze yıkık dökük halde ulaşabilmiştir. Dolayısıyla şehir yerleşim alanı, 1939 depreminde yeniden kurulan ve 1992 depreminde ise aynı yerinde ikinci kez rehabilite edilen yapısı ile modern, planlı ancak tarihsel derinlikten tamamen yoksundur. Tarih boyunca etkili olan doğal ve siyasi olayların şekillendirdiği Erzincan ve çevresi, yenilenmiş yerleşim özelliklerinin yanında, göçler bakımından da kompleks bir yapı gösterir. Bahsedilen süreçler dışarıya göçlere sebep olmuş, göç eden nüfusun boşalttığı yaşama alanları ise çevreden gelen göçmen grupları tarafından yeniden iskân edilmiştir. Bu nüfus hareketliliği, muhtemelen geçmiş devrelerde olduğu gibi günümüzde de Erzincan'da farklı kültür katmanlarının ve sosyal yapılanmanın oluşması sonucunu ortaya çıkarmıştır. Tarihi gelişimin bu karmaşıklığı yanında, çoğu zaman tarihi olayların belirleyicisi olma rolünü yerine getiren coğrafi ortam özellikleri de yörede değişkenlik göstermektedir. Çalışma konusunu meydana getiren ova alanı ve yakın çevresi, mutedil iklim, alüvyal topraklar ve çevreden dağlarla çevrili doğal ortam özellikleri ile yıkıcı depremlere rağmen nüfusun tutunmasına ya da yeni göçmen gruplarının yöreye yerleşmesine olanak sağlamıştır. Dolayısıyla tarihi ve coğrafi özelliklerinin karmaşıklığı bakımından ülkemizin dikkat çekici bir konumundaki Erzincan'da nüfus ve iskânın tarihi gelişim sürecinde ele alınıp incelenmesi önemlidir.
Disiplinlerarası akademik araştırmaların giderek yaygınlaştığı günümüzde, farklı bilim alanlarına mensup araştırmacıların belirli konular üzerinde inceleme yapmaları, daha fazla kabul gören bir uygulama haline gelmiştir. Bu tarz çalışmalar, farklı bakış açısı kazandırmanın yanında, konuların farklı yönleri ile kapsamlı olarak ele alınmasına imkân sağlamaktadır. Bilimlerin birbirini tamamlamaları ve çoğu konuda birbirine ihtiyaç duydukları da göz önünde bulundurulduğunda, disiplinler arası ortak çalışmaların aynı zamanda popülerliği de fazla olacaktır. Bu yönüyle çalışma, coğrafya ve tarih alanlarını kapsayan interdisipliner bir araştırma özelliğindedir. Erzincan kazasının Osmanlıdan günümüze iskân ve nüfus yapısının ele alındığı araştırma, bir tarihi coğrafya denemesidir. Çalışmada ağırlıklı olarak kazanın iskân ve nüfus özellikleri tarihi gelişim sürecinde incelenmiş olmakla birlikte, idari, ulaşım, ekonomi ve sosyal yapı hakkında da değerlendirmeler yapılmıştır. Nüfus ve iskân yapısının tarihi süreç içerisinde doğal afetler veya siyasi nedenlerle sık sık zarar gördüğü Erzincan ve çevresinde, bu etkilerin izlerini günümüzde de görmek mümkündür. Farklı millet ve toplulukların iskânına uğrayan Erzincan Ovasında şiddetli depremlerin yıkıcı etkileri yüzünden günümüze ulaşabilen kültür belgelerine rastlamak neredeyse imkânsızdır. Özellikle Erzincan şehri, insanların zihninde tarihsel bir imaj oluşturmanın çok ötesinde, tamamıyla XX. yüzyılda şekillenmiş bir yerleşmedir. Anadolu şehirlerinin çoğunda görülen ve farklı kültürel katmanlar hakkında fikir veren tarihi kalıntılar, Erzincan eski şehir yerleşim alanında günümüze yıkık dökük halde ulaşabilmiştir. Dolayısıyla şehir yerleşim alanı, 1939 depreminde yeniden kurulan ve 1992 depreminde ise aynı yerinde ikinci kez rehabilite edilen yapısı ile modern, planlı ancak tarihsel derinlikten tamamen yoksundur. Tarih boyunca etkili olan doğal ve siyasi olayların şekillendirdiği Erzincan ve çevresi, yenilenmiş yerleşim özelliklerinin yanında, göçler bakımından da kompleks bir yapı gösterir. Bahsedilen süreçler dışarıya göçlere sebep olmuş, göç eden nüfusun boşalttığı yaşama alanları ise çevreden gelen göçmen grupları tarafından yeniden iskân edilmiştir. Bu nüfus hareketliliği, muhtemelen geçmiş devrelerde olduğu gibi günümüzde de Erzincan'da farklı kültür katmanlarının ve sosyal yapılanmanın oluşması sonucunu ortaya çıkarmıştır. Tarihi gelişimin bu karmaşıklığı yanında, çoğu zaman tarihi olayların belirleyicisi olma rolünü yerine getiren coğrafi ortam özellikleri de yörede değişkenlik göstermektedir. Çalışma konusunu meydana getiren ova alanı ve yakın çevresi, mutedil iklim, alüvyal topraklar ve çevreden dağlarla çevrili doğal ortam özellikleri ile yıkıcı depremlere rağmen nüfusun tutunmasına ya da yeni göçmen gruplarının yöreye yerleşmesine olanak sağlamıştır. Dolayısıyla tarihi ve coğrafi özelliklerinin karmaşıklığı bakımından ülkemizin dikkat çekici bir konumundaki Erzincan'da nüfus ve iskânın tarihi gelişim sürecinde ele alınıp incelenmesi önemlidir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat