1199146829
532992
https://www.simurgkitabevi.com/pera-ve-beyoglunda-bankalar-bankerler-sarraflar-tefeciler-kuyumcular
Pera ve Beyoğlu'nda Bankalar Bankerler Sarraflar Tefeciler Kuyumcular - #smrgSAHAF
0.00
Önsöz
Constantinople ticari bakımdan her zaman; karşı yakadaki Pera'ya göre daha gerideydi. Örnegin 1337 senesinde her iki yaka için hesap edilen gümrük gelirlerine göre, Constantinople'un yıllık geliri 30 bin Hyperpre (Bizans altını), Pera ya da Galata'nın aynı yıl içindeki gümrük geliri ise tam tamına 200 bin Hyperpre idi. Bunun en büyük nedeni, Galata limanına gemilerin daha kolay gelebilmeleri ve Pera yöresinde o dönem yaşayan Cenevizlilerin ticarette daha iyi olabilmeleriydi. Daha XIV. yüzyılda; ticari yaşama bu kadar hırslı sarılan, Galata ya da Pera bölgesinde yaşayanların süreç içinde yeni atılımlar yapmaları çok hem de çok normaldi. XV. yüzyılın sonunda ve XVI.yüzyllın ortalarına dogru Osmanlı İııı-paratorlugu'na İspanya ya da Portekiz'den göç edenlerin aşağı yukarı tamamı Constantinople'a değil Galata ya da Pera bölgesine gelmişlerdi. Zamanla ortaya çıkan Sarraf-Banker veya Banker-Sarraflar tezgahlarını bu yörede açmışlardı. Belki de bunda haklıydılar. Çünkü Fatih Sultan Mehmed'in Istanbul'u almasından sonra Bizanslı Rumlar ister istemez göçe zorlanmışlardı. Bunlar önce sur dışına, Fener ve Balara gelmişler bir süre sonra; Istanbul'a hem yakın hem de uzak karşı yaka denen Pera'ya yerleşmeye başlamışlardı. Böylece önce Galata ve sonra yukarı çıklıkça, bunların sayesinde Pera tam bir "kafir" kenti oldu. Yabancı ülkelerden göçe zorlananlar da, tabii kendilerine din ve töre bakımından yakın olan insanların yaşadığı bölgeleri yeğlediler. XVI. yüzyılın içinde, Portekiz ve Ispanya'da yaşayan ve göçe zorlananlar; başlarda belki Osmanlı İmparatorluğu'nun değişik yörelerine dağıldılar, ama sonuçta gene Pera'ya ya da Galata'ya geldiler. Burası kendilerine göre rahat nefes alabildikleri bir yerdi. XIX. yüzyıla gelindiğinde, tüm levantenlerin oturduğu ya da daha önce gelip yerleştiği, işyerlerini açtığı bölgeler Galata ve Pera'da idi. Nitekim işyerlerini Galata'da açan bankerlere bundan ötürü 'GALATA BANKER'leri denmişti. Galata bankerler' işyerlerinde çalışıyor, sonra Dört Yolda yaptırdıkları bahçe içindeki evlerinde dinleniyorlardı. Levantenler; Grand Rue de Pera ve çevresi, kendilerine Avrupa kentlerini hatırlattıgı için orada yaşadılar, hatta Pera'yı daha fazla eski yaşadıkları yere benzetmek için, hepsi çok çalıştılar. 6'ıncı Belediye Dairesi'nin kurulmasına onlar örlayak oldular, yönetimine de girdi-ler. Tüm istedikleri burada ayrıcalıklı yaşamaktı. Başarılı da oldular. Para boldu; bu paraları önce sarraflıkla, sonra bankerlikle daha sonra bankacılıkla kazandılar. Hem de rahat yaşadıkları Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürerek... Bu kitap Galata ya da Pera'da yaşamış olan, sarrafları, bankereri, tefecileri ve de onların kurdukları bankaları anlatır. İşte onlar... - Behzat ÜSDİKEN
Constantinople ticari bakımdan her zaman; karşı yakadaki Pera'ya göre daha gerideydi. Örnegin 1337 senesinde her iki yaka için hesap edilen gümrük gelirlerine göre, Constantinople'un yıllık geliri 30 bin Hyperpre (Bizans altını), Pera ya da Galata'nın aynı yıl içindeki gümrük geliri ise tam tamına 200 bin Hyperpre idi. Bunun en büyük nedeni, Galata limanına gemilerin daha kolay gelebilmeleri ve Pera yöresinde o dönem yaşayan Cenevizlilerin ticarette daha iyi olabilmeleriydi. Daha XIV. yüzyılda; ticari yaşama bu kadar hırslı sarılan, Galata ya da Pera bölgesinde yaşayanların süreç içinde yeni atılımlar yapmaları çok hem de çok normaldi. XV. yüzyılın sonunda ve XVI.yüzyllın ortalarına dogru Osmanlı İııı-paratorlugu'na İspanya ya da Portekiz'den göç edenlerin aşağı yukarı tamamı