#smrgKİTABEVİ Piri Reis İzinde Sahil Tanıma - 2023
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Hat Baskı Sanatları
Dizi Adı:
ISBN-10:
6055328509
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
112
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
150,00
Havale/EFT ile:
145,50
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
Stoktan teslim
1199217247
603868
https://www.simurgkitabevi.com/piri-reis-izinde-sahil-tanima-2023
Piri Reis İzinde Sahil Tanıma - 2023 #smrgKİTABEVİ
150.00
Elinizdeki bu kitap Piri Reis'in saray nüshası olarak Kanuni Sultan Süleyman'a sunulan 1525/26 miladi tarihli Bahriyye isimli eserinin kapsamı ile yakından ilgilidir.
Piri Reis yaklaşık yirmi beş yıldan biraz daha uzun zaman Bahr-ı Mağrib veya Bahr-i Sefid'in (Akdeniz'in) sularını sınırlayan kuzey Afrika, Güney Avrupa, Roma (İtalya) Yarımadasının doğu sahilleriyle Adriyatik o yıllardaki adıyla Venedik Körfezi denizinin her iki yakasının sahillerinde bulunmuştur. 1499'da Osmanlı Sultanı II. Beyazıt tarafından payitahta davet edilmişler ve amcası Kemal Reis ile birlikte Osmanlı Devletinin hizmetine girmişlerdir. Bu hizmetleri sırasında artık Osmanlı suları sayılan Anadolu ve Afrika'nın Kuzeydoğu sahili Mısır'da ve iki kara kütlesi arasındaki Bahr-i Sefid'de (Akdeniz'de), yelken açtığı sahillerde edindiği tecrübelerini kayda geçirmişti.
Kendilerine verilmiş gizli emirlerle yerine getirdikleri görevleri sırasında edindikleri bilgileri ve bunları destekleyen harita görünümlü sahillerin eşkâlini çizerek Bahriyye adını verdiği kitabını hazırlamıştı. Günümüzde Akdeniz denilen bu iç deniz, kendi arasında yaklaşık on yedi ayrı denizin sahilleriyle oluşmuştur. Kemal Reis ve Piri Reis filosunun icraat-ı sanat ettikleri coğrafyaların sahillerini, hava ve deniz koşullarına bağlı olarak, çok uzaktan veya göz erimi mesafeden tanıyabilmek için, yaklaşma rotalarının yönlerine göre gördükleri sahil tanıma emareleri olan dağlar ve tepeler gibi alâmetleri Bahriye konularına yazmayı ihmal etmemiştir.
…..
Bahriyye'nin tetkiki için Adalar (Ege) Denizi ve Bahr-i Sefid'de (Akdeniz) yaklaşık yirmi üç yıla ulaşan yıllar boyunca araştırma ve incelemeler yaptım. Bu süreçte bulunduğum coğrafyaların önemli olan sahillerinin denizden uzak veya yakın mesafelerden gördüğüm topografik yapılarını, denizin ve hava koşulları altında (dalgalı ve rüzgârlı deniz, fazla hava sıcaklığı ile yüksek nemin sisi, pusu ve Afrika kıyılarındaki çöl tozlarından kaynaklanan değişik düşük görüş mesafeleri, ve ışık yansımaları, ışık kırılmaları ile serap zamanlarında) bulunduğum gemi veya özel yelkenli- makineli teknelerde yalpa yaparak iki yanına sallanmalarda sahil tanıma manzara resimlerini elimden geldiği kadar kara kalemle çizmeğe çalıştım.
Piri Reis'in müthiş görüş ve tecrübeleriyle yazdığı bu muhteşem eseri Bahriyye için, coğrafya bilim dünyasında böyle bir çalışmanın yapılmadığı ve benim yaptığım uzun yıllara dayanan bu çalışmamın da bir ilk olduğunu kesin olarak biliyordum. Böylece Piri Reis'in görmüş olduğu yerleri meraklı araştırmacılara aktarmak hevesiyle yıllarca sabırla çizdiğim bu sahil tanıma resimlerini bir araya topladım ve bu kitap ortaya çıktı.
Piri Reis yaklaşık yirmi beş yıldan biraz daha uzun zaman Bahr-ı Mağrib veya Bahr-i Sefid'in (Akdeniz'in) sularını sınırlayan kuzey Afrika, Güney Avrupa, Roma (İtalya) Yarımadasının doğu sahilleriyle Adriyatik o yıllardaki adıyla Venedik Körfezi denizinin her iki yakasının sahillerinde bulunmuştur. 1499'da Osmanlı Sultanı II. Beyazıt tarafından payitahta davet edilmişler ve amcası Kemal Reis ile birlikte Osmanlı Devletinin hizmetine girmişlerdir. Bu hizmetleri sırasında artık Osmanlı suları sayılan Anadolu ve Afrika'nın Kuzeydoğu sahili Mısır'da ve iki kara kütlesi arasındaki Bahr-i Sefid'de (Akdeniz'de), yelken açtığı sahillerde edindiği tecrübelerini kayda geçirmişti.
