#smrgSAHAF Osmanoflar - 2004
Eserleri gazete ve mecmua sahifelerinde kaybolup gideceğine neşredilse ve Kenan Hulusi edebiyatta layık olduğu mevkie erseydi kim kazanırdı, Türk edebiyatı denilen heyula değil mi? -Sait Faik Abasıyanık
Doğan Kitap, çağdaş Türk edebiyatının en büyük yazarlarından Sait Faik'in dileğini yerine getiriyor; kayıp bir değer olan Kenan Hulusi Koray'ın Osmanoflar adlı romanını günümüz okurlarına sunuyor.
Vakit gazetesinde tefrika edilişinden yaklaşık 70 yıl sonra Osmanoflar'ı Prof. Dr. İnci Enginün titiz bir çalışmayla edebiyatımıza kazandırdı. Yazarın diğer eserleri de Doğan Kitap'ın yayın programında yer alacak.
"Osmanoflar öyle bir kitaptır ki okudukça soruların sayısı artmakta, soruların oluşturduğu bir, esrar havası kitabın büyüsünü vermektedir. Balkanlar'ın Osmanlı Devleti'nden kopmasından önceki olayların kişiler üzerinde bin bir etkisi anlatılmıştır. Sanki yazar 'Balkanlar Türklere nasıl yabancılaştı?' sorusunun cevabını, fertler düzeyinde aramaktadır. Yabancılaşma, kopma, kendi içine kapanma, bu romanın hemen her satırında kendisini hissettirir. Yazarın aşk ve esrarlı bir hava içinde yaşayan insanları anlatmadaki ustalığı bu eserde de vardır." -İnci Enginün
1904 yılında Bulgaristan'da başlıyor roman. Köklü bir Türk ailesinin hayatına tanıklık ediyoruz. Bulgar komitacıların örgütlendiği o günlerde tehlike ve güvensizlik hakimdir bu ailenin hayatına. Osmanof adıyla anılan ailenin üç oğlu vardır. Ve olaylar bu üç erkek ile onların hayatlarına giren gizemli kadınlar etrafında döner. Birbirlerinden hem destek bulan hem de ürken bu toplulukta herkes bir diğeri için "öteki" olma özelliğini taşımaktadır.
Osmanoflar, 1938 yılında Vakit gazetesinde tefrika edilmiş ve günümüze kadar hiç basılmamış bir roman. Daha çok öyküleriyle tanınan Kenan Hulusi Koray bu romanında Balkanlar'da Türklere karşı yaşanan yabancılaşmanın üzerine eğiliyor. Bireylerin kendi içine dönüşünü ve kopuşunu temel olarak alan Osmanoflar, Prof. Dr. İnci Enginün'ün Kenan Hulusi'nin yazarlığını ve bu romanı yorumlayan önsözüyle sunuluyor. Böylece, Türk edebiyatının gölgede kalmış önemli eserlerinden biri de gün ışığına çıkmış oluyor.
Eserleri gazete ve mecmua sahifelerinde kaybolup gideceğine neşredilse ve Kenan Hulusi edebiyatta layık olduğu mevkie erseydi kim kazanırdı, Türk edebiyatı denilen heyula değil mi? -Sait Faik Abasıyanık
Doğan Kitap, çağdaş Türk edebiyatının en büyük yazarlarından Sait Faik'in dileğini yerine getiriyor; kayıp bir değer olan Kenan Hulusi Koray'ın Osmanoflar adlı romanını günümüz okurlarına sunuyor.
Vakit gazetesinde tefrika edilişinden yaklaşık 70 yıl sonra Osmanoflar'ı Prof. Dr. İnci Enginün titiz bir çalışmayla edebiyatımıza kazandırdı. Yazarın diğer eserleri de Doğan Kitap'ın yayın programında yer alacak.
"Osmanoflar öyle bir kitaptır ki okudukça soruların sayısı artmakta, soruların oluşturduğu bir, esrar havası kitabın büyüsünü vermektedir. Balkanlar'ın Osmanlı Devleti'nden kopmasından önceki olayların kişiler üzerinde bin bir etkisi anlatılmıştır. Sanki yazar 'Balkanlar Türklere nasıl yabancılaştı?' sorusunun cevabını, fertler düzeyinde aramaktadır. Yabancılaşma, kopma, kendi içine kapanma, bu romanın hemen her satırında kendisini hissettirir. Yazarın aşk ve esrarlı bir hava içinde yaşayan insanları anlatmadaki ustalığı bu eserde de vardır." -İnci Enginün
1904 yılında Bulgaristan'da başlıyor roman. Köklü bir Türk ailesinin hayatına tanıklık ediyoruz. Bulgar komitacıların örgütlendiği o günlerde tehlike ve güvensizlik hakimdir bu ailenin hayatına. Osmanof adıyla anılan ailenin üç oğlu vardır. Ve olaylar bu üç erkek ile onların hayatlarına giren gizemli kadınlar etrafında döner. Birbirlerinden hem destek bulan hem de ürken bu toplulukta herkes bir diğeri için "öteki" olma özelliğini taşımaktadır.
Osmanoflar, 1938 yılında Vakit gazetesinde tefrika edilmiş ve günümüze kadar hiç basılmamış bir roman. Daha çok öyküleriyle tanınan Kenan Hulusi Koray bu romanında Balkanlar'da Türklere karşı yaşanan yabancılaşmanın üzerine eğiliyor. Bireylerin kendi içine dönüşünü ve kopuşunu temel olarak alan Osmanoflar, Prof. Dr. İnci Enginün'ün Kenan Hulusi'nin yazarlığını ve bu romanı yorumlayan önsözüyle sunuluyor. Böylece, Türk edebiyatının gölgede kalmış önemli eserlerinden biri de gün ışığına çıkmış oluyor.