Constantinople'a değil Galata ya da Pera bölgesine gelmişlerdi. Zamanla ortaya çıkan Sarraf-Banker veya Banker-Sarraflar tezgahlarını bu yörede açmışlardı. Belki de bunda haklıydılar. Çünkü Fatih Sultan Mehmed'in Istanbul'u almasından sonra Bizanslı Rumlar ister istemez göçe zorlanmışlardı. Bunlar önce sur dışına, Fener ve Balara gelmişler bir süre sonra; Istanbul'a hem yakın hem de uzak karşı yaka denen Pera'ya yerleşmeye başlamışlardı. Böylece önce Galata ve sonra yukarı çıklıkça, bunların sayesinde Pera tam bir "kafir" kenti oldu. Yabancı ülkelerden göçe zorlananlar da, tabii kendilerine din ve töre bakımından yakın olan insanların yaşadığı bölgeleri yeğlediler. XVI. yüzyılın içinde, Portekiz ve Ispanya'da yaşayan ve göçe zorlananlar; başlarda belki Osmanlı İmparatorluğu'nun değişik yörelerine dağıldılar, ama sonuçta gene Pera'ya ya da Galata'ya geldiler. Burası kendilerine göre rahat nefes alabildikleri bir yerdi. XIX. yüzyıla gelindiğinde, tüm levantenlerin oturduğu ya da daha önce gelip yerleştiği, işyerlerini açtığı bölgeler Galata ve Pera'da idi. Nitekim işyerlerini Galata'da açan bankerlere bundan ötürü 'GALATA BANKER'leri denmişti. Galata bankerler' işyerlerinde çalışıyor, sonra Dört Yolda yaptırdıkları bahçe içindeki evlerinde dinleniyorlardı. Levantenler; Grand Rue de Pera ve çevresi, kendilerine Avrupa kentlerini hatırlattıgı için orada yaşadılar, hatta Pera'yı daha fazla eski yaşadıkları yere benzetmek için, hepsi çok çalıştılar. 6'ıncı Belediye Dairesi'nin kurulmasına onlar örlayak oldular, yönetimine de girdi-ler. Tüm istedikleri burada ayrıcalıklı yaşamaktı. Başarılı da oldular. Para boldu; bu paraları önce sarraflıkla, sonra bankerlikle daha sonra bankacılıkla kazandılar. Hem de rahat yaşadıkları Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürerek... Bu kitap Galata ya da Pera'da yaşamış olan, sarrafları, bankereri, tefecileri ve de onların kurdukları bankaları anlatır. İşte onlar... - Behzat ÜSDİKEN
Önsöz
Constantinople ticari bakımdan her zaman; karşı yakadaki Pera'ya göre daha gerideydi. Örnegin 1337 senesinde her iki yaka için hesap edilen gümrük gelirlerine göre, Constantinople'un yıllık geliri 30 bin Hyperpre (Bizans altını), Pera ya da Galata'nın aynı yıl içindeki gümrük geliri ise tam tamına 200 bin Hyperpre idi. Bunun en büyük nedeni, Galata limanına gemilerin daha kolay gelebilmeleri ve Pera yöresinde o dönem yaşayan Cenevizlilerin ticarette daha iyi olabilmeleriydi. Daha XIV. yüzyılda; ticari yaşama bu kadar hırslı sarılan, Galata ya da Pera bölgesinde yaşayanların süreç içinde yeni atılımlar yapmaları çok hem de çok normaldi. XV. yüzyılın sonunda ve XVI.yüzyllın ortalarına dogru Osmanlı İııı-paratorlugu'na İspanya ya da Portekiz'den göç edenlerin aşağı yukarı tamamı Constantinople'a değil Galata ya da Pera bölgesine gelmişlerdi. Zamanla ortaya çıkan Sarraf-Banker veya Banker-Sarraflar tezgahlarını bu yörede açmışlardı. Belki de bunda haklıydılar. Çünkü Fatih Sultan Mehmed'in Istanbul'u almasından sonra Bizanslı Rumlar ister istemez göçe zorlanmışlardı. Bunlar önce sur dışına, Fener ve Balara gelmişler bir süre sonra; Istanbul'a hem yakın hem de uzak karşı yaka denen Pera'ya yerleşmeye başlamışlardı. Böylece önce Galata ve sonra yukarı çıklıkça, bunların sayesinde Pera tam bir "kafir" kenti oldu. Yabancı ülkelerden göçe zorlananlar da, tabii kendilerine din ve töre bakımından yakın olan insanların yaşadığı bölgeleri yeğlediler. XVI. yüzyılın içinde, Portekiz ve Ispanya'da yaşayan ve göçe zorlananlar; başlarda belki Osmanlı İmparatorluğu'nun değişik yörelerine dağıldılar, ama sonuçta gene Pera'ya ya da Galata'ya geldiler. Burası kendilerine göre rahat nefes alabildikleri bir yerdi. XIX. yüzyıla gelindiğinde, tüm levantenlerin oturduğu ya da daha önce gelip yerleştiği, işyerlerini açtığı bölgeler Galata ve Pera'da idi. Nitekim işyerlerini Galata'da açan bankerlere bundan ötürü 'GALATA BANKER'leri denmişti. Galata bankerler' işyerlerinde çalışıyor, sonra Dört Yolda yaptırdıkları bahçe içindeki evlerinde dinleniyorlardı. Levantenler; Grand Rue de Pera ve çevresi, kendilerine Avrupa kentlerini hatırlattıgı için orada yaşadılar, hatta Pera'yı daha fazla eski yaşadıkları yere benzetmek için, hepsi çok çalıştılar. 