Türkiye, 2000'li yılların başından itibaren, Avrupa Birliği Uyum Yasaları çerçevesinde, ‘'demokratikleşme'' başlığı altında bir dizi yeni adımı tartışıyolrdu. Avrupa Birliği, Türkiye'ye üniter milli/ulus devlet yapısının sınırlarını zorlayan, çok kültürlülüğe vurgu yapan adımlar atmasını telkin ediyordu.Azınlık Vakıfları, Ruhban Okulu, Kürtçe eğitim o günün tartışmalarından yalnızca bir kaçıydı.İlerleyen zamanlarda Anayasa değişikliği kapsamında, ''Türklük ‘' yerine ‘'Türkiyelilik'', 301.madde kapsamında ‘'Türklüğe hakaret'' yerine ‘'Türk milletine'' hakaret kelimelerinin kullanılmasını savunanlar oldu.
Yeni anayasa tartışmaları ve PKK terör örgütünün silahlı faaliyetlerini durdurmaya yönelik olarak yürütülen ‘'barış süreci'' Türk vatandaşlığı, Türklük ve Türk kimliği tartışmalarının, o günlerden bu tarafa gündemden düşmemesine sebep olmaktadır .Türk kamuoyu aylardır, televizyon ekranlarında ilgili ilgisiz pek çok kişinin konuya dair yorumlarını izlemektir.Kitap, alana katkı sağlamayı amaçlamaktır.