Kendilerine verilmiş gizli emirlerle yerine getirdikleri görevleri sırasında edindikleri bilgileri ve bunları destekleyen harita görünümlü sahillerin eşkâlini çizerek Bahriyye adını verdiği kitabını hazırlamıştı. Günümüzde Akdeniz denilen bu iç deniz, kendi arasında yaklaşık on yedi ayrı denizin sahilleriyle oluşmuştur. Kemal Reis ve Piri Reis filosunun icraat-ı sanat ettikleri coğrafyaların sahillerini, hava ve deniz koşullarına bağlı olarak, çok uzaktan veya göz erimi mesafeden tanıyabilmek için, yaklaşma rotalarının yönlerine göre gördükleri sahil tanıma emareleri olan dağlar ve tepeler gibi alâmetleri Bahriye konularına yazmayı ihmal etmemiştir.
…..
Bahriyye'nin tetkiki için Adalar (Ege) Denizi ve Bahr-i Sefid'de (Akdeniz) yaklaşık yirmi üç yıla ulaşan yıllar boyunca araştırma ve incelemeler yaptım. Bu süreçte bulunduğum coğrafyaların önemli olan sahillerinin denizden uzak veya yakın mesafelerden gördüğüm topografik yapılarını, denizin ve hava koşulları altında (dalgalı ve rüzgârlı deniz, fazla hava sıcaklığı ile yüksek nemin sisi, pusu ve Afrika kıyılarındaki çöl tozlarından kaynaklanan değişik düşük görüş mesafeleri, ve ışık yansımaları, ışık kırılmaları ile serap zamanlarında) bulunduğum gemi veya özel yelkenli- makineli teknelerde yalpa yaparak iki yanına sallanmalarda sahil tanıma manzara resimlerini elimden geldiği kadar kara kalemle çizmeğe çalıştım.
Piri Reis'in müthiş görüş ve tecrübeleriyle yazdığı bu muhteşem eseri Bahriyye için, coğrafya bilim dünyasında böyle bir çalışmanın yapılmadığı ve benim yaptığım uzun yıllara dayanan bu çalışmamın da bir ilk olduğunu kesin olarak biliyordum. Böylece Piri Reis'in görmüş olduğu yerleri meraklı araştırmacılara aktarmak hevesiyle yıllarca sabırla çizdiğim bu sahil tanıma resimlerini bir araya topladım ve bu kitap ortaya çıktı.
Elinizdeki bu kitap Piri Reis'in saray nüshası olarak Kanuni Sultan Süleyman'a sunulan 1525/26 miladi tarihli Bahriyye isimli eserinin kapsamı ile yakından ilgilidir.
Piri Reis yaklaşık yirmi beş yıldan biraz daha uzun zaman Bahr-ı Mağrib veya Bahr-i Sefid'in (Akdeniz'in) sularını sınırlayan kuzey Afrika, Güney Avrupa, Roma (İtalya) Yarımadasının doğu sahilleriyle Adriyatik o yıllardaki adıyla Venedik Körfezi denizinin her iki yakasının sahillerinde bulunmuştur. 1499'da Osmanlı Sultanı II. Beyazıt tarafından payitahta davet edilmişler ve amcası Kemal Reis ile birlikte Osmanlı Devletinin hizmetine girmişlerdir. Bu hizmetleri sırasında artık Osmanlı suları sayılan Anadolu ve Afrika'nın Kuzeydoğu sahili Mısır'da ve iki kara kütlesi arasındaki Bahr-i Sefid'de (Akdeniz'de), yelken açtığı sahillerde edindiği tecrübelerini kayda geçirmişti.
Kendilerine verilmiş gizli emirlerle yerine getirdikleri görevleri sırasında edindikleri bilgileri ve bunları destekleyen harita görünümlü sahillerin eşkâlini çizerek Bahriyye adını verdiği kitabını hazırlamıştı. Günümüzde Akdeniz denilen bu iç deniz, kendi arasında yaklaşık on yedi ayrı denizin sahilleriyle oluşmuştur. Kemal Reis ve Piri Reis filosunun icraat-ı sanat ettikleri coğrafyaların sahillerini, hava ve deniz koşullarına bağlı olarak, çok uzaktan veya göz erimi mesafeden tanıyabilmek için, yaklaşma rotalarının yönlerine göre gördükleri sahil tanıma emareleri olan dağlar ve tepeler gibi alâmetleri Bahriye konularına yazmayı ihmal etmemiştir.
…..