6'ıncı Belediye Dairesi'nin kurulmasına onlar örlayak oldular, yönetimine de girdi-ler. Tüm istedikleri burada ayrıcalıklı yaşamaktı. Başarılı da oldular. Para boldu; bu paraları önce sarraflıkla, sonra bankerlikle daha sonra bankacılıkla kazandılar. Hem de rahat yaşadıkları Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürerek... Bu kitap Galata ya da Pera'da yaşamış olan, sarrafları, bankereri, tefecileri ve de onların kurdukları bankaları anlatır. İşte onlar... - Behzat ÜSDİKEN
Constantinople ticari bakımdan her zaman; karşı yakadaki Pera'ya göre daha gerideydi. Örnegin 1337 senesinde her iki yaka için hesap edilen gümrük gelirlerine göre, Constantinople'un yıllık geliri 30 bin Hyperpre (Bizans altını), Pera ya da Galata'nın aynı yıl içindeki gümrük geliri ise tam tamına 200 bin Hyperpre idi. Bunun en büyük nedeni, Galata limanına gemilerin daha kolay gelebilmeleri ve Pera yöresinde o dönem yaşayan Cenevizlilerin ticarette daha iyi olabilmeleriydi. Daha XIV. yüzyılda; ticari yaşama bu kadar hırslı sarılan, Galata ya da Pera bölgesinde yaşayanların süreç içinde yeni atılımlar yapmaları çok hem de çok normaldi. XV. yüzyılın sonunda ve XVI.yüzyllın ortalarına dogru Osmanlı İııı-paratorlugu'na İspanya ya da Portekiz'den göç edenlerin aşağı yukarı tamamı Constantinople'a değil Galata ya da Pera bölgesine gelmişlerdi. Zamanla ortaya çıkan Sarraf-Banker veya Banker-Sarraflar tezgahlarını bu yörede açmışlardı. Belki de bunda haklıydılar. Çünkü Fatih Sultan Mehmed'in Istanbul'u almasından sonra Bizanslı Rumlar ister istemez göçe zorlanmışlardı. Bunlar önce sur dışına, Fener ve Balara gelmişler bir süre sonra; Istanbul'a hem yakın hem de uzak karşı yaka denen Pera'ya yerleşmeye başlamışlardı. Böylece önce Galata ve sonra yukarı çıklıkça, bunların sayesinde Pera tam bir "kafir" kenti oldu. Yabancı ülkelerden göçe zorlananlar da, tabii kendilerine din ve töre bakımından yakın olan insanların yaşadığı bölgeleri yeğlediler. XVI. yüzyılın içinde, Portekiz ve Ispanya'da yaşayan ve göçe zorlananlar; başlarda belki Osmanlı İmparatorluğu'nun değişik yörelerine dağıldılar, ama sonuçta gene Pera'ya ya da Galata'ya geldiler. Burası kendilerine göre rahat nefes alabildikleri bir yerdi. XIX. yüzyıla gelindiğinde, tüm levantenlerin oturduğu ya da daha önce gelip yerleştiği, işyerlerini açtığı bölgeler Galata ve Pera'da idi. Nitekim işyerlerini Galata'da açan bankerlere bundan ötürü 'GALATA BANKER'leri denmişti. Galata bankerler' işyerlerinde çalışıyor, sonra Dört Yolda yaptırdıkları bahçe içindeki evlerinde dinleniyorlardı. Levantenler; Grand Rue de Pera ve çevresi, kendilerine Avrupa kentlerini hatırlattıgı için orada yaşadılar, hatta Pera'yı daha fazla eski yaşadıkları yere benzetmek için, hepsi çok çalıştılar. 6'ıncı Belediye Dairesi'nin kurulmasına onlar örlayak oldular, yönetimine de girdi-ler. Tüm istedikleri burada ayrıcalıklı yaşamaktı. Başarılı da oldular. Para boldu; bu paraları önce sarraflıkla, sonra bankerlikle daha sonra bankacılıkla kazandılar. Hem de rahat yaşadıkları Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürerek... Bu kitap Galata ya da Pera'da yaşamış olan, sarrafları, bankereri, tefecileri ve de onların kurdukları bankaları anlatır. İşte onlar... - Behzat ÜSDİKEN
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.