“Kader birliği ettiğim Kasım Akbaş ve Ertuğrul Uzun yanımda olmasalar PAZ asla ortaya çıkamazdı. Neredeyse son on yıldır hepimizi besleyen müthiş bir entelektüel dostluğumuz vardı. Çok iş yaptık. Çok muhabbet ettik. Çok eğlendik. Hep birbirimizi tamamladık. Fakat barış için attığımız imzalarla beraber (ki üçümüz de birbirimizin imzasından habersizdik) önce benim gözaltımla başlayan, sonra görevden uzaklaştırılmam, ardından benim soruşturma dosyamın meslekten men talebiyle YÖK'e gönderilmesi, nihayetinde önce Ertuğrul'un KHK ile ihraç edilmesi ve ardından sürekli uzaklaştırılan Kasım ile benim yine bir KHK oldu bittisiyle üniversiteden atılmamızla tamamlanan bu süreçteyse üç dosttan fazlası olduk. Artık üç kardeşiz, Ertuğrul'un muhteşem ifadesiyle biz birbirimize iyi geliyoruz. Birileri “büyük Türkiye”nin şakşakçılığını yapabilir ama biz üç ahbap çavuş Türkçe edebiyat ve düşünce hayatını sefaletinden kurtarmaya and içtik: Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için! Ve elbette PAZ bütün edebiyat severler için!”
‘Anlamak İçin Yaşamak', ‘Borges'in Dediği Gibi', ‘Sosyal Bir Fenomen Olarak Dilin Belirsizliği' kitaplarını yazan, yanı sıra birçok çeviriye imza atan Gökhan Yavuz Demir'le söyleştik ve hem derginin hem de kendi hikâyesinin bilinmeyenlerini dinledik. İşte kayıt…
“Kader birliği ettiğim Kasım Akbaş ve Ertuğrul Uzun yanımda olmasalar PAZ asla ortaya çıkamazdı. Neredeyse son on yıldır hepimizi besleyen müthiş bir entelektüel dostluğumuz vardı. Çok iş yaptık. Çok muhabbet ettik. Çok eğlendik. Hep birbirimizi tamamladık. Fakat barış için attığımız imzalarla beraber (ki üçümüz de birbirimizin imzasından habersizdik) önce benim gözaltımla başlayan, sonra görevden uzaklaştırılmam, ardından benim soruşturma dosyamın meslekten men talebiyle YÖK'e gönderilmesi, nihayetinde önce Ertuğrul'un KHK ile ihraç edilmesi ve ardından sürekli uzaklaştırılan Kasım ile benim yine bir KHK oldu bittisiyle üniversiteden atılmamızla tamamlanan bu süreçteyse üç dosttan fazlası olduk. Artık üç kardeşiz, Ertuğrul'un muhteşem ifadesiyle biz birbirimize iyi geliyoruz. Birileri “büyük Türkiye”nin şakşakçılığını yapabilir ama biz üç ahbap çavuş Türkçe edebiyat ve düşünce hayatını sefaletinden kurtarmaya and içtik: Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için! Ve elbette PAZ bütün edebiyat severler için!”
‘Anlamak İçin Yaşamak', ‘Borges'in Dediği Gibi', ‘Sosyal Bir Fenomen Olarak Dilin Belirsizliği' kitaplarını yazan, yanı sıra birçok çeviriye imza atan Gökhan Yavuz Demir'le söyleştik ve hem derginin hem de kendi hikâyesinin bilinmeyenlerini dinledik. İşte kayıt…