Bahriyye'nin tetkiki için Adalar (Ege) Denizi ve Bahr-i Sefid'de (Akdeniz) yaklaşık yirmi üç yıla ulaşan yıllar boyunca araştırma ve incelemeler yaptım. Bu süreçte bulunduğum coğrafyaların önemli olan sahillerinin denizden uzak veya yakın mesafelerden gördüğüm topografik yapılarını, denizin ve hava koşulları altında (dalgalı ve rüzgârlı deniz, fazla hava sıcaklığı ile yüksek nemin sisi, pusu ve Afrika kıyılarındaki çöl tozlarından kaynaklanan değişik düşük görüş mesafeleri, ve ışık yansımaları, ışık kırılmaları ile serap zamanlarında) bulunduğum gemi veya özel yelkenli- makineli teknelerde yalpa yaparak iki yanına sallanmalarda sahil tanıma manzara resimlerini elimden geldiği kadar kara kalemle çizmeğe çalıştım.
Piri Reis'in müthiş görüş ve tecrübeleriyle yazdığı bu muhteşem eseri Bahriyye için, coğrafya bilim dünyasında böyle bir çalışmanın yapılmadığı ve benim yaptığım uzun yıllara dayanan bu çalışmamın da bir ilk olduğunu kesin olarak biliyordum. Böylece Piri Reis'in görmüş olduğu yerleri meraklı araştırmacılara aktarmak hevesiyle yıllarca sabırla çizdiğim bu sahil tanıma resimlerini bir araya topladım ve bu kitap ortaya çıktı.
Piri Reis yaklaşık yirmi beş yıldan biraz daha uzun zaman Bahr-ı Mağrib veya Bahr-i Sefid'in (Akdeniz'in) sularını sınırlayan kuzey Afrika, Güney Avrupa, Roma (İtalya) Yarımadasının doğu sahilleriyle Adriyatik o yıllardaki adıyla Venedik Körfezi denizinin her iki yakasının sahillerinde bulunmuştur. 1499'da Osmanlı Sultanı II. Beyazıt tarafından payitahta davet edilmişler ve amcası Kemal Reis ile birlikte Osmanlı Devletinin hizmetine girmişlerdir. Bu hizmetleri sırasında artık Osmanlı suları sayılan Anadolu ve Afrika'nın Kuzeydoğu sahili Mısır'da ve iki kara kütlesi arasındaki Bahr-i Sefid'de (Akdeniz'de), yelken açtığı sahillerde edindiği tecrübelerini kayda geçirmişti.
Kendilerine verilmiş gizli emirlerle yerine getirdikleri görevleri sırasında edindikleri bilgileri ve bunları destekleyen harita görünümlü sahillerin eşkâlini çizerek Bahriyye adını verdiği kitabını hazırlamıştı. Günümüzde Akdeniz denilen bu iç deniz, kendi arasında yaklaşık on yedi ayrı denizin sahilleriyle oluşmuştur. Kemal Reis ve Piri Reis filosunun icraat-ı sanat ettikleri coğrafyaların sahillerini, hava ve deniz koşullarına bağlı olarak, çok uzaktan veya göz erimi mesafeden tanıyabilmek için, yaklaşma rotalarının yönlerine göre gördükleri sahil tanıma emareleri olan dağlar ve tepeler gibi alâmetleri Bahriye konularına yazmayı ihmal etmemiştir.
…..
Bahriyye'nin tetkiki için Adalar (Ege) Denizi ve Bahr-i Sefid'de (Akdeniz) yaklaşık yirmi üç yıla ulaşan yıllar boyunca araştırma ve incelemeler yaptım. Bu süreçte bulunduğum coğrafyaların önemli olan sahillerinin denizden uzak veya yakın mesafelerden gördüğüm topografik yapılarını, denizin ve hava koşulları altında (dalgalı ve rüzgârlı deniz, fazla hava sıcaklığı ile yüksek nemin sisi, pusu ve Afrika kıyılarındaki çöl tozlarından kaynaklanan değişik düşük görüş mesafeleri, ve ışık yansımaları, ışık kırılmaları ile serap zamanlarında) bulunduğum gemi veya özel yelkenli- makineli teknelerde yalpa yaparak iki yanına sallanmalarda sahil tanıma manzara resimlerini elimden geldiği kadar kara kalemle çizmeğe çalıştım.
Piri Reis'in müthiş görüş ve tecrübeleriyle yazdığı bu muhteşem eseri Bahriyye için, coğrafya bilim dünyasında böyle bir çalışmanın yapılmadığı ve benim yaptığım uzun yıllara dayanan bu çalışmamın da bir ilk olduğunu kesin olarak biliyordum. Böylece Piri Reis'in görmüş olduğu yerleri meraklı araştırmacılara aktarmak hevesiyle yıllarca sabırla çizdiğim bu sahil tanıma resimlerini bir araya topladım ve bu kitap ortaya çıktı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.