Bu kitapta yedi büyük ustanın, her biri kendi özel çabaları ve buluşlarıyla ruh, çözümlemesini geliştiren Freud, Ferenczi, Groddeck, Klein, Winnicott, Dolto ve Lacan'ın psikanalizle ilgili temel görüşleri ve katkıları ele alınıyor; insanı anlamada reçeteler değilse bile çok önemli ipuçları veriyor.
Freud her türlü ruhsal etkinliğin oluğ bittiği bilinçdışı'nı keşfederken, Ferenczi çözümlemecinin çocuktan ve hastadan öğrenmesi gerektiğini söylüyor. Groddeck run ve bedenin bir bütün olduğunu, dilin kültürünün taşıyıcı ve her şeyin dil olduğunu anlatırken, Klein hakikatin işaretlerinin çocuk oyunlarında görülebileceğini dile getiriyor. Winnicott insan varlığının gelişmesinde çevrenin özellikle de annenin temel olduğunun altını çizerken, Dolto, doğru iletildiği taktirde, her çocuğun sözü anlama yetisine sahip olduğunu vurguluyor. Lacan da insan varlığının deliliği özünde taşıdığını, onun delilik olmadan anlaşılmaz olması bir yana, deliliği özgürlüğünün sınırı olarak özünde taşımazsa insan da olmayacağını açıklıyor.
Çizilen "İnsan Atlası" yine de; puslu bir harita...
Niçin mi?
Varolan'a varolmak yetiyor, ama insana insan olmak yetmiyor; belki bundan.
Bu kitapta yedi büyük ustanın, her biri kendi özel çabaları ve buluşlarıyla ruh, çözümlemesini geliştiren Freud, Ferenczi, Groddeck, Klein, Winnicott, Dolto ve Lacan'ın psikanalizle ilgili temel görüşleri ve katkıları ele alınıyor; insanı anlamada reçeteler değilse bile çok önemli ipuçları veriyor.
Freud her türlü ruhsal etkinliğin oluğ bittiği bilinçdışı'nı keşfederken, Ferenczi çözümlemecinin çocuktan ve hastadan öğrenmesi gerektiğini söylüyor. Groddeck run ve bedenin bir bütün olduğunu, dilin kültürünün taşıyıcı ve her şeyin dil olduğunu anlatırken, Klein hakikatin işaretlerinin çocuk oyunlarında görülebileceğini dile getiriyor. Winnicott insan varlığının gelişmesinde çevrenin özellikle de annenin temel olduğunun altını çizerken, Dolto, doğru iletildiği taktirde, her çocuğun sözü anlama yetisine sahip olduğunu vurguluyor. Lacan da insan varlığının deliliği özünde taşıdığını, onun delilik olmadan anlaşılmaz olması bir yana, deliliği özgürlüğünün sınırı olarak özünde taşımazsa insan da olmayacağını açıklıyor.
Çizilen "İnsan Atlası" yine de; puslu bir harita...
Niçin mi?
Varolan'a varolmak yetiyor, ama insana insan olmak yetmiyor; belki bundan.