#smrgKİTABEVİ Osmanlı'nın İlk Demiryolu Projesi - 2024
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6259856872
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
230
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
324,00
Havale/EFT ile:
314,28
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199229908
616822
https://www.simurgkitabevi.com/osmanlinin-ilk-demiryolu-projesi-2024
Osmanlı'nın İlk Demiryolu Projesi - 2024 #smrgKİTABEVİ
324.00
Demiryolu taşımacılığı kısa sürede tüm dünyayı değiştirdi. İlk demiryolu taşımacılığının 1825 yılında gerçekleştirilmesinden sonra İngiltere ve diğer Avrupa ülkeleri emperyalist politikaları çerçevesinde yeni hatlar inşa etmeye çalıştılar. Adriyatik Denizi'nden Basra Körfezi'ne, Ağrı Dağı'ndan Mısır'a kadar geniş bir coğrafyaya yayılan Osmanlı İmparatorluğu, stratejik coğrafi konumu nedeniyle Avrupa ülkelerinin ilgisini çekmiştir.
Bu araştırma, Akdeniz'i Basra Körfezi'ne bağlamayı amaçlayan önemli bir kalkınma projesi olan Fırat Vadisi Demiryolu Projesini ele almaktadır. Proje ile ilgili öneriler 1830'lu yılların başında ortaya çıkmış ve 19. yüzyılın sonuna kadar savunucuları tarafından projenin uygulanması için birçok çaba sarf edilmiştir. Bu araştırma, projenin tarihsel arka planı, Osmanlı ve Birleşik Krallık politikalarına yansımaları, projenin Osmanlı İmparatorluğu ve Birleşik Krallık'a faydalarını özetleyen tartışmaları ele almıştır.
Çalışmada tarihsel-analitik metodoloji uygulanmış ve en önemlisi projeyle ilgili Osmanlı İmparatorluğu arşiv kaynaklarından elde edilen bilgiler olmak üzere çeşitli veri kaynakları kullanılmıştır. Ayrıca, Rawdon Chesney, William Patrick Andrew gibi proje savunucularının yazıları ve 19. yüzyıla ait diğer birincil kaynaklar da kullanılmıştır. Amerika Birleşik Devletleri'nin Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını kazanmasının ardından Birleşik Krallık, o dönemdeki en büyük sömürge ülkesi olan Hindistan üzerindeki egemenliğini güvence altına almak için elinden geleni yapmaya çalışmıştır.
Fırat Vadisi Demiryolu Projesi, Hindistan'daki İngiliz çıkarları ile proje çıktıları arasındaki güçlü ilişkiyi ortaya koymuştur. Birleşik Krallık, Hindistan ile en kolay ve en iyi bağlantıyı kurarak hem ticari rotayı güvence altına almaya hem de Hindistan'a mümkün olan en kısa sürede askeri teçhizat ve asker sevkiyatı yapabilmeye çalışmıştır.
Osmanlı Hükümeti, Orta Doğu'daki politikalarını uygulamak için daha etkili araçlara sahip olmak gerekçesiyle projeyi destekledi ve 1857'de proje şirketine bir imtiyaz teklif etti. Süveyş Kanalı Projesi'nin %40 hissesinin satın alınmasından sonra İngiliz Hükümeti'nin projeye karşı tutumu değişmiştir.
Rusların Erivan-Van veya İran üzerinden Basra Körfezine inme çalışmaları projeyi sürekli gündemde tutmuş ancak Fırat Vadisi Demiryolu Projesi hiçbir zaman hayata geçirilememiş, buna karşın bölgenin stratejik konumu ve sahip olduğu doğal kaynaklar batılı ülkelerin iştahını kabartarak bölgenin sömürgeleştirilmesinin önünü açmış ve bugüne kadar bölgenin istikrarsızlaştırılmasına neden olmuştur.
Bu araştırma, Akdeniz'i Basra Körfezi'ne bağlamayı amaçlayan önemli bir kalkınma projesi olan Fırat Vadisi Demiryolu Projesini ele almaktadır. Proje ile ilgili öneriler 1830'lu yılların başında ortaya çıkmış ve 19. yüzyılın sonuna kadar savunucuları tarafından projenin uygulanması için birçok çaba sarf edilmiştir. Bu araştırma, projenin tarihsel arka planı, Osmanlı ve Birleşik Krallık politikalarına yansımaları, projenin Osmanlı İmparatorluğu ve Birleşik Krallık'a faydalarını özetleyen tartışmaları ele almıştır.
