Partisyon Müzik ve Düşünce Dergisi - Dosya: Gürültü ve Sessizlik - Sayı: 5 Nisan, Mayıs, Haziran

Hazırlayan:
Genel Yayın Yönetmeni: Sami Yenice; Editör: Yılmaz Anıl Baskı
Stok Kodu:
1199039891
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
76 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
0,00
1199039891
425912
Partisyon Müzik ve Düşünce Dergisi - Dosya: Gürültü ve Sessizlik - Sayı: 5      Nisan, Mayıs, Haziran
Partisyon Müzik ve Düşünce Dergisi - Dosya: Gürültü ve Sessizlik - Sayı: 5 Nisan, Mayıs, Haziran
0.00
Müzik, birbirleri ile sıkı bir biçimde bağlı olan basit ses ve gürültü uçları arasında var olur. Her biri örtük olarak bir diğerinin içindedir. Müzikte gürültü -biz istesek de istemesek de- kendini eserin içine katar. Sessizlik ise (ne kadar sessiz olduğu belirsizdir) ancak biz istediğimizde var olur.

Gürültünün ve sessizliğin içinde olmadığı saf bir müzikten bah-sedemeyiz. Bu birliktelik içerisinde neye gürültü dediğimiz de ayrı bir tartışma konusu. Şurası kesin ki bir müziğin içerisindeki gürültü algımı-zın -gürültü dediğimiz şeyin-, bir nevi kültürel bir altyapısı vardır.

Bu sayımızda mitoslardaki sirenlerden makine gürültülerine, günlük konuşmalardaki seslerden yalnız kaldığımızda hissettiğimiz ses-sizliğe (ya da öyle olduğunu varsaydığımız), bir müzik eseri ya da do-ğadaki herhangi bir sese kadar insanoğlunun her bir hücresine sızmış olan gürültüye ve sessizliğe odaklandık. Sanırım insanoğlu olarak çok gürültü çıkardığımız şu günlerde sessizlik üzerine olan ideamız evrensel olmalı. - Yılmaz Anıl Baskı, Mayıs 2015

Müzik, birbirleri ile sıkı bir biçimde bağlı olan basit ses ve gürültü uçları arasında var olur. Her biri örtük olarak bir diğerinin içindedir. Müzikte gürültü -biz istesek de istemesek de- kendini eserin içine katar. Sessizlik ise (ne kadar sessiz olduğu belirsizdir) ancak biz istediğimizde var olur.

Gürültünün ve sessizliğin içinde olmadığı saf bir müzikten bah-sedemeyiz. Bu birliktelik içerisinde neye gürültü dediğimiz de ayrı bir tartışma konusu. Şurası kesin ki bir müziğin içerisindeki gürültü algımı-zın -gürültü dediğimiz şeyin-, bir nevi kültürel bir altyapısı vardır.

Bu sayımızda mitoslardaki sirenlerden makine gürültülerine, günlük konuşmalardaki seslerden yalnız kaldığımızda hissettiğimiz ses-sizliğe (ya da öyle olduğunu varsaydığımız), bir müzik eseri ya da do-ğadaki herhangi bir sese kadar insanoğlunun her bir hücresine sızmış olan gürültüye ve sessizliğe odaklandık. Sanırım insanoğlu olarak çok gürültü çıkardığımız şu günlerde sessizlik üzerine olan ideamız evrensel olmalı. - Yılmaz Anıl Baskı, Mayıs 2015

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat