#smrgKİTABEVİ Perslerin Ardından İran - Sasaniler Dönemi - 2023
Romalı tarihçilere göre de Sasaniler, Perslerin mirasçıları oldukları konusunda kuşku duymamaktaydılar. Sasani şahları Pers hükümdarlarının mezar- larının çevresini kendi kabartmalarıyla donatırken bu mirası sahiplendiklerini göstermek istemişlerdi. İran milli destanı olan Şehnâme Parthların dört yüz yıllık tarihini birkaç satırla geçiştirir ve son Pers Şahı Darius ile Sasan arasında doğrudan bağ kurmayı tercih eder. Parthların, üzerinde Hellen tanrılarının tasvirlerinin yer aldığı sikkelerinin yerini Sasanilerle birlikte Mazda dininin kutsal ateşinin alması bu “öze dönüş”ün simgesi olarak görülmüştür. Öte yandan Sasanilerin dört yüzyıllık öyküsünün, mirasçıları oldukları Akhaimenidlerin göl- gesi altında kaldığını söyleyebiliriz. Bilim dünyasında Persler ile onların mirasçıları arasında oldukça eşitsiz bir dağılım vardır.
Persler üzerine yapılan araştırmalar mirasçılarınınkinden kat be kat fazladır. Sasaniler klasik tarihçilerin gözünde Roma'yla çatışmaya girdikleri sürece önemlidirler. İslâm tarihçileri ise Sasanilere İslâm medeniyetine etkileri nedeniyle ilgi gösterirler. Türk tarihçiliği de benzer şekilde Sasanilerin Orta Asya'da oynadıkları role odaklanırlar. Sonuçta Sasaniler ancak başka bir kültür evrenine temas edebildikleri ölçüde dikkat çekmişlerdir.
Bu genel ilgisizliğin bir nedeni de Sasanilerin hâkimiyetinin İlkçağ denilen dönem ile Ortaçağ arasındaki belirsiz geçiş devrine tekabül etmesidir. Avrupa-merkezci tarihsel dönemlendirmeler sonucu bu medeniyetin bir İlkçağ uygarlığı mı yoksa Ortaçağ uygarlığı mı olduğuna karar verilememiştir. Bu engeller Sasani uygarlığı üzerine yapılan araştırmaların hâlen emekleme aşamasında olmasının temel nedenlerinden biridir.
Romalı tarihçilere göre de Sasaniler, Perslerin mirasçıları oldukları konusunda kuşku duymamaktaydılar. Sasani şahları Pers hükümdarlarının mezar- larının çevresini kendi kabartmalarıyla donatırken bu mirası sahiplendiklerini göstermek istemişlerdi. İran milli destanı olan Şehnâme Parthların dört yüz yıllık tarihini birkaç satırla geçiştirir ve son Pers Şahı Darius ile Sasan arasında doğrudan bağ kurmayı tercih eder. Parthların, üzerinde Hellen tanrılarının tasvirlerinin yer aldığı sikkelerinin yerini Sasanilerle birlikte Mazda dininin kutsal ateşinin alması bu “öze dönüş”ün simgesi olarak görülmüştür. Öte yandan Sasanilerin dört yüzyıllık öyküsünün, mirasçıları oldukları Akhaimenidlerin göl- gesi altında kaldığını söyleyebiliriz. Bilim dünyasında Persler ile onların mirasçıları arasında oldukça eşitsiz bir dağılım vardır.
Persler üzerine yapılan araştırmalar mirasçılarınınkinden kat be kat fazladır. Sasaniler klasik tarihçilerin gözünde Roma'yla çatışmaya girdikleri sürece önemlidirler. İslâm tarihçileri ise Sasanilere İslâm medeniyetine etkileri nedeniyle ilgi gösterirler. Türk tarihçiliği de benzer şekilde Sasanilerin Orta Asya'da oynadıkları role odaklanırlar. Sonuçta Sasaniler ancak başka bir kültür evrenine temas edebildikleri ölçüde dikkat çekmişlerdir.
Bu genel ilgisizliğin bir nedeni de Sasanilerin hâkimiyetinin İlkçağ denilen dönem ile Ortaçağ arasındaki belirsiz geçiş devrine tekabül etmesidir. Avrupa-merkezci tarihsel dönemlendirmeler sonucu bu medeniyetin bir İlkçağ uygarlığı mı yoksa Ortaçağ uygarlığı mı olduğuna karar verilememiştir. Bu engeller Sasani uygarlığı üzerine yapılan araştırmaların hâlen emekleme aşamasında olmasının temel nedenlerinden biridir.