#smrgSAHAF Priene Kılavuzu = Guide To Priene - 1948

Basıldığı Matbaa:
Milli Eğitim Basımevi
Dizi Adı:
Seri: 1, Sayı: 10
Stok Kodu:
1199020303
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
51 + 13 s. resim
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1948
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe; İngilizce
Kategori:
0,00
1199020303
406405
Priene Kılavuzu = Guide To Priene  -        1948
Priene Kılavuzu = Guide To Priene - 1948 #smrgSAHAF
0.00
1935 yılı temmuz ayının yakıcı güneşi altında dört arkadaş, kendilerini hümanizmanın sihirli akışına kaptırmış dört idealist üniversite talebesi, Priene harabeleri arasında dolaşırken, Ionya dehasının yarattığı bu tenasüp, incelik ve armoni diyarını asla unutamayacağımızı anlamıştık.

Priene'yi son senelerde birkaç defa daha ziyaret ettim. İlk ziyaretimizde çıkmak nasip olmayan kayalara oyulmuş dik merdiveni iki defa tırmandım. Bugün ancak kartalların barındığı Akropolis'inden Latmos'un mağrur ve haşmetli siluetini, Büyük Menderes'in yarattığı dümdüz ovayı doya doya seyrettim ; gözlerimin önünde üç bin yıllık bir tarih canlandı: Şimdi birçok yerleri bataklıklarla kaplı bu düz ovayı, bu uçsuz bucaksız step deryasını, bir an için eskisi gibi beyaz köpüklerle bezenmiş koyu mavi bir körfez olarak tasavvur ettim. Eski dünyanın her bucağındaki limanlara uğradıktan sonra memleketlerine dönerken vatan hasretiyle coşan İonya denizcilerinin gür seslerini, şen şarkılarını duyar gibi oldum. Bakışlarımı yavaş yavaş şehrin kurulu olduğu terasa doğru çevirdim : Orada, kalbinin bütün temizliği ile Bereket Tanrıçasının önünde diz çöken yanık yüzlü çiftçiyi, Dionysos'a methiye söyleyen genç şairleri, Apollon'a benzeyen gürbüz vücutlarını kumla ovuşturan atletleri, bâtıl inanışlar yerine "aklı" ön plâna koyan beyaz sakallı beli bükük ihtiyar filozofları, gemilerin yeni getirdikleri eşyaları satmak için dil döken tacirleri, evlerinde iplik büken, yemek hazırlayan ihtiyar nineleri, genç kadınları görür gibi oldum. Fakat bir an için duyduğum ve gördüğüm bu âlem artık hakikat olamazdı. Elimizde ancak o âleme şahitlik etmiş jimnazların, tapınakların, tiyatroların harabeleri kalmıştır. Hiç olmazsa bunları tanımalı ve tanıtmalıydık. İşte bu küçük kılavuz bu amaçla meydana geldi. ( Sunuş'tan ) Kitabın sonunda kuşe kağıda basılmış bir çok harabe ve sikke fotoğrafı bulunmaktadır.

1935 yılı temmuz ayının yakıcı güneşi altında dört arkadaş, kendilerini hümanizmanın sihirli akışına kaptırmış dört idealist üniversite talebesi, Priene harabeleri arasında dolaşırken, Ionya dehasının yarattığı bu tenasüp, incelik ve armoni diyarını asla unutamayacağımızı anlamıştık.

Priene'yi son senelerde birkaç defa daha ziyaret ettim. İlk ziyaretimizde çıkmak nasip olmayan kayalara oyulmuş dik merdiveni iki defa tırmandım. Bugün ancak kartalların barındığı Akropolis'inden Latmos'un mağrur ve haşmetli siluetini, Büyük Menderes'in yarattığı dümdüz ovayı doya doya seyrettim ; gözlerimin önünde üç bin yıllık bir tarih canlandı: Şimdi birçok yerleri bataklıklarla kaplı bu düz ovayı, bu uçsuz bucaksız step deryasını, bir an için eskisi gibi beyaz köpüklerle bezenmiş koyu mavi bir körfez olarak tasavvur ettim. Eski dünyanın her bucağındaki limanlara uğradıktan sonra memleketlerine dönerken vatan hasretiyle coşan İonya denizcilerinin gür seslerini, şen şarkılarını duyar gibi oldum. Bakışlarımı yavaş yavaş şehrin kurulu olduğu terasa doğru çevirdim : Orada, kalbinin bütün temizliği ile Bereket Tanrıçasının önünde diz çöken yanık yüzlü çiftçiyi, Dionysos'a methiye söyleyen genç şairleri, Apollon'a benzeyen gürbüz vücutlarını kumla ovuşturan atletleri, bâtıl inanışlar yerine "aklı" ön plâna koyan beyaz sakallı beli bükük ihtiyar filozofları, gemilerin yeni getirdikleri eşyaları satmak için dil döken tacirleri, evlerinde iplik büken, yemek hazırlayan ihtiyar nineleri, genç kadınları görür gibi oldum. Fakat bir an için duyduğum ve gördüğüm bu âlem artık hakikat olamazdı. Elimizde ancak o âleme şahitlik etmiş jimnazların, tapınakların, tiyatroların harabeleri kalmıştır. Hiç olmazsa bunları tanımalı ve tanıtmalıydık. İşte bu küçük kılavuz bu amaçla meydana geldi. ( Sunuş'tan ) Kitabın sonunda kuşe kağıda basılmış bir çok harabe ve sikke fotoğrafı bulunmaktadır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat