#smrgKİTABEVİ Otuzuncu Yaş - Toplu Öyküler I - 2024

Editör:
Fahri Güllüoğlu
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Asya Basım Yayın
Dizi Adı:
YKY Modern Klasikler 138 Öykü
ISBN-10:
9750859144
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199062334
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
176
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2024
Çeviren:
Kâmuran Şipal
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
104,00
Havale/EFT ile: 100,88
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199062334
448278
Otuzuncu Yaş - Toplu Öyküler I -        2024
Otuzuncu Yaş - Toplu Öyküler I - 2024 #smrgKİTABEVİ
104.00
"Yeni bir dil olmadan yeni bir dünya yaratılamaz."

FRANKFURT DERSLERİ'nde, okurunu "yeni bir kavrayışa, yeni bir duyumsamaya, yeni bir bilince ulaşma" yönünde eğitecek geleceğin şiir sanatını hayal ederken "şiirin tadını bilgi keskinleştirmeli, özlem buruklaştırmalıdır ki o bilgi insanların uykusuna dokunabilsin" diyordu Bachmann. Yazarın öne sürdüğü bu prensibi bütünüyle içselleştirmiş, ilk baskısı 1961'de yapılan OTUZUNCU YAŞ kitabı Bachmann'ın lirik şiirindeki eşsiz kuvveti düzyazıda da aynı irtifaya taşıyabileceğini kanıtlıyor. Daima meselenin özüne inerek, kişileri ve olayları geleneksel hikâye anlatımının durduğu sınırın ötesine dek takip eden, imgelerin ve mitlerin dili aracılığıyla insana, aşka, umutsuzluğa dair her şeyi söyleyebilme yetisine ulaşan bu benzersiz yedi öykünün ayırt edici niteliği taşıdığı "enerji"; karakterlerinin ortak noktası da hepsinin "yaşam" denilen korkunç yaralanmadan ötürü ıstırap duymaları.

Otuzuncu Yaş var olan dünyanın ve düzenin ötesine ulaşan, "ütopya burcunda" yazılmış yedi öykünün bölünmez bir bütün oluşturduğu, bağımsız bir eser.

Şairin nasıl bir empati, duyarlık ve dil enerjisiyle kişinin oluş halini, gelişimini betimlediğine ve genç "kahramanının" geçmiş ile gelecek, bellek ile imgelem arasında şekillenmesini nasıl sağladığına tanıklık etmek parmak ısırtan cinsten. Bu düzyazı, deneyimden ve hayal gücünden, psikolojiden ve şiirden mürekkep, zarif, sıkı bir dokuya sahip. - Die Zeit

Bachmann hepsi de duyumsallığı çıkış noktası alan ve ayrıksı patikasızlığı hedefleyen sadece yedi öyküden oluşan demeti bir kurdeleyle, bir ciltle düğümledi: ve birdenbire çağdaş novella adının pençesinden kurtulup yeniden kısa öykü niteliğine kavuştu. - Joachim Kaiser

Otuzuna basmış biri için genç denilir hâlâ. Ama böyle biri, kendisinde herhangi bir değişiklik algılamamasına karşın, bu konuda kararsızlığa düşer; kendini gençmiş gibi göstermenin bundan böyle uygun düşmeyeceğini hisseder.

"Yeni bir dil olmadan yeni bir dünya yaratılamaz."

FRANKFURT DERSLERİ'nde, okurunu "yeni bir kavrayışa, yeni bir duyumsamaya, yeni bir bilince ulaşma" yönünde eğitecek geleceğin şiir sanatını hayal ederken "şiirin tadını bilgi keskinleştirmeli, özlem buruklaştırmalıdır ki o bilgi insanların uykusuna dokunabilsin" diyordu Bachmann. Yazarın öne sürdüğü bu prensibi bütünüyle içselleştirmiş, ilk baskısı 1961'de yapılan OTUZUNCU YAŞ kitabı Bachmann'ın lirik şiirindeki eşsiz kuvveti düzyazıda da aynı irtifaya taşıyabileceğini kanıtlıyor. Daima meselenin özüne inerek, kişileri ve olayları geleneksel hikâye anlatımının durduğu sınırın ötesine dek takip eden, imgelerin ve mitlerin dili aracılığıyla insana, aşka, umutsuzluğa dair her şeyi söyleyebilme yetisine ulaşan bu benzersiz yedi öykünün ayırt edici niteliği taşıdığı "enerji"; karakterlerinin ortak noktası da hepsinin "yaşam" denilen korkunç yaralanmadan ötürü ıstırap duymaları.

Otuzuncu Yaş var olan dünyanın ve düzenin ötesine ulaşan, "ütopya burcunda" yazılmış yedi öykünün bölünmez bir bütün oluşturduğu, bağımsız bir eser.

Şairin nasıl bir empati, duyarlık ve dil enerjisiyle kişinin oluş halini, gelişimini betimlediğine ve genç "kahramanının" geçmiş ile gelecek, bellek ile imgelem arasında şekillenmesini nasıl sağladığına tanıklık etmek parmak ısırtan cinsten. Bu düzyazı, deneyimden ve hayal gücünden, psikolojiden ve şiirden mürekkep, zarif, sıkı bir dokuya sahip. - Die Zeit

Bachmann hepsi de duyumsallığı çıkış noktası alan ve ayrıksı patikasızlığı hedefleyen sadece yedi öyküden oluşan demeti bir kurdeleyle, bir ciltle düğümledi: ve birdenbire çağdaş novella adının pençesinden kurtulup yeniden kısa öykü niteliğine kavuştu. - Joachim Kaiser

Otuzuna basmış biri için genç denilir hâlâ. Ama böyle biri, kendisinde herhangi bir değişiklik algılamamasına karşın, bu konuda kararsızlığa düşer; kendini gençmiş gibi göstermenin bundan böyle uygun düşmeyeceğini hisseder.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat