Bu kitapta Ezilenlerin Tiyatrosu'nun üç temel kategorisi tartışılıyor: İmge Tiyatrosu, Görünmez Tiyatro ve Forum Tiyatrosu. Yine de tüm bu biçimler arasında sürekli bir iç içelik ve etkileşim vardır; sadece çalışmanın yapılacağı koşullara ve teatral olayın amacına bağlı olarak belirli bir biçim tercih edilir.
Bu kitap, Boal'in bitirmiş olduğu bir çalışmasını sunmuyor, çünkü Boal, Ezilenlerin Tiyatrosu'nun temel prensiplerine bağlı kalarak yeni egzersizler bulmaya ve eskilerini adapte etmeye hâlâ devam ediyor.
Augusto Boal, Brezilyalı bir tiyatro adamıdır. Çalışmalarıyla tiyatroyu demokratikleştirmek, ezilenlerin sesi haline getirmek için yaklaşık yarım yüzyıldır çabalıyor. Kariyerine 1960'lı yıllarda Brezilya'da Arena Tiyatrosu'nda başladı, ancak askeri darbenin ardından ülkesini terk etmek zorunda kaldı. 1970'lerin başlarında Peru'da, yakın dostu Paolo Freire'nin eğitim felsefesinden esinlenerek ilk Ezilenlerin Tiyatrosu çalışmalarını başlattı. Tiyatronun, hayatı değiştirmenin bir aracı, seyircilerin ise pasif bir konumda oyuncuları izlemekle yetinmeyen aktif katılımcılar haline getirilmesini amaçlayan bu girişim, kısa bir süre içinde Güney Amerika sınırlarını aştı ve dünyanın birçok ülkesinde politika ve tiyatro üzerine kafa yoran sayısız kişinin esin kaynağı oldu. (Kitap tanıtımından)
Bu kitapta Ezilenlerin Tiyatrosu'nun üç temel kategorisi tartışılıyor: İmge Tiyatrosu, Görünmez Tiyatro ve Forum Tiyatrosu. Yine de tüm bu biçimler arasında sürekli bir iç içelik ve etkileşim vardır; sadece çalışmanın yapılacağı koşullara ve teatral olayın amacına bağlı olarak belirli bir biçim tercih edilir.
Bu kitap, Boal'in bitirmiş olduğu bir çalışmasını sunmuyor, çünkü Boal, Ezilenlerin Tiyatrosu'nun temel prensiplerine bağlı kalarak yeni egzersizler bulmaya ve eskilerini adapte etmeye hâlâ devam ediyor.
Augusto Boal, Brezilyalı bir tiyatro adamıdır. Çalışmalarıyla tiyatroyu demokratikleştirmek, ezilenlerin sesi haline getirmek için yaklaşık yarım yüzyıldır çabalıyor. Kariyerine 1960'lı yıllarda Brezilya'da Arena Tiyatrosu'nda başladı, ancak askeri darbenin ardından ülkesini terk etmek zorunda kaldı. 1970'lerin başlarında Peru'da, yakın dostu Paolo Freire'nin eğitim felsefesinden esinlenerek ilk Ezilenlerin Tiyatrosu çalışmalarını başlattı. Tiyatronun, hayatı değiştirmenin bir aracı, seyircilerin ise pasif bir konumda oyuncuları izlemekle yetinmeyen aktif katılımcılar haline getirilmesini amaçlayan bu girişim, kısa bir süre içinde Güney Amerika sınırlarını aştı ve dünyanın birçok ülkesinde politika ve tiyatro üzerine kafa yoran sayısız kişinin esin kaynağı oldu. (Kitap tanıtımından)