Çalışmada tarihsel-analitik metodoloji uygulanmış ve en önemlisi projeyle ilgili Osmanlı İmparatorluğu arşiv kaynaklarından elde edilen bilgiler olmak üzere çeşitli veri kaynakları kullanılmıştır. Ayrıca, Rawdon Chesney, William Patrick Andrew gibi proje savunucularının yazıları ve 19. yüzyıla ait diğer birincil kaynaklar da kullanılmıştır. Amerika Birleşik Devletleri'nin Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını kazanmasının ardından Birleşik Krallık, o dönemdeki en büyük sömürge ülkesi olan Hindistan üzerindeki egemenliğini güvence altına almak için elinden geleni yapmaya çalışmıştır.
Fırat Vadisi Demiryolu Projesi, Hindistan'daki İngiliz çıkarları ile proje çıktıları arasındaki güçlü ilişkiyi ortaya koymuştur. Birleşik Krallık, Hindistan ile en kolay ve en iyi bağlantıyı kurarak hem ticari rotayı güvence altına almaya hem de Hindistan'a mümkün olan en kısa sürede askeri teçhizat ve asker sevkiyatı yapabilmeye çalışmıştır.
Osmanlı Hükümeti, Orta Doğu'daki politikalarını uygulamak için daha etkili araçlara sahip olmak gerekçesiyle projeyi destekledi ve 1857'de proje şirketine bir imtiyaz teklif etti. Süveyş Kanalı Projesi'nin %40 hissesinin satın alınmasından sonra İngiliz Hükümeti'nin projeye karşı tutumu değişmiştir.
Rusların Erivan-Van veya İran üzerinden Basra Körfezine inme çalışmaları projeyi sürekli gündemde tutmuş ancak Fırat Vadisi Demiryolu Projesi hiçbir zaman hayata geçirilememiş, buna karşın bölgenin stratejik konumu ve sahip olduğu doğal kaynaklar batılı ülkelerin iştahını kabartarak bölgenin sömürgeleştirilmesinin önünü açmış ve bugüne kadar bölgenin istikrarsızlaştırılmasına neden olmuştur.
Demiryolu taşımacılığı kısa sürede tüm dünyayı değiştirdi. İlk demiryolu taşımacılığının 1825 yılında gerçekleştirilmesinden sonra İngiltere ve diğer Avrupa ülkeleri emperyalist politikaları çerçevesinde yeni hatlar inşa etmeye çalıştılar. Adriyatik Denizi'nden Basra Körfezi'ne, Ağrı Dağı'ndan Mısır'a kadar geniş bir coğrafyaya yayılan Osmanlı İmparatorluğu, stratejik coğrafi konumu nedeniyle Avrupa ülkelerinin ilgisini çekmiştir.
Bu araştırma, Akdeniz'i Basra Körfezi'ne bağlamayı amaçlayan önemli bir kalkınma projesi olan Fırat Vadisi Demiryolu Projesini ele almaktadır. Proje ile ilgili öneriler 1830'lu yılların başında ortaya çıkmış ve 19. yüzyılın sonuna kadar savunucuları tarafından projenin uygulanması için birçok çaba sarf edilmiştir. Bu araştırma, projenin tarihsel arka planı, Osmanlı ve Birleşik Krallık politikalarına yansımaları, projenin Osmanlı İmparatorluğu ve Birleşik Krallık'a faydalarını özetleyen tartışmaları ele almıştır.
Çalışmada tarihsel-analitik metodoloji uygulanmış ve en önemlisi projeyle ilgili Osmanlı İmparatorluğu arşiv kaynaklarından elde edilen bilgiler olmak üzere çeşitli veri kaynakları kullanılmıştır. Ayrıca, Rawdon Chesney, William Patrick Andrew gibi proje savunucularının yazıları ve 19. yüzyıla ait diğer birincil kaynaklar da kullanılmıştır. Amerika Birleşik Devletleri'nin Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını kazanmasının ardından Birleşik Krallık, o dönemdeki en büyük sömürge ülkesi olan Hindistan üzerindeki egemenliğini güvence altına almak için elinden geleni yapmaya çalışmıştır.
