1199184212
570266
https://www.simurgkitabevi.com/pazarlik-yok
Pazarlık Yok - #smrgKİTABEVİ
37.62
Güzel ülkemizi yıllardır yöneten gerici zihniyet, bize dostluğu, arkadaşlığı, hatta sevgiyi bile unutturmaya çalıştı.
Sevgisiz bir toplum yaratmaya uğraştı.
İktidarını koruyabilmek uğruna, farklı siyasi görüşlerde olmalarına karşın, aynı mahallede, sokakta, apartmanda barış ve huzur içinde yaşamayı başaran insanlarımızı kamplara ayırıp kutuplaştırdı. Onları birbirine düşman edip çatıştırabilmek için her fırsatta acımasızca kin ve nefret tohumları ekti.
Kardeş kavgasını körükleyerek lanetli terörden bile oy devşirmeye kalktı.
Elinizdeki kitap, güzel ülkemizin işte bu karanlık yıllarına tanıklık ediyor.
Büyük önder Atatürk'ün yaşadığımız coğrafyada hâlâ bir mücevher gibi parıldayan laik, demokratik "Cumhuriyeti"ne dört elle sarılması gerekirken, tam tersini yapan ve Türkiye'yi ortaçağ karanlığına sürüklemeye çabalayan zalimlerin topluma yaşattıklarını anlatıyor.
Halkın bilgilenme hakkı dışında hiçbir gücün önünde eğilmeyen ve en zorda kaldığı anlarda bile dik durmaktan asla vazgeçmeyen bir gazetecinin, yarım asırlık birikim ve deneyim imbiğinden süzerek aktardığı gerçekleri yansıtıyor.
O nedenle kitabın kapağında "Pazarlık Yok" yazıyor.
Sevgisiz bir toplum yaratmaya uğraştı.
İktidarını koruyabilmek uğruna, farklı siyasi görüşlerde olmalarına karşın, aynı mahallede, sokakta, apartmanda barış ve huzur içinde yaşamayı başaran insanlarımızı kamplara ayırıp kutuplaştırdı. Onları birbirine düşman edip çatıştırabilmek için her fırsatta acımasızca kin ve nefret tohumları ekti.
Kardeş kavgasını körükleyerek lanetli terörden bile oy devşirmeye kalktı.
Elinizdeki kitap, güzel ülkemizin işte bu karanlık yıllarına tanıklık ediyor.
Büyük önder Atatürk'ün yaşadığımız coğrafyada hâlâ bir mücevher gibi parıldayan laik, demokratik "Cumhuriyeti"ne dört elle sarılması gerekirken, tam tersini yapan ve Türkiye'yi ortaçağ karanlığına sürüklemeye çabalayan zalimlerin topluma yaşattıklarını anlatıyor.
Halkın bilgilenme hakkı dışında hiçbir gücün önünde eğilmeyen ve en zorda kaldığı anlarda bile dik durmaktan asla vazgeçmeyen bir gazetecinin, yarım asırlık birikim ve deneyim imbiğinden süzerek aktardığı gerçekleri yansıtıyor.
O nedenle kitabın kapağında "Pazarlık Yok" yazıyor.
Güzel ülkemizi yıllardır yöneten gerici zihniyet, bize dostluğu, arkadaşlığı, hatta sevgiyi bile unutturmaya çalıştı.
Sevgisiz bir toplum yaratmaya uğraştı.
İktidarını koruyabilmek uğruna, farklı siyasi görüşlerde olmalarına karşın, aynı mahallede, sokakta, apartmanda barış ve huzur içinde yaşamayı başaran insanlarımızı kamplara ayırıp kutuplaştırdı. Onları birbirine düşman edip çatıştırabilmek için her fırsatta acımasızca kin ve nefret tohumları ekti.
Kardeş kavgasını körükleyerek lanetli terörden bile oy devşirmeye kalktı.
Elinizdeki kitap, güzel ülkemizin işte bu karanlık yıllarına tanıklık ediyor.
Büyük önder Atatürk'ün yaşadığımız coğrafyada hâlâ bir mücevher gibi parıldayan laik, demokratik "Cumhuriyeti"ne dört elle sarılması gerekirken, tam tersini yapan ve Türkiye'yi ortaçağ karanlığına sürüklemeye çabalayan zalimlerin topluma yaşattıklarını anlatıyor.
Halkın bilgilenme hakkı dışında hiçbir gücün önünde eğilmeyen ve en zorda kaldığı anlarda bile dik durmaktan asla vazgeçmeyen bir gazetecinin, yarım asırlık birikim ve deneyim imbiğinden süzerek aktardığı gerçekleri yansıtıyor.
O nedenle kitabın kapağında "Pazarlık Yok" yazıyor.
Sevgisiz bir toplum yaratmaya uğraştı.
İktidarını koruyabilmek uğruna, farklı siyasi görüşlerde olmalarına karşın, aynı mahallede, sokakta, apartmanda barış ve huzur içinde yaşamayı başaran insanlarımızı kamplara ayırıp kutuplaştırdı. Onları birbirine düşman edip çatıştırabilmek için her fırsatta acımasızca kin ve nefret tohumları ekti.
Kardeş kavgasını körükleyerek lanetli terörden bile oy devşirmeye kalktı.
Elinizdeki kitap, güzel ülkemizin işte bu karanlık yıllarına tanıklık ediyor.
Büyük önder Atatürk'ün yaşadığımız coğrafyada hâlâ bir mücevher gibi parıldayan laik, demokratik "Cumhuriyeti"ne dört elle sarılması gerekirken, tam tersini yapan ve Türkiye'yi ortaçağ karanlığına sürüklemeye çabalayan zalimlerin topluma yaşattıklarını anlatıyor.
Halkın bilgilenme hakkı dışında hiçbir gücün önünde eğilmeyen ve en zorda kaldığı anlarda bile dik durmaktan asla vazgeçmeyen bir gazetecinin, yarım asırlık birikim ve deneyim imbiğinden süzerek aktardığı gerçekleri yansıtıyor.
O nedenle kitabın kapağında "Pazarlık Yok" yazıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.