#smrgKİTABEVİ Patron Baba ve İşçileri: İşçi Sınıfı, Köylülük ve Paternalizm -
Kapitalist sistemin üzerinde yeterince durulmayan güçlü bir iktidar biçimi: Paternalizm. Yani patronun bir “ağa”, bir “baba” olarak algılandığı, işyerinin ötesinde işçilerin toplumsal ve gündelik hayatı hatta aile hayatı üzerinde belirleyici olduğu bir tahakküm rejimi. Aynı zamanda “devlet baba” imgesinin fabrikadaki izdüşümünü temsil eden bir iktidar ideolojisi...
Hasan Güler, Çan'daki Çanakkale Seramik fabrikası örneğinde, Türkiye'de sanayi ve sınıf ilişkilerindeki paternalizmin canlı bir resmini çiziyor. Çan'ın nasıl Amerikanvari bir “şirket kasabasına” dönüştüğünün hikâyesini anlatıyor. İşçilerin patron-babaya ve tabii onun kontrolündeki “sarı” sendikaya karşı yürüttüğü sınıf mücadelesi deneyiminin tarihini inceliyor. Son olarak, 1980 sonrası “sanayisizleşme” tartışmalarının gölgesinde paternalizmin nasıl yeniden biçimlendiğini tartışmaya açıyor.
Fabrikaların nasıl çok boyutlu bir iktidar aygıtı olarak işlediğini gösteren, sınıf ilişkilerine aile hiyerarşisini yansıtan paternalizmin kapitalist kültürün hayatın her alanına nüfuz etmesinde nasıl etkili olduğunu anlatan, ufuk açıcı bir çalışma.
HASAN GÜLER 1978 yılında İstanbul'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul'da tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nden 1999-2000 öğretim yılında “Sosyal Antropoloji Bölümü'ne Devam Eden Öğrencilerin Sosyo-Ekonomik Profili” adlı lisans tezi ile mezun oldu. 2003 yılında girdiği, Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü bünyesinde yer alan, Ortadoğu Sosyolojisi ve Antropoloji yüksek lisans programını, “Humeyni Sonrası İran Sinema-sında Kadın” adlı tezi ile bitirdi. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'ndeki doktorasını “Endüstriyel Paternalizm Üzerinden Sanayileşme: Çanakkale İli Çan İlçesi Örneği” başlıklı tez çalışması ile tamamladı. Halen Uşak Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde öğretim üyesidir.
Kapitalist sistemin üzerinde yeterince durulmayan güçlü bir iktidar biçimi: Paternalizm. Yani patronun bir “ağa”, bir “baba” olarak algılandığı, işyerinin ötesinde işçilerin toplumsal ve gündelik hayatı hatta aile hayatı üzerinde belirleyici olduğu bir tahakküm rejimi. Aynı zamanda “devlet baba” imgesinin fabrikadaki izdüşümünü temsil eden bir iktidar ideolojisi...
Hasan Güler, Çan'daki Çanakkale Seramik fabrikası örneğinde, Türkiye'de sanayi ve sınıf ilişkilerindeki paternalizmin canlı bir resmini çiziyor. Çan'ın nasıl Amerikanvari bir “şirket kasabasına” dönüştüğünün hikâyesini anlatıyor. İşçilerin patron-babaya ve tabii onun kontrolündeki “sarı” sendikaya karşı yürüttüğü sınıf mücadelesi deneyiminin tarihini inceliyor. Son olarak, 1980 sonrası “sanayisizleşme” tartışmalarının gölgesinde paternalizmin nasıl yeniden biçimlendiğini tartışmaya açıyor.
Fabrikaların nasıl çok boyutlu bir iktidar aygıtı olarak işlediğini gösteren, sınıf ilişkilerine aile hiyerarşisini yansıtan paternalizmin kapitalist kültürün hayatın her alanına nüfuz etmesinde nasıl etkili olduğunu anlatan, ufuk açıcı bir çalışma.
HASAN GÜLER 1978 yılında İstanbul'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul'da tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nden 1999-2000 öğretim yılında “Sosyal Antropoloji Bölümü'ne Devam Eden Öğrencilerin Sosyo-Ekonomik Profili” adlı lisans tezi ile mezun oldu. 2003 yılında girdiği, Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü bünyesinde yer alan, Ortadoğu Sosyolojisi ve Antropoloji yüksek lisans programını, “Humeyni Sonrası İran Sinema-sında Kadın” adlı tezi ile bitirdi. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'ndeki doktorasını “Endüstriyel Paternalizm Üzerinden Sanayileşme: Çanakkale İli Çan İlçesi Örneği” başlıklı tez çalışması ile tamamladı. Halen Uşak Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde öğretim üyesidir.