Fırat Vadisi Demiryolu Projesi, Hindistan'daki İngiliz çıkarları ile proje çıktıları arasındaki güçlü ilişkiyi ortaya koymuştur. Birleşik Krallık, Hindistan ile en kolay ve en iyi bağlantıyı kurarak hem ticari rotayı güvence altına almaya hem de Hindistan'a mümkün olan en kısa sürede askeri teçhizat ve asker sevkiyatı yapabilmeye çalışmıştır.
Osmanlı Hükümeti, Orta Doğu'daki politikalarını uygulamak için daha etkili araçlara sahip olmak gerekçesiyle projeyi destekledi ve 1857'de proje şirketine bir imtiyaz teklif etti. Süveyş Kanalı Projesi'nin %40 hissesinin satın alınmasından sonra İngiliz Hükümeti'nin projeye karşı tutumu değişmiştir.
Rusların Erivan-Van veya İran üzerinden Basra Körfezine inme çalışmaları projeyi sürekli gündemde tutmuş ancak Fırat Vadisi Demiryolu Projesi hiçbir zaman hayata geçirilememiş, buna karşın bölgenin stratejik konumu ve sahip olduğu doğal kaynaklar batılı ülkelerin iştahını kabartarak bölgenin sömürgeleştirilmesinin önünü açmış ve bugüne kadar bölgenin istikrarsızlaştırılmasına neden olmuştur.
Bu araştırma, Akdeniz'i Basra Körfezi'ne bağlamayı amaçlayan önemli bir kalkınma projesi olan Fırat Vadisi Demiryolu Projesini ele almaktadır. Proje ile ilgili öneriler 1830'lu yılların başında ortaya çıkmış ve 19. yüzyılın sonuna kadar savunucuları tarafından projenin uygulanması için birçok çaba sarf edilmiştir. Bu araştırma, projenin tarihsel arka planı, Osmanlı ve Birleşik Krallık politikalarına yansımaları, projenin Osmanlı İmparatorluğu ve Birleşik Krallık'a faydalarını özetleyen tartışmaları ele almıştır.
Çalışmada tarihsel-analitik metodoloji uygulanmış ve en önemlisi projeyle ilgili Osmanlı İmparatorluğu arşiv kaynaklarından elde edilen bilgiler olmak üzere çeşitli veri kaynakları kullanılmıştır. Ayrıca, Rawdon Chesney, William Patrick Andrew gibi proje savunucularının yazıları ve 19. yüzyıla ait diğer birincil kaynaklar da kullanılmıştır. Amerika Birleşik Devletleri'nin Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını kazanmasının ardından Birleşik Krallık, o dönemdeki en büyük sömürge ülkesi olan Hindistan üzerindeki egemenliğini güvence altına almak için elinden geleni yapmaya çalışmıştır.
Fırat Vadisi Demiryolu Projesi, Hindistan'daki İngiliz çıkarları ile proje çıktıları arasındaki güçlü ilişkiyi ortaya koymuştur. Birleşik Krallık, Hindistan ile en kolay ve en iyi bağlantıyı kurarak hem ticari rotayı güvence altına almaya hem de Hindistan'a mümkün olan en kısa sürede askeri teçhizat ve asker sevkiyatı yapabilmeye çalışmıştır.
Osmanlı Hükümeti, Orta Doğu'daki politikalarını uygulamak için daha etkili araçlara sahip olmak gerekçesiyle projeyi destekledi ve 1857'de proje şirketine bir imtiyaz teklif etti. Süveyş Kanalı Projesi'nin %40 hissesinin satın alınmasından sonra İngiliz Hükümeti'nin projeye karşı tutumu değişmiştir.
Rusların Erivan-Van veya İran üzerinden Basra Körfezine inme çalışmaları projeyi sürekli gündemde tutmuş ancak Fırat Vadisi Demiryolu Projesi hiçbir zaman hayata geçirilememiş, buna karşın bölgenin stratejik konumu ve sahip olduğu doğal kaynaklar batılı ülkelerin iştahını kabartarak bölgenin sömürgeleştirilmesinin önünü açmış ve bugüne kadar bölgenin istikrarsızlaştırılmasına neden olmuştur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.