Ülkemizde de sekülerleşme kavramı ve gerçeği, bilinçlere açık bir biçimde nüfuz etmemiştir. Bu kavram çoğu durumda laiklikle karıştırılmaktadır. Oysa insan aklının özgürleşmesi sürecinin bir yönü olarak sekülerleşme, toplumsal ve tarihsel gelişmelerin temelinde yer alan asli ve varoluşsal bir dinamiktir.
Bu kitapta, kısa bir genel giriş bölümünden sonra Osmanlılarda ve Cumhuriyetin ilk yıllarındaki sekülerleşme süreci, siyasi, ekonomik ve çeşitli kültürel etkenlerle birlikte, fakat özellikle de bilimsel gelişmelerle bağlantısı içinde ele alınmakta ve sekülerleşmenin ülkemiz tarihindeki özgün ve büyük rolü ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Osmanlılardaki ve Cumhuriyetin ilk yıllarındaki sekülerleşme süreci anlaşılmadan, ne cumhuriyet devrimimizin niteliği ne de onun dünyanın diğer büyük devrimleriyle olan ilişkisi ve ortak (ve farklı) yönleri anlaşılabilir.” - Osman Bahadır
Ülkemizde de sekülerleşme kavramı ve gerçeği, bilinçlere açık bir biçimde nüfuz etmemiştir. Bu kavram çoğu durumda laiklikle karıştırılmaktadır. Oysa insan aklının özgürleşmesi sürecinin bir yönü olarak sekülerleşme, toplumsal ve tarihsel gelişmelerin temelinde yer alan asli ve varoluşsal bir dinamiktir.
Bu kitapta, kısa bir genel giriş bölümünden sonra Osmanlılarda ve Cumhuriyetin ilk yıllarındaki sekülerleşme süreci, siyasi, ekonomik ve çeşitli kültürel etkenlerle birlikte, fakat özellikle de bilimsel gelişmelerle bağlantısı içinde ele alınmakta ve sekülerleşmenin ülkemiz tarihindeki özgün ve büyük rolü ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Osmanlılardaki ve Cumhuriyetin ilk yıllarındaki sekülerleşme süreci anlaşılmadan, ne cumhuriyet devrimimizin niteliği ne de onun dünyanın diğer büyük devrimleriyle olan ilişkisi ve ortak (ve farklı) yönleri anlaşılabilir.” - Osman Bahadır