#smrgKİTABEVİ Öznellik ve Hakikat : College de France Dersleri 1980 - 1981 - 2024
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, Fransa'da 1999'dan itibaren yayınlanan, birçok yeni araştırma için çıkış noktası oluşturan ve Foucault'nun düşüncesinin alımlanmasında bir dönüm noktası haline gelen bu dersleri, Türkçe baskısı için yazılan yeni önsözlerle birlikte yayınlıyor.1981-82 yılındaki dersinde Foucault, daha önceki senelerden farklı bir araştırmayı başlatır: Klasik Yunan ve Roma dönemlerinde öznellik ve hakikat arasındaki ilişki. Bu araştırma Foucault'yu, öznenin kendisiyle kurduğu ilişkiyi şekillendirmesini sağlayan tekniklerle ve esas olarak Antikçağ'ın cinselliği sorunsallaştırma biçimleriyle ilgilenmeye sevk edecektir.
Foucault'ya göre bu dönemde cinsel pratikler bir yasak formundan ziyade bir “tercihler sistemi” içinde ele alınıyor, bir perhiz ve yaşam biçimi dahilinde değerlendiriliyordu. Peki, bir cinsel davranışın başka bir cinsel davranış aleyhine değerli bulunması hangi etik sistem ve algılardan hareketle meydana geliyordu?
Foucault, Cinselliğin Tarihi eserinin ikinci ve üçüncü ciltlerine temel teşkil eden bu çalışmasında, Helen-Roma döneminde ve özellikle Stoacılarda tek eşlilik, evlilik ve çift modellerinin bir gereklilik olarak ortaya çıkışını inceleyerek, modernlerin “cinsellik” ve “arzu” adını verecekleri alanların başka bir tarihini çiziyor. Aynı zamanda, kitabın çevirmeni Sibel Yardımcı'nın önsözünde belirttiği gibi, kendilikle ve hakikatle başka bir ilişkinin, “başka bir aşkın” mümkün olduğunu vurguluyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, Fransa'da 1999'dan itibaren yayınlanan, birçok yeni araştırma için çıkış noktası oluşturan ve Foucault'nun düşüncesinin alımlanmasında bir dönüm noktası haline gelen bu dersleri, Türkçe baskısı için yazılan yeni önsözlerle birlikte yayınlıyor.1981-82 yılındaki dersinde Foucault, daha önceki senelerden farklı bir araştırmayı başlatır: Klasik Yunan ve Roma dönemlerinde öznellik ve hakikat arasındaki ilişki. Bu araştırma Foucault'yu, öznenin kendisiyle kurduğu ilişkiyi şekillendirmesini sağlayan tekniklerle ve esas olarak Antikçağ'ın cinselliği sorunsallaştırma biçimleriyle ilgilenmeye sevk edecektir.
Foucault'ya göre bu dönemde cinsel pratikler bir yasak formundan ziyade bir “tercihler sistemi” içinde ele alınıyor, bir perhiz ve yaşam biçimi dahilinde değerlendiriliyordu. Peki, bir cinsel davranışın başka bir cinsel davranış aleyhine değerli bulunması hangi etik sistem ve algılardan hareketle meydana geliyordu?
Foucault, Cinselliğin Tarihi eserinin ikinci ve üçüncü ciltlerine temel teşkil eden bu çalışmasında, Helen-Roma döneminde ve özellikle Stoacılarda tek eşlilik, evlilik ve çift modellerinin bir gereklilik olarak ortaya çıkışını inceleyerek, modernlerin “cinsellik” ve “arzu” adını verecekleri alanların başka bir tarihini çiziyor. Aynı zamanda, kitabın çevirmeni Sibel Yardımcı'nın önsözünde belirttiği gibi, kendilikle ve hakikatle başka bir ilişkinin, “başka bir aşkın” mümkün olduğunu vurguluyor.